Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/20287
Karar No: 2014/4583
Karar Tarihi: 24.03.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/20287 Esas 2014/4583 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/20287 E.  ,  2014/4583 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BEYŞEHİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 24/05/2013
    NUMARASI : 2012/564-2013/216

    Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı dava dilekçesinde; davalı ile aralarında 30/12/2009 tarihinde bir senet düzenlediklerini, buna göre davalının kendisine gelerek "senin evin dibindeki M.. A.."ya ait olan evi ben haricen satın aldım, evi yıktım, ağaçlarını götürdüm, arsa haline gelen yerden sana bir garajlık yer vereyim, tapusunu sana devredeceğim" söylemesi üzerine kendisinin de bunu kabul ettiğini ve bu senedi düzenlediklerini, yaptıkları anlaşma üzerine haricen pazarlık yaptıkları yere garaj kapısı yaptırdığını, garajın duvarlarını yaptırıp, düzensiz olan zemini düzelttiğini, bunun için 2.500,00 TL masraf yaptığını, ancak bugüne kadar davalının kendisine tapuyu devretmediği gibi, kendisinin masraf yaptığı yerleri de başkalarının kullandığını, davalının kendi yüzünden nizalı yere yaptığı 2.500,00 TL masrafı üstlendiğini ve ödeyeceğini söylediğini, aradan üç yıla yakın zaman geçmesine rağmen ne parasını verdiğini ne de tapuyu devrettiğini belirterek, davalının senede bağlanan borcunun sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davalıdan alınarak tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı cevap dilekçesinde; açılan davanın haksız ve yersiz olup aynı zamanda zamanaşımına uğradığını, dava dilekçesinde kendisinin davacının zararlarını karşılamak üzere 30/12/2009 tarihli senedi imzaladığı belirtilmiş ise de bunun doğru olmadığını, böyle bir senet vermediğini ve imzalamadığını, davacının haricen satın aldığını belirtiği yer ile ilgili gelişmelerin 2000 yılında olduğunu, söz konusu yerlerin ne kendisi ile ne de davacı ile bir ilgisinin bulunmadığını belirterek, öncelikle davanın zamanaşımından reddine ve haksız açılan davanın da reddine karar verilmesini dilemiştir.
    Uyuşmazlık; dava zamanaşımı süresinin sözleşme hukuku çerçevesinde mi, yoksa sebepsiz zenginleşme kurallarına göre mi belirleneceği, dava açma süresi ve bu sürenin başlangıç tarihinin ne olduğu; sonuçta eldeki davanın yasal sürede açılıp açılmadığı, noktalarında toplanmaktadır.
    Türk Medeni Kanunu"nun 706.maddesi uyarınca taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerli olması, resmi şekilde düzenlenmiş bulunmalarına bağlıdır. Bu hükme aykırı olarak yapılan sözleşmeler hukuken geçersizdir.
    O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler. Ancak taraflar arasında harici de olsa bir sözleşme olduğundan dava TBK.nun 146.maddesine (BK."nun 125.maddesine) göre 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Ayrıca zamanaşımı, borcun muaccel olması ya da ifanın imkansız hale geldiği tarihte başlar. Sözleşme ilişkisi sebebiyle açılan davalarda, zamanaşımı süresinin (BK.125.) 10 yıl olduğu üzerinde Yargısal inançlar ve doktrin görüşü oluşmuştur. (Yargıtay 3.HD, 2013/2801 E-8092 K, 2013/7176 E-8959 K, Yargıtay 19.H.D. 09.03.2011 gün ve 2010/14863 E.-13022 K. Tekinay Borçlar Hukuku, Poroy/Tekinalp-Çamoğlu Ank.1982 Sh.1030)
    Somut olayda; taraflar arasında "Senettir" başlıklı 30.12.2009 tarihli sözleşmenin düzenlendiği bu sözleşmede "komşumuz H.. K..tan benim eve çatan yıkık arsanın yarısını garaj yapmak için 2500 TL karşılığı satın aldım parasını verdim tapusunu verecek" şeklinde belirtildikten sonra taraflarca "alan ve satan" kısımlarının imzalandığı anlaşılmaktatır.
    Bu durumda dava konusu ihtilafta uygulanacak zamanaşımı süresi, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunması nedeniyle T.B.K. 146.maddesi (BK 125) gereğince 10 yıl olup, dava tarihine kadar geçen sürede zamanaşımı süresi dolmamıştır. Bu nedenle davanın esasına girilip, taraf delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken mahkemece, bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu, T.B.K."nun 82. maddesinde düzenlenen 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi