22. Hukuk Dairesi 2016/26812 E. , 2020/322 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... Başkanlığının değişen taşeronları nezdinde 07.02.2009-20.04.2015 tarihleri arasında sırasıyla boyacı ve park görevlisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin ödenmeyen işçilik alacakları ve işyerindeki çeşitli baskılar nedeniyle haklı sebeple feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili, zamanaşımı ve husumet itirazında bulunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... İnş. Peyzaj Gıda Taah. Tic. Ltd. Şti. vekili, davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile istihdam edildiğini, bu sebeple kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, davacının fazla çalışma yapmadığını, ulusal bayram ve genel tatillerde çalışmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Karar süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma ücretlerinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az on beş dakika, dört saatten fazla ve yedi buçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedi buçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedi buçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanununun 63. maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi on bir saati aşamayacağından, 68. maddenin belirlediği yedi buçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok on bir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde on bir saate kadar olan (on bir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, on bir saatten fazla çalışmalarda ise en az bir buçuk saat olarak verilmelidir.
Somut olayda, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının haftanın 6 günü 08.00-17.00 saatleri arasında çalıştığı, tanık beyanlarına göre işyerinde çay molası kullanıldığı anlaşılmakta ise de süresi belirtilmediği için yasal ara dinlenme süresi olan 1 saatlik ara dinlenme mahsubu ile davacının işyerinde haftalık 48 saat çalışmasının, 3 saat fazla çalışmasının bulunduğu kabulü ile fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanmıştır. Ancak davacı ve davalı tanık beyanlarına göre işyerinde bir saatlik yemek molasının haricinde günde iki kez çay molasının bulunduğu sabit olup, davalı tanığı ... beyanına göre çay molalarının her birinin 15’er dakika olduğu anlaşılmakla, davacının haftanın 6 günü 08.00-17.00 saatleri arasında çalıştığının kabulü kapsama uygun ise de, ara dinlenme süresinin 1,5 saat olarak kabulü gerekirken 1 saat kabul edilerek fazla çalışma süresinin tespit edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı hususunda da uyuşmazlık bulunmaktadır. Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan bayram ve genel tatil ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını her türlü delille ispat edebilir.Ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.İmzalı ücret bordrolarından, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazi kaydının bulunması halinde, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıt taşımaması durumunda dahi, işçinin bordroda yazılı olanın dışında ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının yapıldığını yazılı delille ispatlaması imkân dahilindedir.Somut olayda, davacı ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia etmiş olup; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının Ramazan Bayramında bir gün, Kurban Bayramında iki gün, diğer ulusal bayram ve genel tatillerin ise tümünde çalıştığı kabul edilerek ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı hesaplanmıştır. Ancak davalı işyerinde 10 yıldır çalışmakta olan ve dinlendiği tarih itibariyle de işyerinde çalıştığı anlaşılan davacı tanığı ... beyanında dini ve milli bayramlarda çalışma olmadığını, diğer davacı tanığı ise somutlaştırmaya elverişli olmayacak şekilde milli bayramlarda bazen çalışıldığını beyan ettiğinden, davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerindeki çalışmasını ispat edemediği kabul edilerek ilgili alacağın reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.