Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2775
Karar No: 2017/7429
Karar Tarihi: 20.12.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/2775 Esas 2017/7429 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2017/2775 E.  ,  2017/7429 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29/02/2012 tarih ve 2011/16-2012/38 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkili şirketin 10/02/2006 tarihli ve 2001-2004 faaliyet yıllarına ilişkin Olağan Genel Kurul Toplantısının gündemi gereği şirketin ilgili yıllardaki faaliyeti denetlendiğinde şirketin kuruluş amacını hayata geçirmek üzere herhangi bir ticari faaliyeti ve geliri olmadığı halde ortaklarca şirketin işletme sermayesi ihtiyacı için konulan sermaye taahhüdünün ilk 1/4 "lük kısmının başka bir ... kuruluşu grubuna aktarıldığı ve bu alacağın yıllardır bu şekilde donuk seyrettiğini, yurt dışına havale edilmiş ve faturalandırılmamış, kaynağı belli olmayan alacaklarının olduğunu, kasada mevcut gözüken paranın ise fiilen olmadığını, hesaplarının usulüne uygun tutulmadığını, apel ödemelerinin başka şirket hesaplarına aktarıldığını, şirketin faturaya dayanmayan ve kaynağı belirsiz borçlar nedeniyle zarara uğratıldığını, davalıların yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile denetçileri olarak usulsüz işlemlerden sorumlu olduklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 835.561,932 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalılar benzer mahiyetteki savunmalarında, şirketin ... ailesi tarafından yöneltildiğini, kendilerinin ibra edilmiş olduğunu, şirkete ... tarafından yasaya uygun şekilde el konulmadığını, denetim raporlarını kabul etmediklerini ileri sürerek davanın reddini istemişlerdir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; şirket kasa hesabında bulunması gerektiği halde bulunmayan 371.560 TL paranın doğrudan şirketin zararını teşkil ettiği, ayrıca diğer zarar kalemleri olan donuk alacakların daha baştan itibaren tahsil yeteneği olmayan alacaklar olduğu, alacakların tahsili için hiçbir işlem yapılmadığı gibi tahsil yeteneği bulunmadığının şirket yönetimince bilindiği, 2000 yılına ait ibraların geçerli olduğu ve 2006 yılında gerçekleştirilen genel kurulda ibraların geri alınmasının sonuç doğurucu nitelikte olmadığı, bu nedenle (diğer ... şirketine aktarılan) 97.350,87 TL"lik miktar yönünden ortada geçerli bir ibra bulunduğundan bu miktarın zarar kaleminden düşülmesi gerektiği, buna göre şirketin gerek 371.560 TL kasa açığından gerekse dava dışı şirketler olan ... ... ... Ltd ve ... ... Ltd. şirketlerine aktarılan 200.000 Euro’dan davalıların sorumlu olacağı, davalıların sorumlu olmadıklarına dair delil sunmadıkları gerekçesiyle davalılar ... ve ... hakkında açılan davanın koşulları oluşmaması (ibra) nedeniyle reddine; diğer davalılar hakkında açılan davanın kısmen kabulüne, 738.211,06 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davacı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ... vekili ile ... vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Davacı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dava, davacı şirketin eski yönetim ve denetim kurulu üyeleri hakkında açılan sorumluluk davasıdır. Somut olayda, 23.10.2000 tarihinde ... İnş. Yatırım A.Ş"nin kasasında bulunan ödenmiş sermayenin ... Reklamcılık Hizmetleri A.Ş"ye aktarıldığı, kısmi ödemeler sonrasında 2003 yılından devredilen 89.371,06Tl bakiyeye 2004 sonu itibariyle faiz yürütülmesi neticesinde donuk alacak olduğu, takip yapılmadığı, şirketin gayri faal tutulduğu anlaşılmış, ancak buna rağmen 03.07.2001 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği üzere “Gündemin 6. maddesi gereğince 2000 yılı faaliyetlerinden dolayı yönetim kurulu üyeleri ile denetim kurulu üyelerinin ibra edilmeleri oybirliğiyle kabul edilmiştir.” şeklinde karar tesis edilmiştir. Genel kurul kararı ise dosyada mevcut değildir. Her ne kadar mahkemece itibar edilen bilirkişi raporunda genel kurulda alınan kararın açık bir ibra kararı olduğu ve davalıların 97.350,87 TL zarardan sorumlu olmadıkları yönünde görüş bildirilmiş ise de; TTK"nın 380. maddesine göre “bilançonun tasdikine dair olan umumi heyet kararı, aksine sarahat olmadığı takdirde, idare meclisi azalarıyla, müdürler ve murakıpların ibrasını tazammun eder. Bununla beraber bilançoda bazı hususlar belirlenmemekte veyahut bilanço şirketin gerçek durumunun görülmesine mani yanlış bir takım hususları ihtiva etmekte ise, idare meclisi azalarıyla müdürler ve murakıplar, bilançonun tasdikiyle ibra edilmiş olmazlar.” Bu yasa hükmünden anlaşılacağı üzere ve Dairemizin yerleşmiş uygulamasına göre, şirket yönetiminin zarara yol açan işlem ve yaklaşımları genel kurulda tüm açıklık ve ayrıntıları ile açıklanıp irdelenmişse, genel kurulca verilen ibra kararı, gerçek anlamda borçtan kurtarma ve aklama niteliği taşır. Genel kurulun bu nitelikteki ibrası sonucu, artık yönetim kurulunun o faaliyet dönemine ilişkin tüm işlemleri hakkında, zarara neden olsalar da, ortaklıkça sorumluluk davası açılamaz (11. HD. 16.03.1982 gün, 1982/760-1097 sayılı kararı, Bkz.YKD.C. 8.S.12sh.1664 vd.).
    Her ne kadar mahkemece, davalıların ibra edildikleri gerekçesiyle 97.350,87 TL zarardan sorumlu olmadıklarına karar verilmiş ise de, yukarıda yapılan açıklamadan da anlaşılacağı üzere davalılar hakkında verilen ibra kararının ilgili zarar kaleminin tüm açıklığı ile genel kurulda tartışılması halinde gerçek anlamda borçtan kurtulma olarak değerlendirilebileceği, oysa ki dosya kapsamında ibra kararının verildiği genel kurul tutanağının bulunmadığı gibi ilgili zarar kaleminin genel kurulda ne şekilde tartışıldığı da tespit edilememiştir. Bilirkişi raporunda yalnızca bilanço tasdikinin ayrı bir gündem maddesi şeklinde gerçekleştirilmiş olmasında ve kararda “Gündemin 6. maddesi gereğince” şeklindeki ifadeden yola çıkılarak alınan kararın bir açık ibra kararı olduğu sonucuna ulaşılmış, mahkemece de işbu rapor hükme esas alınmış ve bu zarar kalemi yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de, yetersiz bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru olmamış, eksik incelemeye dayalı kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ile ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün anılan taraf yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 28.477,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ..., davalı ..."dan müştereken ve müteselsilen alınmasına, 20/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi