21. Hukuk Dairesi 2014/5162 E. , 2015/6775 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, emekli maaşını iptal eden Kurum işleminin iptali ile iptal tarihinden itibaren yeniden bağlanmasına, ödenmeyen maaşlarının ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle ödenmesine, yersiz ödeme adı altında çıkarılan veya çıkarılacak miktarın haksız olduğunun tespitine, olmadığı takdirde yurtiçi ve yurtdışı hizmet toplamına göre tam emeklilik aylığı bağlanmasına, olmadığı takdirde yurtiçi ve yurtdışı hizmet toplamına göre sözleşme aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Davacı, Türkiye"deki 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmaları ve aynı Yasa kapsamında yaptığı yurtdışı borçlanması gereğince kendisine 1479 sayılı Yasa kapsamında aylık bağlandığını, ancak daha sonra davalı Kurum tarafından; yurtdışı borçlanmasının 1479 sayılı Yasa kapsamında yapılması gerektiğinden bahisle yaşlılık aylığının iptal edildiğini belirterek yaşlılık aylığını iptal eden Kurum işleminin iptali ile yaşlılık aylığının iptal tarihinden itibaren yeniden bağlanmasını, ödenmeyen her bir maaşın ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesini, yersiz ödeme adı altında çıkarılan veya çıkarılacak miktarın haksız olduğunun tespitini, mahkemece bu yönde karar verilmediği taktirde yurtiçi ve yurtdışı hizmetleri toplamına göre tam yaşlılık aylığı bağlanmasını, bu yönde de karar verilmediği taktirde yurtiçi ve yurtdışı hizmetleri toplamına göre sözleşme aylığı bağlanmasını istemiştir.
Mahkemece; davacının yaşlılık aylığını iptal eden davalı Kurum işleminin iptali ile yaşlılık aylığının iptal tarihinden itibaren yeniden bağlanması gerektiğinin ve ödenmeyen aylıkların her bir aylığın ödeme tarihine kadar işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının yurtdışı borçlanması için 12.08.1991 tarihinde başvuruda bulunduğu ve 01.01.1974 – 31.03.1986 tarihleri arası için 4.410 gün borçlandığı, ancak davacı ödemediği için tebligat gönderildiği, davacı ödemeyeceğini bildirdiğinden dosyasının işlemden kaldırıldığı, daha sonra davacı tarafından 1998/Ağustos ayında yeniden borçlanma talebinde bulunulduğu, bu kez davacının 4.410 gün üzerinden
10.09.1998 tarihinde 506 sayılı Yasa kapsamında borçlanma bedelini ödediği, davacıya 01.10.1998 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı bağlandığı ve 27.04.2010 tarihine kadar ödendiği, ancak daha sonra davacının yurtdışı borçlanmasını 1479 sayılı Yasa kapsamında yapması gerektiği halde 506 sayılı Yasa kapsamında yapmış olması nedeni ile yaşlılık aylığının iptal edildiği ve davacıya yersiz ödeme çıkarıldığı, dosyada mevcut ekstreye göre davacının 22.06.1971 – 01.01.1974, 01.01.1987 – 31.12.1987, 01.01.1989 – 10.09.1998 ve 03.12.1986 – 31.03.1992 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğu, 506 sayılı Yasa kapsamında ise 10.06.1966 tarihinden itibaren 15 gün çalışmasının bulunduğu, 22.06.1972 tarihinde başlayan oda kaydının devam ettiği, dosya kapsamına göre ise vergi ve sicil kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını 3201 sayılı Yasa"nın “Başvurulacak Kuruluşlar” başlıklı 3. maddesi oluşturmaktadır. 22.05.1985 tarih ve 18761 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 3201 sayılı Yasa"nın 3. maddesinin ilk halinde; “ Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra yurda kesin dönüş yapanlar, kesin dönüş tarihinden itibaren; a) ... ... kuruluşlarından hiç birine tabi bulunmamaları halinde ... Sigortalar Kurumuna, b) Ev kadınları ..."a c) Prim, kesenek ve karşılık ödediği ... ... kuruluşuna yazılı istekte bulunmak ve yurt dışında geçen sürelerin tamamını veya dilediği kadarını döviz olarak ödemek şartıyla borçlanabilir. Borçlanılan süreler ilgili ... ... kanunlarındaki esaslar dahilinde değerlendirilir....” hükmü yer almakta idi. Anılan madde 29.07.2003 Tarih ve 4958 sayılı Yasa"nın 56. maddesi ile değiştirilmiş ve maddenin yeni halinde; “ 1) Halen yurt dışında bulunanlar; a) Yurt dışına çıkmadan önce Türkiye"de herhangi bir ... ... kuruluşuna tabi çalışması olmayanlar ... Sigortalar Kurumuna, b) Yurt dışına çıkmadan önce Türkiye"de son defa prim, kesenek ve karşılık ödenen ... ... kuruluşuna, c) Ev kadınları ..."a yazılı olarak müracaat etmek suretiyle borçlanabilirler. 2) Türkiye"ye döndükten sonra yurtdışında geçen hizmetlerini borçlanmak isteyenler; a) Herhangi bir ... ... kuruluşuna tabi olmayanlar, ... Sigortalar Kurumuna, b) Müracaat tarihinde çalışmakta olanlar tabi oldukları ... ... kuruluşuna, c) Başvuru tarihinde herhangi bir ... ... kuruluşuna tabi olmamakla birlikte yurda dönüş tarihinden sonraki çalışmalarından dolayı son defa tabi oldukları ... ... kuruluşuna, d) Hizmetlerinden bir kısmı yurt dışında iken borçlananlardan kalan hizmetlerini yurda dönüş yaptıktan sonra borçlanmak isteyenler ilk borçlanmayı yapan ... ... kuruluşuna, e) Ev kadınları ..."a yazılı olarak müracaat etmek suretiyle borçlanabilirler...” düzenlemesi yer almıştır.
3201 sayılı Yasa"nın 3. maddesi daha sonra 17.04.2008 Tarih ve 5754 sayılı Yasa"nın 79. maddesi ile değiştirilmiş, bu değişiklik ile; “ Bu Kanunun 1 inci maddesinde belirtilenler ile yurt dışında çalışmakta iken veya yurda kesin dönüş yaptıktan sonra ölenlerin Türk vatandaşı olan hak sahipleri sigortalının Türkiye’de hiçbir ... ... kuruluşuna tabi çalışması yoksa ... ... Kurumuna, Türkiye’de çalışması varsa en son tabi olduğu ... ... kuruluşuna müracaat etmek suretiyle bu Kanunla getirilen haklardan yararlanırlar...” halini almıştır.
Somut olayda; davacının 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı yurtdışı borçlanma bedelini ödediği 10.09.1998 tarihinde son ermiş olmakla; davacının yurtdışı borçlanma talebinde bulunduğu 1998/Ağustos ayında ve borçlanma bedelini ödediği 10.09.1998 tarihinde 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğu ve bu tarihlerde 3201 sayılı Yasa"nın 3. maddesinin ilk halinin yürürlükte bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla; 3201 sayılı Yasa"nın 3. maddesinin 1. fıkrasının ( c ) bendinde; “ prim, kesenek ve karşılık
ödediği ... ... kuruluşuna yazılı istekte bulunmak ” düzenlemesinin yer alması nedeni ile davacının yurtdışı borçlanmasının 1479 sayılı Yasa kapsamında yapılması gerektiği göz ardı edilerek sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 31/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.