21. Hukuk Dairesi 2014/26562 E. , 2015/6258 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 01/03/1984 olduğunun ve bu tarihte 1 gün sigortalı olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, sigortalılık başlangıcının 01.03.1984 tarihi olarak tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 20.11.1984 tarihi olduğu ve 01.03.1984 tarihindeki 1 günlük çalışmaya yönelik ödenecek sigorta priminin prim ödeme gün ve sayısının hesabına dahil edilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda, 20.11.1966 doğumlu davacının ... Ekmek Fabrikası işyerinde (7308.25) 01.03.1984 tarihinde çalışmaya başladığına dair sigortalı işe giriş bildirgesinin 06.04.1984 tarihinde Kuruma verildiği ancak 1984/1.dönemde Kuruma hizmet bildiriminde bulunulmadığı, işyerinin 25.12.1988 tarihinde Kanun kapsamından çıkartıldığı, mahkemece tanıklar ... ve ..."un beyanlarına itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de tanıkların bordro tanığı olmadığı anlaşılmaktadır.
Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa"nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa"nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa"nın 4/1-a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa"nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.
Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmeli, buna göre dönem bordrosunda yer alan ve davacının talep ettiği tarihte çalışması mevcut tanıklar ile gerektiğinde komşu işyerleri çalışanları olduğu kayıtlarla ya da emniyet yolu ile yaptırılacak araştırma ile belirlenen kimselerin beyanlarına başvurulmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.
Yapılacak iş; dönem bordrolarının Kuruma verilmediği gözönünde tutularak komşu işyerlerinde benzer işi yapan işlerle uğraşan işverenler veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanların beyanlarına başvurmak ve zabıta araştırması yaptırmak suretiyle davacının çalışmasının niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığını yöntemince araştırmak, 1984/3.dönem bordrolarında isimleri geçen tanıkları dinleyerek davacının bu işyerinde çalışmasına dair herhangi bir bilgileri olup olmadığını sormak, çalışma olgusu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasa"nın 2, 6, 9 ve 79/8. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.