Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/9095
Karar No: 2016/7927

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/9095 Esas 2016/7927 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi         2016/9095 E.  ,  2016/7927 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
    HÜKÜM : Mahkûmiyet

    İlk derece mahkemesince verilip re"sen de temyize tabi hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Sanığın eylemler sırasında cebir veya tehdit uyguladığına ilişkin mağdurun aşamalarda çelişen beyanları dışında delil bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde sanık hakkında TCK"nın 103/4. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, re"sen de temyize tabi hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.11.2016 tarihinde TCK"nın 103/4. maddesinin tatbiki yönünden başkan ... ile üye ..."ın karşı oyları ve oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Dosya içeriğine göre on beş yaşından küçük mağdurun olaydan yaklaşık sekiz ay kadar önce kaporta ustası olan elli bir yaşındaki sanığın işyerinde çırak olarak çalışmaya başladığı, 09.04.2014 ile 12.04.2014 tarihleri arasında sanığın cebir ve tehdit kullanarak mağdura karşı önceleri basit cinsel istismarda bulunduğu, en son 12.04.2014 günü ise anal yoldan organ sokmak suretiyle zincirleme ve ruh sağlığını bozacak biçimde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu işlediği, bu eylemlerden sonra mağdurun işe gitmek istemediği, annesinin neden işe gitmediğini ısrarla sorması üzerine olayı ona anlattığı ve bunu takiben hemen birlikte karakola giderek şikayetçi oldukları anlaşılmaktadır.
    Suçun sübutu noktasında sayın çoğunluk ile aramızda görüş ayrılığı bulunmamaktadır. Ancak, cinsel istismar eyleminin cebir ve tehdit kullanılarak gerçekleştirildiği kanaatine vardığımızdan bozma gerekçesi yerinde değildir.
    Şöyle ki;
    Yaşı küçük mağdur 14.04.2014 ve 03.09.2014 günlü polis tarafında alınan beyanlarında ve mahkeme huzurundaki anlatımında özetle “ sekiz aydan beri sanığın yanında çalıştığını, 09.04.2014 tarihine kadar herhangi bir cinsel davranışının olmadığını, bu tarihten sonra cinsel istismar eylemlerine başladığını, fiilleri sırasında tepki gösterdiğini, engel olmak istediğini, ancak fiziken ve yaşça büyük olduğu için kollarını tutup direncini kırdığını, kalkmak istediğinde itekleyip tekrar çekyata oturtuğunu, ailene söylersen ablanı o... yaparım, aileni öldürürüm diye tehdit ettiği için sanığa engel olamadığını ” belirtmiştir. 24.07.2015 günü Adli Tıp Kurumu 6.İhtisas Kurulu"ndaki muayene beyanında ise “ ..ilk olayda korktuğu için Hatip"i( hakkında dosyası tefrik edilen diğer sanık) söyleyemediğini, birer kere fiili livata da bulunduklarını, ayrı ayrı birkaç kez cinsel tacizde bulunduklarını, eşkıya gibi olduklarını, olay sonrası dışarıya çıkmaya utandığını, olayın sık sık rüyasına girip uyandığını, olay aklına geldiğinde rahatsız olduğunu” bildirmiştir.
    Mağdurun soruşturma sırasında beyanı alınırken hazır bulunan psikolog .... “ .... ile yaptığım görüşmede, ilk ifadesinde ikinci bir şahsın ismini vermemesinin nedeni olarak, toplum tarafından birden fazla kişi tarafından istismar edildiğine dair oluşabilecek algıdan çekindiği için tek bir şahsın ismini verdiğini, aslında ikinci bir şahsında fiili gerçekleştirdiğini, yaşadığı olayı korkularından dolayı çarpıttığı, bununla birlikte vermiş olduğu ifadede samimi beyanlarda bulunduğu düşünülmektedir. Yine yaşamış olduğu olay neticesinde uyku düzeninde bozulmalar meydana geldiği, insanlarla iletişime geçmekte zorlandığı ve iletişime kapalı bir davranış sergilediği, sıklıkla ağlamaklı bir görünüm sergilediği ve olay neticesinde psikolojik olarak hasar gördüğü gözlemlenmiştir ” şeklinde görüş bildirmiştir. Yine duruşma sırasında hazır bulunan Pedegog Bilirkişi .... ise “ gerek mağdurla mahkemenizce dinlenmeden önce yaptığım görüşmede, gerekse şu anki anlatımlarında kendini ifade biçiminin yaş düzeyine uygun olduğunu düşünüyorum. Algı, idrak ve muhakeme yetilerinin olumlu düzeyde olduğunu düşünüyorum. Herhangi bir baskı altında kalmaksızın kendisini ifade edebilmiştir, beyanlarına itibar edilebilir ” biçiminde görüş bildirmiştir.
    Yukarıda özetlenen anlatımlarından anlaşılacağı üzere mağdur tüm aşamalarda özde benzer biçimde eylemlerin cebir ve tehdide dayandığını belirtmiştir. Yine hazır bulunan uzman bilirkişiler mağdurun anlatımlarının samimi olduğunu doğrular yönde görüş bildirmişlerdir. Mağdurun bu sanıkla ilgili aşmalardaki açıklamalarında bir çelişki bulunmamaktadır. İlk ifadesinde hakkındaki dosya tefrik sanığın eylemlerinden söz etmemesinin oluşa uygun makul nedenleri ise sonradan açıklanmıştır.
    Mağdurun annesi aşamalarda benzer biçimde özetle “ 14.04.2014 günü sabah mağduru işe gitmek için uyandırdığını, oğlunun o sabah işe gitmek istemediğini, gitmesi için ısrar ettiğinde ise ağlamaya başladığını, sonra neden gitmek istemediğini sorduğunda ise ustası olan sanığın cinsel eylemlerini anlatığını, bunun üzerine oğlunu alarak karakola götürüp şikayetçi olduğu ” biçiminde anlatımda bulunmuştur. Dosyadaki olayın ortaya çıkış biçimini gösteren belgeler de bu anlatımı doğrulamaktadır.
    Adli Tıp Kurumu 6.İhtisas Kurulu"nun 3220 sayılı ve 29.07.2015 günlü raporuna ve dosyadaki diğer uzman görüşlerine göre fiil sonrası mağdurun ruh sağlığı sürekli ve kalıcı olarak bozulmuştur.
    51 yaşında kaporta ustası olan sanığın, yanında çırak olarak çalışan yaşı küçük mağdurdan yaşça oldukça büyük olduğu, fiziki yapısı ve hizmet ilişkisinden kaynaklanan nüfuzu itibariyle direncini kolaylıkla kırabilecek olanağa sahip olduğu hususlarında da duraksama bulunmamaktadır.
    Ayrıca mağdurun veya ailesinin sanığa iftira atmasını gerektirecek kanıtlanmış bir husumetin bulunmadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
    Yukarıda açıklanan bilgilere, sanığa iftira atması için neden bulunmayan mağdurun aşamalarda özde değişmeyen anlatımlarına, mağdur anlatımlarının doğru ve samimi olduğunu bildiren uzman bilirkişi görüşlerine, sanığın yaşına ve fiziki durumuna, mağdur üzerinde nüfuz sahibi olmasına, mağdurun annesinin beyanlarına, olayın ortaya çıkış biçimine, Adli Tıp Kurumu raporuna ve dosya içeriğine nazaran sanığın atılı zincirleme biçimde nitelikli cinsel istismar suçunu on beş yaşından küçük mağdura karış cebir ve tehdit kullanmak suretiyle gerçekleştirdiği sabittir. Açıklanan nedenlerle sayın mahkemenin kabulünde ve sanığın cezasının TCK.nun 103/4. maddesi uyarınca artırmasında bir yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Mağdurun anlatımlarında tutarlılık olmasına rağmen, çelişkili görülmesi dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Ayrıca “sanık ile mağdur arasında usta çıraklık ilişkisi bulunduğu, sanığın söz konusu cinsel istismar eylemini hizmet ilişkisinden kaynaklanan nüfuzun kötüye kullanılarak işlendiğinin kabulünden sonra, eylemin rızaya dayandığı kanaatiyle bozma kararı verilmesi kabulde mantıksal çelişki meydana getirmiştir.
    Açıklanan sebeplerle yerel mahkemenin eylemin zorla işlendiğine ilişkin kabulünün dosyadaki kanıtlara ve yargılama sonuçlarına uygun bulunduğu, mağdurun anlatımlarında çelişki bulunduğuna dair bozma nedeninin yerinde olmadığı kanaatine varıldığından hükmün bozulmasına dair sayın çoğunluğun görüşüne iştirak edilmemiştir.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi