3. Hukuk Dairesi 2013/20162 E. , 2014/4576 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2012
NUMARASI : 2010/489-2012/247
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dava dilekçesinde; davalı kuruma 2.800,00 TL su borcu bulunduğunu, bunu taksitler halinde ödemek istediğini davalıya bildirdiğini, ancak davalının 18.000,00 TL ceza kestiğini, 18.000,00 TL borcu bulunmadığını beyan ederek, davalı kuruma olan borcunun tespitine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı duruşmadaki beyanında; davalı kurum tarafından istenen 18.000,00 TL borçtan 2.800,00 TL"yi kabul ettiğini kalan 15.200,00 TL borcu olmadığını belirtmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının su aboneliğinin fiili kullanıcısı olduğu asıl aboneliğin N.. T... adına olduğunu, davacının 2006 yılından beri su tüketimi olduğu halde sayacın okutulmadığını, kaçak su tutanağına istinaden 17.841 TL kaçak cezası tahakkuk ettirildiğini, davacının 30/05/2008 tarihinden sonra hiçbir ödemede bulunmadığını belirtilerek, kötüniyetli olarak açılan iş bu davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve 17/05/2000-04/11/2009 tarihleri arasında davacının davalı kuruma 8.903 TL borcunun olduğuna başkaca borcunun olmadığına, karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Yine anılan yasanın 3/d maddesinde, “hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 4077 sayılı Yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olayda; dava konusu 135762 numaralı aboneliğin dava dışı N.. T.. adına kayıtlı mesken aboneliği olduğu, fiili kullanıcısının davacı olduğu; davalı idare personeli tarafından, yapılan denetimler neticesinde 03/11/2009 tarihli kaçak tespit tutanağının tanzim olunduğu; tutanak ile fiili kullanıcının davacı olduğu belirtildikten sonra "abonenin sayacının mührünün GASKİ"ye ait olmadığı, sayacın içinin hafif dönük olduğu, sayacın uzun zamandan beri okunmadığının" tespit edilmiş olduğu, sayacın İl Sanayi Ticaret Müdürlüğü tarafından incelenmesi neticesinde ise "sayacın üzerinde bulunan mühürlerle oynandığı, maksadın endeksi düşürmek olduğunun" belirtildiği ve bu rapora istinaden 17.841.01 TL tahakkukun yapıldığı anlaşılmaktadır.
Abonelik sözleşmesine konu taşınmazın mesken olduğu, 4077 sayılı Yasada tanımlandığı şekilde, davalının satıcı, davacının tüketici olduğu anlaşılmakla; aynı yasanın 23. maddesi gereğince davaya bakmaya genel mahkeme değil Tüketici Mahkemesi görevlidir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi, yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz. O halde mahkemece, davanın Tüketici Mahkemesinde görülmek üzere, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.