20. Hukuk Dairesi 2016/3298 E. , 2017/8936 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi ve Hazine ile davacı ve birleşen davacılar vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili kadastro mahkemesine verdiği dilekçesinde, müvekkiline ait tapulu taşınmazının yapılan kadastroda ... köyü ... ada 1 parsel sayılı orman içerisinde kaldığını iddia ederek, taşınmazın müvekkili adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Kadastro mahkemesinin birleşen, 2008/312 Esas sayılı dosyasında davacı ... vekili, müvekkiline ait tapulu taşınmalarının ... köyü ... ada 1 parsel; 2008/316 Esas sayılı dosyasında davacı ..., tapulu taşınmazlarının kadastro sırasında 101 ada 1 ve ... ada 1 parsel; 2008/318 Esas sayılı dosyasında davacı ..., adına kayıtlı tapulu taşınmazın ... ada 1 parsel içinde kaldığı; 2008/319 Esas sayılı dosyasında davacı ... ve 2009/2 Esas sayılı dosyasında davacı ..., taşınmazlarının yörede yapılan orman kadastrosu sırasında 2/B niteliğiyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı iddiasıyla dava açmıştır.
Kadastro mahkemesince yapılan keşifte davacıların ... ada 2, ... ada 5 ve 6 sayılı orman parselleri içinde bir kısım taşınmaz yönünden de talepleri olduğu belirlenmiş, çekişmeli taşınmazlar hakkında tutanak tutulmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde dosyanın yetkili ve görevli... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine, ... köyü 101 ada1, ... ada 2, ... ada 1, ... ada 1, ... ada 5 ve 6 parsel numaralı taşınmazların orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Hükmün temyizi üzerine Dairemizin 2013/3650 E – 8407 K. sayılı kararıyla “...Mahkemece işin esasına girilerek hüküm kurulmuş ise de, ulaşılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir.
Şöyle ki; yörede yapılan orman kadastrosu 23/06/2008 tarihinde askı ilânına çıkmış, davacı gerçek kişiler tarafından 6 aylık askı ilânı süresi içinde taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu iddiasıyla adlarına tescili istemli davalar açılmıştır. Davalar, orman tahdidine itiraza ve tescile ilişkindir. 6831 sayılı Orman Kanununun değişik 11. maddesi uyarınca kanuni itiraz süresi içinde açılacak orman kadastrosuna ve 2/B madde uygulamasına itiraz davalarının kadastro mahkemesinde görülmesi gerekir.
Ne var ki, davacılar orman tahdidine itiraz yanında tescil istediklerinden, asliye hukuk mahkemesince tescile yönelik dava elde tutulup orman tahdidine itiraz davası yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve Kanuna aykırıdır... ” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak orman tahdidine itiraz davası yönünden mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın kadastro mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, kadastro mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davacılar ... ve ..."in davalarının kısmen kabulüne, diğer davacılarının davalarının reddine, ... ili... ilçesi ... köyü ... ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin TB ve KB ile gösterilen kısımlarının bu parselden ayrı ayrı ayrılarak yeni parsel numaraları verilmek suretiyle ve fındık bahçesi niteliği ile olmak üzere TB ile gösterilen kısmın ..., KB ile gösterilen kısmın ... adlarına tespit ve tesciline, ... ada 1 parselin kalan kısmının ve ... ada 2 , ... ada 1, 5 ve 6 parseller, 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi ve Hazine ile davacı ve birleşen davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6 aylık askı ilan süresi içerisin de açılan orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
... köyünde 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman tahdidinin askı ilânı 23/06/2008 tarihinde yapılmış, yörede yapılan arazi kadastrosunda orman niteliğindeki taşınmazlar hakkında kadastro tutanağı tutulmayarak tapuya aktarılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada KB ve TB ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin orman sayılmayan yerlerden, davaya konu diğer taşınmaz bölümlerinin ise orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak, eldeki dava, 6831 sayılı Kanun gereğince yapılan orman kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğuna göre, davanın kabulüne karar verilen taşınmaz bölümlerine yönelik orman kadastro komisyonu işleminin iptali ile taşınmazların orman sınırları dışarısına çıkarılmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, kısımlarının bu parselden ayrı ayrı ayrılarak yeni parsel numaraları verilmek suretiyle ve fındık bahçesi niteliği ile olmak üzere TB ile gösterilen kısmın ..., KB ile gösterilen kısmın ... adlarına tespit ve tesciline, ... ada 1 parselin kalan kısmının ve ... ada 2 , ... ada 1, 5 ve 6 parseller, 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tescillerine, karar kesinleştiğinde dosyanın tapu müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi ve davasının reddine karar verilen davacı ... lehine vekalet ücreti takdir edilmesi doğru değilse de bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
Bu sebeple; hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinin hükümden çıkarılarak yerine “Davacılar ... ve ..."in davalarının kısmen kabulüne, diğer davacılarının davalarının reddine, ... ili... ilçesi ... köyü ... ada 1 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bulunan ve fen bilirkişisinin TB ve KB harfi ile gösterdiği kısımlar hakkındaki orman kadastro komisyonu işleminin iptali ile bu kısımların orman sınırları dışarısına çıkarılmasına” ibaresinin eklenmesi, yine hüküm fıkrasının 4 numaralı bendinde yer alan “...” ibaresinin ve hüküm fıkrasının 6 numaralı bendinin hükümden çıkarılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 06/11/2017 günü oy birliği ile karar verildi.