21. Hukuk Dairesi 2014/9633 E. , 2015/6753 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 01/12/2011 tarihinden itaberen yaşlılık aylığı bağlanmasına, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, tahsis talebinde bulunduğu tarihte primleri ödenmiş ... ... ve ... sigortalılığı günlerinin yaşlılık aylığı için yeterli olduğunu belirterek, 02.06.2008 - 28.02.2011 tarihleri arasında primleri ödenmemiş ... ... sigortalılığının iptali ile borçlu olmadığının tespitine, tahsis dilekçesinin verildiği 31.11.2011 tarihini takip eden 01.12.2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına, aksi yöndeki kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, önceden başlamış ve devam etmekte olan sigortalılık süresine öncelik verilmesi gerektiği ve ayrıca 6111 Sayılı Yasa değişikliği ile 01.03.2011 tarihinden itibaren bu tür hizmet çakışmalarında 5510 sayılı Yasanın 4/a maddesi kapsamındaki sigortalılık sürelerine öncelik tanınacağının hüküm altına alındığı, davacının 2008-2011 yılları dönemine ilişkin 5510 sayılı Yasanın 4/a maddesi kapsamındaki sigortalılık sürelerinin, 5510 sayılı Yasanın 4/b maddesi kapsamındaki ... ... sigortalılığı dönemi nedeniyle iptal edilmiş olmasının, ilgili hizmet çakışmalarına ilişkin Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, davacının primleri ödenmiş ... süresi ile ... (5510 sayılı Yasanın 4/a maddesi kapsamındaki) sigortalı günleri yaşlılık aylığı için yeterli olduğundan 30.11.2011 tahsis talep tarihini takip eden aybaşı olan 01.12.2011 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa uyarınca yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, aksi yöndeki kurum işleminin iptaline karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, 01.09.1965 doğumlu olan davacının 11.06.1979 – 10.08.2000, 04.07.2001 – 06.08.2001, 16.04.2003 – 08.07.2003, 09.07.2003 – 31.07.2003, 04.04.2005 – 23.09.2005, 19.08.2005 – 29.08.2005, 07.12.2005 – 06.01.2006, 16.05.2006 – 31.05.2006, 16.06.2006 – 30.06.2006, 05.08.2006 – 20.08.2006, 31.08.2007 – 31.12.2007, 08.03.2008 – 01.06.2008, 15.10.2008 – 12.02.2009, 14.04.2009 – 22.07.2009, 07.10.2009 – -30.10.2009, 13.01.2010 – 28.02.2010, 08.04.2010 – 08.04.2010, 09.04.2010 – 03.06.2010,
23.06.2010 – 07.10.2010, 24.11.2010 – 17.01.2011, 18.01.2011 – 04.03.2011, 05.03.2011 – 13.05.2011, 14.05.2011 – 30.05.2011, 01.07.2011 – 27.07.2011 ve 05.08.2011 – 28.11.2011 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasanın 4/a maddesi) kapsamında, 01.07.2000 – 03.07.2001, 07.08.2001 – 15.04.2003, 01.08.2003 – 03.04.2005, 01.06.2007 – 30.08.2007, 01.02.2008 – 07.03.2008, 02.06.2008 – 14.10.2008, 23.07.2009 – 06.10.2009, 01.11.2009 – 12.01.2010, 01.03.2010 – 07.04.2010 ve 08.10.2010 – 28.02.2011 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasanın 4/b maddesi) kapsamında ... sigortalılığının olduğu, prim borçlarını 6111 sayılı uyarınca yapılandırdığı ve tamamını ödediği, daha sonra davacının ... ... sigortalılığını yeniden değerlendiren Kurumun, davacının sattığı ürünlerden 2000, 2001, 2002, 2003, 2004, 2006, 2007, 2008, 2009, 2010 ve 2011 yıllarında kesinti yapıldığını tespit etmesi üzerine, davacıyı 02.06.2008 – 28.02.2011 tarihleri arasında kesintisiz olarak ... ... (5510 sayılı Yasa’nın 4/b maddesi kapsamına) sigortalı kabul ettiği ve bu sigortalılık süresine göre prim borcu olduğunu belirlediği, 30.11.2011 tarihinde tahsis talebinde bulunan davacının talebini; “prim kesintisi sonucu davacının değişen ... sigortalılığından dolayı prim borcunun olduğu” gerekçesi ile reddettiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, 506 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi) ile 2926 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi) kapsamındaki sigortalılığın çakışması halinde hangisine öncelik verileceği noktasında toplanmaktadır.
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın 4/b-4 maddesi ile "tarımsal faaliyette bulunanların bu kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından sigortalı sayılacağını", 5510 sayılı Yasanın 8/3 maddesi "tarımsal faaliyeti bulunanların kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıt tarihinden itibaren ilgili Kurum ve Kuruluş ve birliklerin sigortalı işe giriş bildirgesi düzenleyerek en geç bir ay içinde Kuruma vermekle yükümlü olduklarını, ayrıca tarımla uğraşanların kendilerinin de bildirim yapabileceklerinin belirtildiği" 5510 sayılı Yasanın 9/b-5 maddesi "Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için, tarımsal faaliyetlerinin sona erdiği veya 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (ı) bendi kapsamına girdiği tarihten itibaren sigortalılığının sona ereceği” bildirilmiş, ihtilaflı dönem itibariyle uygulanması gereken 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 53/1 maddesinde "Sigortalının, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tâbi olmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde; öncelikle (c) bendi kapsamında, (c) bendi kapsamında çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılacağı" bildirilmiştir. 03.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasanın 33. maddesi ile değiştirilen ve 01.03.2011 tarihinde yürürlüğe giren 5510 Sayılı Yasanın sigortalılık hallerinin birleşmesi başlıklı 53/1. maddesinde ise "Sigortalının, 4. maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek şekilde çakışması halinde, öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde ise aynı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacağı" belirtilmiş ve aynı yasanın Geçici 33. maddesinde ise "Kanunun 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla yapılan değişiklikler, bu değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten öncesi için uygulanmaz” hükmü getirilmiştir.
01.10.2008 tarihinden önce yürürlükte bulunan 2926 sayılı Yasanın 6/b maddesi ile "diğer ... ... kuruluşları kapsamına tabi bir işte çalışanların, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren sigortalılıkları sona ereceği" düzenlemesi ile ... ... sigortalılığı ile
506 Sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalı çalışmaların çakışması halinde 506 sayılı Yasa kapsamında çalışmalara üstünlük tanınacağı açıkça düzenlenmiştir. 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasanın 33. maddesi ile 01.03.2011 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 53. maddesinde yapılan değişiklikle de aynı ilke benimsenmiş olup aynı Yasanın geçici 33. maddesiyle 01.03.2011 tarihli 5510 sayılı Yasanın 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla yapılan değişiklikler, bu değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten öncesi için uygulanmayacağı hükmünün getirilmiş olmasına göre ihtilaflı dönem olan 01.07.2008 –21.03.2011 tarihleri arasında, 2926 sayılı Yasa ve 01.10.2008 tarihli 5510 sayılı Yasanın 53/1. maddesi kapsamında uygulama yapılmalı ve bu kapsamda da çakışan sigortalılıklarda daha önceden başlayan sigortalılığa değer verilmelidir.
Somut olayda, ihtilaflı dönem olan 02.06.2008 – 28.02.2011 tarihleri arasında davacının ... ... sigortalılık şartlarını taşıdığı ve önden başlayan sigortalılığın ... ... sigortalılığı olduğu açıktır.
O halde davacının, çakışan dönem olan 02.06.2008 – 28.02.2011 tarihleri arasında 5510 sayılı Yasa 4/1-b maddesi) kapsamında sigortalı sayılması, bu dönem yönünden 506 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi) kapsamındaki sigortalılığını geçerli sayılmamasına ilişkin kurum işlemi yerindedir.
Öte yandan, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 2829 sayılı Yasa"nın 8. maddesi uyarınca davacıya yaşlılık aylığını bağlayacak Kurum tespit edilirken, son yedi yıllık fiili hizmet süresi yerine takvim yılına göre hesaplama yapılması hatalı olmuştur. 2829 sayılı Yasada belirtilen “son yedi yıllık süre” takvim yılı değil, fiili çalışmanın olduğu süredir. Son yedi yıllık sürede fiili çalışmanın en fazla olduğu Kurum tespit edilirken, davacının çalışmalarını gösterir hizmet cetvellerinde, ayrı ayrı geriye doğru fiili hizmet süreleri toplanılır. Önce hangisinde 1260 güne ulaşılırsa veya yedi fiili yıl çalışmaya ulaşıldığında, en fazla çalışma hangi Kuruma aitse yaşlılık aylığının o hizmet cetvelinin ait olduğu Kurum tarafından ve o ilgili Kurumun tabi olduğu Yasaya göre bağlanması gerekir.
Buna göre Mahkemece yapılacak iş; çakışan dönem olan 02.06.2008 – 28.02.2011 tarihleri arasında, davacının önceden başlayan sigortalılığı 5510 sayılı Yasa 4/1-b maddesi kapsamındaki sigortalılık olduğundan ve prim kesintileri devam ettiğinden bu dönemde davacının 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi kapsamında ... sigortalı olduğunu kabul ederek, bu dönemde davacının 5510 sayılı Yasa 4/1-b maddesi kapsamındaki sigortalılığının iptali ile prim borcu olmadığı şeklindeki talebinin reddine ve buna göre yeniden değerlendirme ve hesaplama yaparak yaşlılık aylığının şartlarının tamam olup olmadığına karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hatalı değerlendirme sonucu hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 31/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.