Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2725
Karar No: 2014/4587
Karar Tarihi: 24.03.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/2725 Esas 2014/4587 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/2725 E.  ,  2014/4587 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İZMİR 11.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
    TARİHİ : 19/04/2012
    NUMARASI : 2012/322-2012/44

    Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin babası müteveffa İ... B..’ın Menderes Oğlananası köyündeki arazisinde tarımsal sulama aboneliğinin bulunduğunu, İ.. B..’ın 2007 yılı temmuz ayında vefat ettiğini, adıgeçenin ölümünden sonra mirasçılarının burada herhangi bir şekilde tarımsal faaliyette bulunmadıklarını, müvekkilinin eletriğin kesilmesi için 12.03.2008 tarihinde davalı nezdinde müracatta bulunduğunu, elektrik borcunun olduğunun tarafına bildirilmesi üzerine bakiye 1.469,70 TL elektrik borcunun 11.03.2008 tarihinde davalının hesabına ödendiğini, buna rağmen İzmir 19.İcra Müdürlüğünün 2009/18075 sayılı dosyası ile 9.303,90 TL alacak için takipte bulunulduğunu, takibin kesinleştiğini belirterek takip konusu yapılan 9.303,90 TL fatura bedeli ve 2.473,98 TL faiz toplamı 12.223,20 TL"den müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve %40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının babası ile 30.06.2006 tarihli abonelik sözleşmesinin imzalandığını, 07.08.2006 tarihi itibariyle aboneye enerji verilmeye başlandığını, bilahare abone borcundan dolayı elektriğin kesildiğini, davacının 12.03.2008 tarihinde aboneliğin geçici olarak kapatılması için dilekçe verdiğini ve borç bakiyesini ödediğini, 03.04.2008 tarihinde enerjinin kesilmesi için aboneliğe gidildiğinde sayacın son endeksine göre geçmişe yönelik fatura tahakkuk ettirildiğini, 7.942,30 TL borç ödenmeyince 07.07.2009 tarihinde sayacın söküldüğünü, davacı taleplerinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek; davacının davasının kısmen kabulü ile; 1.554,98 TL"nin 31.03.2010 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan istirdatı ile davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık, davalı kurum tarafından tahakkuk edilen faturadan dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerin tetkikinden; davacının 12.03.2008 tarihinde, babasına ait tarımsal sulama aboneliğinin (vefat sebebiyle) elektirik enerjisinin geçici olarak kesilmesi için davalı idareye müracaat ettiği, bu müracaat neticesinde aboneliğe ilişkin borcun olduğunun belirtilmesi üzerine davacı tarafından (1.257 TL) faizi ile birlikte 1.469,70 TL"nin ödenerek hesabın kapatıldığı; elektriğin kesilmesi için davalı idare yetkililerince sayacın yanına gidildiğinde "sayacın eski borcundan dolayı daha evvel ayırıcıdan kesik olduğu endeksin alınamadığının tespit edildiği" ve bu durumun 03.04.2008 tarihli borcu yoktur yazısının üzerine not düşülerek görevliler tarafından imzalandığı; bilahare aboneliğin tamamen iptali için sayacın yanına gidildiğinde 04/07/2008 tarihli tutanakla "trafo enerjisinin daha önceden ayırıcı kolundan kesildiği sayacın şarjlı pili sayesinde endeksin alındığı" belirtilmiş ve son endeks 867151 olarak tespit edilerek tahakkuk ve ek tahakkukun yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Yine mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından tanzim olunan 23.08.2010 tarihli rapor ile "... davacıya çıkarılan sayacın kaydettiği tüketime dayalı faturanın 2007 yılından kalan ve endeks okuması yapılamadığı için fatura edilmeyen tüketim olup, davalı tarafça bu tüketimin tahakkuk ettirilmesi ve 7.942,30 TL tutarında fatura çıkarılmasının doğru olduğu, davacının gerek dilekçesinden sonra 03.04.2008 tarihinde gerekse 04.07.2008 tarihinde davalı tarafça yapılan inceleme sırasında trafonun enerjisinin kesik olduğu ve ayırıcı kolunun mühürlü olduğu tespit edilip, enerjinin zaten kesik olduğu döneme kıyaslama yolu ile fatura tahakkuk ettirilmesinin doğru olmadığı, bu sebeple 19.10.2009 son ödeme tarihli 1.787,60 TL tutarlı kıyaslama faturası sebebi ile davacının borçlu olmadığı, davacının sorumlu olduğu 7.942,30 TL tutarındaki faturaya son ödeme tarihinden ödeme gününe kadar gecikme zammı 2.599,78 TL ve KDV 467,96 TL işletildiğinde icra takip tarihi itibariyle toplam davacı borcunun 11.010,04 TL olduğu, takibe konu borcun 31.03.2010 itibariyle faiz ve masrafları ile 15.672,05 TL olarak ödendiği, davacının icra takip tarihi itibariyle sorumlu olduğu tutara icra masrafları ve faiz işletildiğinde ödenmesi gerekli olan tutarın 14.117,07 TL olup, 31.03.2010 itibariyle davacının fazladan 1.554,98 TL ödediği" netice ve kanaatine varılmış olup, mahkeme tarafından bu rapor hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne ve 1.554,98 TL"nin 31.03.2010 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan istirdatı ile davacıya verilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Yukarıda açıklanan maddi olgular gözetilerek, mahkemece elektriğin borcundan dolayı kesilerek mühürlendiği tarihin duraksamasız tespiti yapıldıktan sonra elektronik sayacın içinde bulunan şarjlı pilin tüketim bilgilerini muhafaza edebileceği süre de dikkate alınmak suretiyle dosyanın elektrik konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmesi, bilirkişiden davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği elektrik bedelinin tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve bu yönetmelik gereğince yayınlanan usul ve esaslarda açıklanan yönteme göre hesaplanması için rapor alınması, davacının sorumlu tutulabileceği elektrik bedelinin duraksamasız belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi