MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili verdiği dava dilekçesiyle, davalının yönetimini üstlendiği,... ili, ...ilçesi ... mah. 137 pafta, 43-42 ada, 188 (eski 138) parsel sayılı arsa üzerine inşaat edilen...... adlı projenin yüklenicisi ve tapu kayıt bilgileri verilen davaya konu sitede yer alan bağımsız bölümlerin maliki olduğunu, 50 yılın aşkın süredir inşaat sektöründe faaliyet gösterdiğini, davaya konu...... projesininde müvekkil şirket tarafından oluşturulduğunu, bu bağımsız bölümlerin maliklerine eksiksiz bir şekilde teslim edildiğini,...... projesinin bulunduğu bölgede dikkat çeken talep ve talep edilen proje özelliği kazandığını, projenin ön ve arka kısmında yer alan havuzlar projeyi çevresindeki yapılardan ayıran en önemli ayrıntı ve özelliklerden biri olduğunu, ancak müvekkili şirketin aynı zamanda kat maliki de olduğu projede davalı yönetimin bu havuzlardan bir kısımın boşalttığı, içlerini toprakla doldurup bitki ekmek suretiyle havuz özelliğini tamamen ortadan kaldırdığını, böylece projeye aykırı davrandığını, bu hususta kendilerine ...15. Noterliğinin 13.08.2013 tarihli 51268 yevmiye nolu ihtarının gönderildiğini, bu haksız işleme son verilmesi istendiğini, bu ihtara rağmen havuzların eski hale getirilmediğini, ortak alan niteliğindeki süs havuzlarının kat maliklerinin 4/5 onayı alınmadan inşaat yapılmak suretiyle iptal edilerek yerine peyzaj alanı yaratılmasının yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle müvekkili şirketin projesinde yer alan havuzlara yapılan haksız müdahaleye son verilerek tasdikli projeye uygun hale getirilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; Kat Mülkiyet Kanununun 19/2. maddesi uyarınca kat maliklerinden birinin bütün kat maliklerinin 4/5"in yazılı rızası olmadıkça ana gayrımenkulün ortak yerlerinde inşaat onarım ve tesisler değişik renkte dış badana veya boya yaptıramayacağı, ancak dava konusu taşınmazda ortak alan niteliğindeki süs havuzlarının davalı tarafça kat maliklerinin, yasanın aradığı 4/5 çoğunluk onayı alınmadan havuz niteliği iptal edilerek inşaat yapılmak suretiyle ve havuz alanına toprak doldurulup bitki oluşturmak suretiyle peyzaj alanına dönüştürüldüğünün yapılan keşif ve bilirkişi raporu ile anlaşıldığı, davacı şirketin dava konusu taşınmazda birden fazla bağımsız bölümün maliki olduğunun tapu kayıtları ile sabit olduğu, dava açma ehliyetinin olduğu, bilirkişi raporu ile davalı tarafın taşınmazın ortak alanı niteliğindeki yerde bulunan süs havuzlarında yaptığı değişikliğin ana taşınmazın mimari projesine, yönetim planına aykırılık teşkil ettiği; davalı vekili tarafından dava konusu süs havuzlarının ayıplı olarak teslim edildiği davalı tarafça savunulmuş ise de bu konuda havuzların niteliği değiştirilmeden önce herhangi bir tespit yapılmamış ve delil de ibraz edilmediği, ana gayrımenkulün ortak alanlarından olan yerdeki süs havuzları sisteminin iptal edilerek içerisine toprak doldurulmak suretiyle çiçeklendirildiği, bu konuda kat maliklerinin 4/5"inin yazılı onayının alınmadığı, bu şekilde Kat Mülkiyeti Kanununa aykırılık teşkil eden ortak alana müdahalenin söz konusu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, müdahalenin menine ve süs havuzlarının mimari projesine uygun eski haline getirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, dava; projeye aykırı olarak ortak alanlara yapılan müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece projeye aykırılıklar bilirkişi raporu ile belirlenip ortak alan olduğu anlaşılan bölüme davalı tarafından yapılan müdahale tespit edilerek müdahalenin önlenmesine ve eski hale getirilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak mahkemece, ortak alana yapılan müdahalenin önlenmesine yönelik kurulan hükme dair karar gereğinin yerine getirilececeği dava konusu taşınmazın tapu kayıt bilgilerinin hüküm fıkrasına yazılmasının düşünülmemesi doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 2. bendinde "Dava konusu ...... isimli iş yeri blokları ana gayrimenkulün önünde," ibaresinden sonra gelmek üzere, "... ili, ...ilçesi, ... mah. 4342 ada, 188 parselde "ibaresi eklenmek suretiyle ve hükmün, 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/11/2017 günü oy birliği ile karar verildi.