1. Hukuk Dairesi 2015/2836 E. , 2015/4399 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : AFYONKARAHİSAR 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/07/2014
NUMARASI : 2012/1203-2014/845
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu kaydında yanlış ve eksik yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakanı H.. C..’nin kayden malik olduğu 1051 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında “A..O.. kızı H.. C..” olarak yazılı kimlik bilgilerinin “A..O.. kızı H.. C..” olarak düzeltilmesi istemi ile eldeki davayı açmıştır.
Mahkemece, davacının iddiasının sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 1051 ada 2 parsel sayılı arsa vasıflı, 467 m2 büyüklüğündeki taşınmazın A..O.. kızı H.. C.. adına tam olarak kayıtlı olduğu, taşınmazın geldisi olan 40 parselin tapu kütüğünde, A..O.. kızı H.. C..’nin 79/256 pay sahibi olduğu, edinme sebebinin kadastro, edinme tarihinin 17/03/1976 olduğu, 40 parselin kadastro beyannamesinde, 10/08/1973 tarih ve 22 nolu tapu kaydı ile, Hüseyin Yazıcıdiler, Ali Yılmaz ve bakiye 79 payın bu kaydın geldisi olan 10/02/1944 tarih ve 100 nolu tapu kaydına istinaden A..O.. kızı H.. C.. adına 09/08/1973 tarihinde tespitinin yapıldığı, 10/08/1973 tarih 22 sıra nolu tapu kaydının geldisi olan 10/02/1944 tarih ve 10 nolu tapu kaydının incelenmesinde taşınmazın “..ceddinden intikalen senetsiz maliki Ş.. A.. O.. 1329’da vefatı ile karıları Nazike ve Hava ile, evladı Ahmet, Hayriye, Zehra, Huriye’yi, Ahmet’in de 1332’de vefatı ile karısı Emine ve anası Hava ile ana baba bir kardeşleri Hayriye ve Zehra ile baba bir kardeşi Huriye’yi , Nazike’nin de 1334’te vefatı ile kızı Huriye’yi ve Hava’nın da 1336’da vefatı ile kızları Zehra ve Hayriye’yi terk ile bunlardan Hayriye hissesi müracaatına taliken diğerlerinin satışlarından” kaydının bulunduğu, tapu kaydında taşınmazın doğu hududunun H.. C..’den kalan tarla okuduğu, 11/02/1944 tarih 2580 nolu resmi akite göre ise, tapu kaydı ile uyumlu olarak ceddinden intikalen senetsiz maliki Ş.. A..O.. 1329’da vefatı ile karıları Nazike ve Hava ile, evladı Ahmet, Hayriye, Zehra, Huriye’yi, Ahmet’in de 1332’de vefatı ile karısı Emine ve anası Hava ile ana baba bir kardeşleri Hayriye ve Zehra ile baba bir kardeşi Huriye’yi , Nazike’nin de 1334’te vefatı ile kızı Huriye’yi ve Hava’nın da 1336’da vefatı ile kızları Zehra ve Hayriye’yi terk ile öldükleri Hayriye hissesi müracaatına talikan, Zehra ve Emine hisselerinin tamamını hissedarları H.. C..’ye sattıkları anlaşılmaktadır.
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür taleplerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
Somut olayda, tescile esas belgelerden, A.. O..’ın Huriye ve Hayriye isimli iki ayrı kızlarının olduğu, başka bir anlatımla Huriye ve Hayriye’nin baba bir ana ayrı kardeş oldukları, 11/02/1944 tarihli senetle mirasçılardan Ahmet’in karısı Emine ve diğer kız kardeş Zehra’nın paylarını davacıların murisi olan Huriye’ye sattıkları, Hayriye payının ise satılmadığı, yargılama sırasında dinlenen tanık beyanlarından Huriye’nin Hayriye isimli kardeşinin olduğu, akit tablosundaki fotoğrafın tanıklara gösterildiği ve davacının mirasbırakanı Huriye’ye ait olduğunun tespit edildiği sabittir.
Öte yandan, mahkemece “A..O.. kızı Hayriye” kaydının nüfus müdürlüğünden araştırılması gerekirken, “A.. O.. kızı H.. C..” kaydının araştırıldığı görülmektedir.
Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazda kayıt maliki olarak görünen ve davacının mirasbırakanının kardeşi olduğu anlaşılan A.. O.. kızı Hayriye’ye ait nüfus kayıtlarına ulaşılarak sağ ise kendisinin ölü ise mirasçılarının dava konusu taşınmazda hak iddialarının olup olmadığının sorulması, hak iddialarının bulunması durumunda uyuşmazlığın mülkiyet ihtilafına yönelik olduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.