MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı vekili, davalı ... aleyhine ... 1. İcra Müdürlüğünün 2014/3009 Esas sayılı icra dosyasına vaki itirazın iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek aylık %5 gecikme ve yasal faizi ile tahsilini, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini, 21 ve 19 no"lu daireler için başka kat malikleri tarafından yapılan ödemeler sehven girildiğinden takibe dahil edilmeyen 21 nolu bağımsız bölüm için 783,00 TL 19 no"lu bağımsız bölüm için 1.410,95 TL alacağın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, takibe konu 11.500,03 TL. asıl alacak ve 2.031,36 TL. gecikme tazminatı üzerinden davalının itirazının iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa %5 gecikme tazminatı ve yasal faiz işletilerek takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına, alacak talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici sebeplere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; ..., ...mah., 835 ada, 104 parsel sayılı taşınmazda 1, 3, 11, 13, 15, 17, 21 ve 23 nolu bağımsız bölümlerin davalının murisi ... adına kayıtlı olduğu, icra takip dosyasında 1, 2, 5, 5, 5, 19, 21 ve 23 nolu bağımsız bölümlerin, dava dilekçesinde ise 1, 2, 5, 7, 21, 19 ve 23 nolu bağımsız bölümlerin ortak gider alacağının talep edildiği belirtilmiştir. Mahkemece; dava konusu taşınmazlardan (2), (5 ), (7) ve (19) nolu bağımsız bölümlere ait tapu kayıtları dosyaya getirtilerek bu bağımsız bölümlerin kim adına kayıtlı olduğu, davalının veya murisinin kullanımında olup olmadığı, icra dosyasındaki taleplerin mükerrer talep içerip içermediği araştırılarak tüm deliller birlikte değerlendirilip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz araştırma ve eksik inceleme ile davanın bu daireler yönünden de kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA temyiz harcının istek halinde iadesine 07/11/2017 günü oy birliği ile karar verildi.