21. Hukuk Dairesi 2014/10839 E. , 2015/6525 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 10/01/2001-07/04/2009 tarihleri arasında sürekli olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işyerinde 10.01.2001-07.04.2009 tarihleri arasında çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddinekarar verilmiş ise de varılan bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri olan bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği ya da çalıştıklarının Kurumca tespit edilip edilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu yasal koşul oluşmuşsa işyerinin o dönemde gerçekten var olup olmadığı, Kanun"un kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de çalışmasının konusu, sürekli kesintili mevsimlik mi olduğu, başlangıç ve bitiş tarihleri ve alınan ücret konularında tanıkların sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve
tanıklar buna göre dinlenmeli, işyerinin kapsam kapasite ve niteliği ile bu beyanlar kontrol edilmeli, mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve posta başı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlendikten sonra ücret konusu üzerinde durulmalı, tespiti istenilen sürenin evvelinde ve sonrasında beyyine başlangıç sayılabilecek ödeme belgeleri ve sair bu nitelikte bir belge yoksa Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunun m.288 de yazılı sınırları taşan ücret alma iddialarında yazılı delil aranmalı, bu sınırlar altında kalan ücret alma iddialarında ücret miktarları tanıklardan sorulmalı, 506 sayılı Yasa"nın 3/B-D maddeleri ile 5510 sayılı Yasa"nın 6/a-c maddelerinde de olduğu gibi ücretin sigortalı sayılmanın koşulu olan durumlarda ücret alma olgusunun var olup olmadığı özellikle saptanmalıdır. Bu davalarda işverenin kabulünün tek başına hukuki bir sonuç doğurmayacağı göz önünde tutulmalıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Yukarıda açıklanan hususlar, yeterli ve gerekli bir araştırmayla ve deliller hep birlikte değerlendirilerek aydınlığa kavuşturulduktan sonra o çalışmanın sigortalı çalışma niteliğinde olup olmadığı, ya da ne zaman bu niteliğe kavuştuğu yönü üzerinde durulmalı ve çalışmayı kapsama alan yasanın yürürlük tarihinden sonraki dönem için hizmetin tespitine karar verilmelidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı adına davalı işyerinden işe giriş bildirgesinin verilmediği ve hizmet bildiriminde bulunulmadığı anlaşılmaktadır.
Somut olaya gelince; davalı ... sicil sayılı işyerinin 01.04.2005 tarihinde kanun kapsamına alındığı,tespit istenen dönemde davacının başka işyerinde çalışmasının olduğu, Kanun kapsamında olduğu tarihin tespiti istenen tarih ile uyuşmadığı halde işyerinin vergi kaydının, oda ve ticaret sicil kayıtlarının getirtilmediği ve faal olduğu tarihlerin emniyetçe araştırılmasının yaptırılmadığı, Konya"daki ilaç dağıtımımnın nasıl yapıldığının araştırılmadığı, bordro tanıklarının ve komşu işyeri tanıklarının belirlenmediği, mahkemece açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırılmadan sonuca gidildiği ortadadır. Davalı işverenin büyük bir firma olduğu gözetilerek davacının çalıştığını bilebilecek ve davacıyı tanıyabilecek durumda olan bodro tanıklarının tespit edilip, komşu işyeri tanıklarının araştırılıp dinlenmediği, anlaşılmaktadır. Ayrıca, ... merkezli şirketin İstanbuldaki merkezinin bordrolarının getirtilmediği, davacı adına kesilmiş 2002/08-10, 2003/04-05, 2004/02,06,07 aylarına ait büro temizliği ücreti yazılı ... Dağıtım ve Pazarlama A.Ş."nin ... adresli gider pusulaları olduğu halde ... Dağıtım ve Pazarlama A.Ş. ve davalı şirket arasında organik bir bağ olup olmadığının araştırılmadığı, anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, davalı işyerinin sicil dosyasını, davalı işyeri kayıtlarını, ve İsatanbul ve Konya"daki işyerlerinin dönem bordrolarını eksiksiz bir biçimde Kurumdan getirtmek, işyerinin Kanun kapsamına alınmadan önceki dönem için vergi kaydının, oda ve ticaret sicil kayıtlarının getirtilerek ve faal olduğu tarihlerin emniyetçe araştırılmasının yapılarak faal olup olmadığını belirlemek, dava dışı ... A.Ş. ve davalı işverenin ünvanı ve işyeri adresi eksiksiz yazılarak, Vergi Dairesi Müdürlüğünden bu işyerinin kime ait olduğunu ve hangi tarihler arasında faal olduğunu sormak, oda kaydının ve ticaret sicili kayıtlarının getirtilerek aralarında organik bağ olup olmadığını araştırarak, dosyadaki büro temizlik ücreti yazılı makbuzları aydınlatmak, ayrıca davacının çalıştığını bilebilecek ve davacıyı tanıyabilecek durumda olan bodro tanıklarını tespit edip dinlemek, Kurumdan dinlenen tanıkların ekinde işyeri bilgileri olan hizmet cetvellerini getirtmek, uyuşmazlık dönemine ait dönem
bordrolarında çalışmaları bulunanlar içerisinden re"sen belirlenecek bordro tanıklarının bulunmaması veya beyanlarının yetersiz olması durumunda davanın kamu düzenini ilgilendirdiği de dikkate alınarak araştırma genişletilip bu dönemlerde komşu olduğu zabıta, maliye, meslek Odası aracılığı ve Muhtarlık, gerekirse ilgili ... İl Müdürlüğü marifetiyle tespit edilen diğer işyerlerinde çalışan kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının bu kayıtları celbedilerek, çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, davacının gerçek çalışma olgusu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtlandıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.