MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma
HÜKÜM : Beraat


Bedelsiz senedi kullanma suçundan verilen sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılana sattığı kömür karşılığında kendisinden 650 TL bedelli senet aldıktan sonra, katılan tarafından söz konusu kömür borcu ödendiği halde, suça konu senede dayalı olarak katılan hakkında icra takibi başlattığı, bu suretle bedelsiz senedi kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Katılanın savcılıktaki ifadesinde sanığın işyerine gittiğinde sanığın kız kardeşi olduğunu öğrendiği şahısla görüştüğünü, kendisine 50 TL peşinat verdiğini, sunmuş olduğu karta da her ay ödemesi gereken miktarları iş yerinde çalışan bu şahsın yazdığını ve peşinat dışında kalan tüm ödemeleri sanığın posta çeki hesabına yatırdığını beyan ederek ödeme dekontları ve ifadesinde geçen kartın fotokopisini sunması, sanığın ise savunmasında katılanın borcunun tamamını ödeyip ödeyemediğini fark edemediğinden senedi icraya koyduğunu belirtmesi karşısında, gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti amacıyla; katılan tarafından sanığın posta çeki hesabına yapılan tüm ödemelere ilişkin kayıtların getirtilerek incelenmesi, katılanın kömür borcuna ilişkin olarak kendisine sanığın işyerinden verildiğini belirttiği kartın aslının temin edilip, suça konu kömür alışverişinin yapıldığı tarihte sanığın işyerinde çalıştığı belirtilen bayan şahsın araştırılarak, tespit edilmesi halinde tanık sıfatıyla ifadesinin alınması, katılan ile sanık arasında suç tarihine kadar suça konu kömür alışverişi dışında başkaca herhangi bir alacak-borç ilişkisinin bulunup bulunmadığı da araştırıldıktan sonra, atılı suçun sübutu halinde sanığa yüklenen bedelsiz senedi kullanma suçu nedeniyle, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 21.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.