21. Hukuk Dairesi 2014/25983 E. , 2015/6485 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 10/06/1997-15/07/2010 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 10/06/1997 - 15/07/2010 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 15/11/2003-31/12/2003 arası 45 gün günlük 15,26 TL, 01/01/2004-30/06/2004 arası 180 gün günlük 18,32 TL, 01/07/2004-31/12/2004 arası 180 gün günlük 14,80 TL, 01/01/2005-23/05/2005 arası 143 gün günlük 16,29 TL, 01/09/2006-31/12/2006 arası 120 gün günlük 17,70 TL, 01/01/2007-30/06/2007 arası 180 gün günlük 18,75 TL, 01/07/2007-31/12/2007 arası 180 gün günlük 19,50 TL, 01/01/2008-30/06/2008 arası 180 gün günlük 20,28 TL, 01/07/2008-31/12/2008 arası 180 gün günlük 21,29 TL, 01/01/2009-30/06/2009 arası 180 gün günlük 22,20 TL, 01/07/2009-31/12/2009 arası 180 gün günlük 23,10 TL, 01/01/2010-30/06/2010 arası 180 gün günlük 24,30 TL, 01/07/2010-15/07/2010 arası 15 gün günlük 25,35 TL brüt ücretle davalıya ait işyerinde hizmet akdi ile çalıştığının tespitine, karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının dava konusu edilen dönem içinde davalı veya başka bir işyerinden yapılan hizmet bildiriminin bulunmadığı, davalı işyerinin 01/04/2005 tarihinde kanun kapsamına alındığı, dönem bordrolarının getirtildiği, ücret bordrolarının olmadığı, tanık beyanlarının alındığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliğinin kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Yapılacak iş, mahkemece kabul edilen dönem yönünden ... ... Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle davalı işyerine komşu işyerlerini tespit edip bu işyerlerinin uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı çalışanları, yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra davacının çalışmasının sürekli çalışma olduğu anlaşılırsa sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekili ile davalı işveren vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan ..."e iadesine
26/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.