3. Hukuk Dairesi 2014/3785 E. , 2014/4834 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KEMER ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/02/2013
NUMARASI : 2011/218-2013/192
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin 06.08.1984 tarihinde davalıların murisinden harici yazılı senet ile taşınmaz satın aldığını, bedelini defaten ödediğini buna rağmen tapunun adına tescil edilmediğini, davalılar aleyhine açtığı tapu iptal tescil davasının da reddedildiğini iddia ederek, ödediği bedelin iadesi ile taşınmaz üzerine inşa ettiği iki adet gecekondu bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili duruşmadaki beyanı ile; davacının açtığı tapu iptal tescil davasında karşı dava olarak men"i müdahale ve ka"l talep ettiklerini, davanın muhtesat bedelinin mahkeme veznesine depo edilmesi şartıyla kabul edildiğini, akabinde davacının yargılamanın iadesi ile yine ödediği 1.000 TL ile muhtesat bedelinin tahsilini talep ettiğini, bu davanın da reddine karar verildiğini bu nedenle kesin hüküm ve derdestlik itirazlarının olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davacının 60.000,00 TL gecekondu bedeli yönünden açmış olduğu davanın kesin hüküm nedeniyle reddine, yine 1.000,00 TL"lik alacak talebi yönünden ise mahkememizin 2010/213 Esas - 2012/515 Karar sayılı dosyası ile birleşen 2010/303 Esas sayılı dosyasında aynı taleple dava açılmış olması nedeniyle derdestlik yönünden dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;
Dosya arasında bulunan Kemer Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/303 E–2010/529 K.sayılı ilamına bakıldığında; davacı H.. Ö.. tarafından, davaya konu taşınmazdan mahkeme kararı ile men edildiği, taşınmaz bedeli ve gecekondu bedellerinin kendisine iade edilmediğini, buna rağmen taşınmazdan icra dairesi tarafından tahliye için gelindiğini ve cebren gecekonduların yıkılacağını iddia ederek icranın infazının tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece bu dosyanın 2010/213 E–2012/515 K.sayılı dosya ile birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda bahsi geçen Kemer Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/213 E–2012/515 K.sayılı dosyasına bakıldığında ise; davacının kesinleşmiş olan tapu iptal ile tescile ilişkin 2001/98 E–2002/510 K.sayılı dava hakkında yargılamanın iadesi talep ettiği, mahkemece yargılamanın yenilenmesi sebepleri bulunmadığından reddine, birleşen 2010/303 Esas sayılı dosya hakkında davaya konu olan taşınmazlarla ilgili olarak daha önce karar verildiği anlaşıldığından dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verildiği, kararın temyiz aşamasında olup henüz kesinleşmediği görülmektedir.
6100 sayılı HMK.nun 114.maddesi ile, aynı davanın daha önceden açılmış olması ve halen görülmekte olması hususu yani teknik bir ifadeyle derdestlik iddiası bir olumsuz dava şartı haline getirilmiştir. (Madde gerekçesinden). Bu şartın oluşması için görülmekte olan dava ile tarafları ve konusu aynı olan bir davanın daha görülüyor olması gerekmektedir.
Ne var ki somut olayda; mahkemenin hükme esas aldığı ve yukarıda ayrıntılarıyla açıklanan davalar, iş bu dava ile aynı talepleri içermemekte dolayısıyla HMK.nun 114.maddesi anlamında derdestlik olumsuz şartını oluşturmamaktadır. Mahkemece bu hususlar göz önünde bulundurulmadan yanılgılı değerlendirme ile davanın usulden reddi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.