10. Hukuk Dairesi 2017/4657 E. , 2018/1081 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, kararında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili ve davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, 11.08.2008-08.11.2008 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığının tespitini istemiş, Mahkemece verilen ilk karar dairemizce, eksik araştırma ve inceleme nedeni ile bozulmuş, bozma ilamına uyularak verilen incelemeye konu kararda ise davanın kısmen kabulü ile, davacının davalı işverenliğe ait işyerinde 11.08.2008-02.11.2008 tarihleri arasında çalıştığının tespitine, 03.11.2008-08.11.2008 tarihleri arasındaki çalışmalarının ise 5510 sayılı Kanun kapsamında Kuruma bildirildiğinden tespitinde hukuki yarar bulunmadığı belirtilerek reddine karar verilmiştir.
6552 sayılı Kanunun 11.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 64. maddesiyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine eklenen 4. fıkrada, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, davanın Kuruma resen ihbar edileceği, ihbar üzerine davaya davalı yanında feri müdahil olarak katılan Kurumun, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna başvurabileceği belirtilmiştir.
5521 sayılı Kanunun 15. maddesinde, bu Kanunda açıklık bulunmayan durumlarda Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerinin uygulanacağı, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 66. maddesinde, üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabileceği, 447/2. maddesinde, mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamaların, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağı, 448. maddesinde, bu Kanun hükümlerinin, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanacağı açıklanmıştır.
Bu durumda, hizmet tespiti davalarında kurumun feri müdahilliğine ilişkin hükmün geçmişe yürütüleceği yönündeki düzenlemenin kanun koyucu tarafından benimsenmemiş olması, ayrıca yukarıda değinilen 448. madde kapsamında, kurum bakımından taraf oluşumu gerçekleştiğinden, tamamlanmamış işlemden söz edilemeyeceğinin de belirgin bulunması karşısında 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkranın 11.09.2014 tarihinden önce açılan davalarda uygulanamayacağı açıktır. Dolayısıyla, 26.01.2010 tarihinde açılan eldeki davada da Kurum feri müdahil değildir.
6100 sayılı HMK nun “yargılama giderlerinin kapsamı” başlığını taşıyan 323. maddesinde yargılama giderlerinin hangi kalemleri kapsadığı tek tek sayılmış, “yargılama giderlerinden sorumluluk” başlığını taşıyan 326. maddede “kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği,” “yargılama giderlerine hükmedilmesi” başlığını taşıyan 332. maddesinde ise “yargılama giderlerine, mahkemece resen hükmedileceği, yargılama gideri, tutarı, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümün hüküm altında gösterileceği,” hüküm altına alınmıştır. Mahkemece verilen hükümde davalı Kurumun, avukatlık ücretinden ve yargılama giderlerinden herhangi bir muafiyetinin bulunmadığı gözetilmeksizin 6552 sayılı Kanun hükümleri göz önünde bulundurularak davalı Kurum aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi ve 6552 sayılı Kanunun 54. maddesi ile 6100 sayılı HMK."nun 312 ve 323. maddelerine aykırı şekilde ve hatalı değerlendirme sonucu, davacı lehine hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderinin tamamının diğer davalı işverenden tahsiline karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Kararın Hüküm kısmının;
1) 5.paragrafında yer alan “750,00 TL sının davalı” ibaresinden sonra gelmek üzere “Kurum ve” ibaresinin eklenmesine,
2) 6.paragrafında yer alan “davacıdan alınarak davalı” ibaresinden sonra gelmek üzere “Kurum ve” ibaresinin eklenmesine,
3) 7.paragrafında yer alan “maktu vekalet ücretinin davalı” ibaresinden sonra gelmek üzere “Kurum ve” ibaresinin eklenmesine ve kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 15.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.