Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5107
Karar No: 2017/8756

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/5107 Esas 2017/8756 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, bir taşınmazın kendisine ait olduğunu ve üzerinde 60 yıldan fazla süredir zilyetlik yaptığını iddia ederek tespitin iptali ve taşınmazın adına tescil edilmesini talep etmiştir. Ancak kadastro tespitine itiraz eden davacının bu talebi reddedilmiştir. Mahkemeye göre, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmış ancak kesinleşmemiştir. Yapılan keşiflere göre taşınmazın durumu net olarak belirlenememiştir. Dolayısıyla, yapılacak araştırmalar sonucu taşınmazın önceden orman sayılan yerlerden olmadığı ve dayandığı tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uymadığı kabul edilirse imar ve ihya ile zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının araştırılması gerekmektedir. Ayrıca, tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden senetsiz belgesiz araştırması yapılması önerilmektedir.
3402 sayılı Kanun, ormanların korunması ve yönetimi ile ilgili kanundur. 5304 sayılı Kanun, bu kanunu değiştirmiştir. 4. madde, orman kadastrosuna ilişkindir. 45. madde, ormandan toprak
20. Hukuk Dairesi         2016/5107 E.  ,  2017/8756 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında... köyü 331 ada 2 parsel sayılı taşınmaz 9240 m² yüzölçümü ve ham toprak niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir.
    Davacı 331 ada 2 sayılı taşınmazın murisi babasına ait iken taşınmaz üzerinde babasıyla, babasının vefatıyla kardeşler arasında yapılan taksimle bu yerin kendisine kaldığını birlikte 60 yıldan fazla zilyetliğinin bulunduğunu ileri sürerek tespitin iptali ile taşınmazın adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında ise tapu kaydına dayanmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesine göre yapılıp kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır.
    Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki, taşınmaz başında 2 kez keşif yapılmış, 20/09/2011 tarihli keşfe katılan orman bilirkişi kurulu raporunda taşınmazın 1965 tarihli memleket haritasında ve 1960 tarihli hava fotoğrafında açık alanda kaldığını, (A) bölümünün hali durumda, (B) bölümünün ise taşlık kayalık yapıda maki türü pırnal meşesi, gibi bitkilerle kaplı olduğunu beyan etmiş, 11/06/2015 tarihli keşfe katılan orman bilirkişi kurulu ise, taşınmzzın tamamının 1963 tarihli hava fotoğrafına ve 1965 tarihli memleket haritasında üzerinde orman ağaçları ve çalılar bulunan yeşil alanda kaldığını belirtmiştir. Mahkemece bu rapor hükme esas alınarak hüküm kurulmuşsa da, rapora ekli 1963 yılı hava fotoğrafında ve 1965 baskılı memleket haritasında taşınmazın büyük çoğunluğunun açık alanda görünmekte olup, rapor ilk orman bilirkişi raporuyla da çelişkilidir. Ayrıca davacının dayandığı tapu kaydının geldisi olan Ağustos, 1340 tarih ve 12 cilt nolu kayıt getirtilmemiş, dayanak tapu kaydı fen bilirkişiler tarafından yöntemince uygulanarak sınırları krokide gösterilmemiştir.
    Mahkemece, dayanak tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri, dayanak tapu kaydının kadastro sırasında revizyon görüp görmediği araştırılmalı, revizyon görmüş ise revizyon gördüğü kadastro parsellerine ait kadastro tesbit tutanakları getirtilmeli komşu parsel ve dayanakları ilgili yerlerden getirtilip, dosya içerisindeki eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planı önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3.3.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı,, fen bilirkişi tarafından tapu kayıtları yöntemince zemine uygulanıp hudutlar tek tek sorulmak suretiyle kapsamı belirlenmeli, fen bilirkişisinin krokisinde tapunun sınırlarının gösterilmesi istenilmeli ve çekişmeli taşınmaza uyup uymadığı kesin bir şekilde saptanmalı, tapu kaydının taşınmaza uyduğu belirlendiği takdirdee tapunun hukuki değerini koruyup korumayacağı tartışılmalı,
    Yukarıda açıklanan yöntemle, yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı ve dayandığı tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uymadığı kabul edildiği takdirde ise davacı zilyetlik iddiasına da dayandığından, hem davacı hem de murisi yönünden imar ve ihya ile zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının araştırılması gerekeceğinden, bu kez, kadastro tespitinden 15-20 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları, memleket haritaları ile fotogrametri yöntemiyle düzenlenmiş 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orjinal fotokopi örneği ve kadastro paftası ziraat mühendisi ve harita mühendisi ile birlikte ölçekleri eşitlenip çakıştırıldıktan sonra mahalline uygulanmalı, hava fotoğrafları stereoskop aletiyle incelenmeli, taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğünün ve fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı yönünde krokili rapor alınmalı, bu araştırmalar sonucu bilirkişiler tarafından taşınmaz üzerinde tam olarak hangi tarihten itibaren zilyetliğin başladığı belirlenmeli, ziraat bilirkişiden kültür arazisi olup olmadığı yönünden rapor alınmalı, zilyetlik olgusunun maddi olaylara dayalı olmasından hareketle, maddi olayların ancak tanık, bilirkişi ve benzeri anlatımlarla kanıtlanacağı gözetilmeli (H.G.K. 30/03/1994 gün ve 1993/8 - 939 - 1994/176 sayılı kararı), komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; tarafların bildirecekleri zilyetlik tanıkları ile kadastro tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği, taksim olgusuna dayanıldığından, murisin taşınmazlarının mirasçıları arasında taksim edilip edilmediği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tespit tarihine kadar zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı ile eklemeli zilyetler yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden senetsiz belgesiz araştırması yapılıp, sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, yasanın getirdiği 40/100 dönüm sınırlamasının aşılıp aşılmadığı saptanmalı, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/11/2017 günü oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi