3. Hukuk Dairesi 2013/20281 E. , 2014/5131 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : OSMANİYE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/04/2013
NUMARASI : 2012/103-2013/239
Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin tenfizi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılardan H.. D.. tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davada, 21.08.2001 tarihinde vefat eden muris H..D.. D.."in Osmaniye Noterliğinin 01.09.2000 tarih ve 9183 sayılı vasiyetnamesi ile Osmaniye ili Merkez-İstiklal Mah... ada .. parseli K.. D.."e; aynı ada .. parseli ise S.., L.., A.. ve S..n"a müştereken vasiyet ettiği ileri sürülerek tenfizi ile tescili istenilmiştir.
Davalılar, davayı takip etmemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü ile vasiyetnamenin tenfizi ile Osmaniye ili Merkez ilçe İstiklal mh. ... ada 122 parsel sayılı taşınmazda tam hisseli malik vasiyet eden muris H.. D.. D.. hissesinin iptali ile davacı (vasiyet alacaklısı mirasçı) K.. D.. adına tapuya tesciline; aynı yer .. ada .. parsel sayılı taşınmazda tam hisseli malik vasiyet eden muris H.. D.. D.. hissesinin iptali ile (vasiyet alacaklısı mirasçılar) davacılar S.. D.., L.. D.. (T..), A.. D.., S.. Y.. D.. (G..) adlarına eşit oranlarda tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm, süresinde davalı H... tarafından temyiz edilmiştir.
Muris, vasiyetçi Hacı Durdu Demirdelen 4221 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun yürürlülük tarihinden önce vefat ettiği için 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlülüğü ve uygulama şekli hakkında Kanunun 17.maddesine göre mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. Bu durumda, davada 743 sayılı Türk Medenisi Kanunu uygulanacaktır.
743 sayılı Medeni Kanunun 541.maddesi ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun"un 600. maddesine göre vasiyetnamenin yerine getirilme davası, vasiyet alacaklısı tarafından vasiyet borçlularına, yasal veya atanmış mirasçılara ve varsa vasiyeti yerine getirme görevlisine karşı açılır. Buradaki zorunluluk mirasçılarının iştirak halindeki mülkiyettinden kaynaklanan bir zorunluluk değil, kanundan doğan bir zorunluluktur. Nasıl ki yerleşmiş Yargıtay uygulamalarına göre vasiyetnamenin iptali davaları sadece dava açan yönünden hukuki sonuç doğurur, dava açmayanlar yönünden vasiyetname geçerliliğini korur ve dava açmayanları bağlamaz ise vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasında da mirasçının vasiyete konu maldaki hakkı miras hissesi oranı kadardır. Bu hissesi oranında yasal, hukuki vs. haklarından yararlanabilir.
Somut olayda, vasiyetname lehtarı S.. D.. 17.12.2010 tarihinde, L.. T.. ise 08.12.2003 tarihinde vefat etmiş ve dava dilekçesinde de vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyete konu taşınmazın anılan kişilerin yasal mirasçıları adına tescil talep ve dava edilmiştir.
TMK.nun 28. maddesi uyarınca kişilik ölümle son bulur. Buna bağlı olarak kişinin medeni hakları kullanma ehliyeti de sona erer. Öte yandan 04.05.1978 gün ve 4/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ölü kişi adına tescile karar verilemez.
Davada, lehine vasiyette bulunulanların ölümünden sonra mirasçılık belgesinde isimleri geçen mirasçıları vekâletname vermek suretiyle davada taraf durumunu almış ve davayı yürütmüş olmalarına karşılık ölü S.. ve L.. adına tescil kararı verilmiş olması doğru görülmemiştir. Başka bir ifade ile mirasçıların veraset belgesindeki payları oranında adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmelidir. Bu husus kamu düzenine aykırılık oluşturmakta olup resen gözetilerek hükmün açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.