Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5340
Karar No: 2017/7438
Karar Tarihi: 20.12.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/5340 Esas 2017/7438 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/5340 E.  ,  2017/7438 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 23/02/2016 tarih ve 2016/11-2016/25 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı tarafından davacı şirketin markalarının esas unsuru olan "..." ibaresini içeren 2007/39427 sayılı "..." ibareli markasının davacı şirketin markalarının tescilli olduğu 16 ve 41 sınıflarda tescil edildiğini, davacı şirket tarafından "..." markasının ticaret unvanı olarak tescil edildiği yıldan beri aralıksız olarak kullanıldığını, davalının markasının davacı şirkete ait "..." ibareli markalar ve ticaret unvanı ile iltibas yarattığını, bu durumun davacı şirketin maddi ve manevi zarara uğramasına neden olduğunu belirterek davalı adına TPE nezdinde tescilli 2007/39427 sayılı "..." ibareli markanın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinin talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davalının 2005 yılından beri "... Dersanesi" ibaresini aktif olarak kullandığını, MEB"den bu isimle ruhsat aldığını, 2007 yılından sonra "... Dersaneleri" ismini davacıdan önce kendi adına tescil ettirdiğini, davacının kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak, davacı tarafa ait 2005/01024 sayılı ... ... yayınları markası ile davalı tarafın ""... ... ... Dershaneleri"" markası karşılaştırıldığında davacı markasındaki esas unsurun ""..."" ibaresi, daha önceki tescilli markaları ve kullanımı dikkate alındığında "..." ibaresinin kısaltılmışı olup markanın asli unsuru olduğu, davalı tarafın markasının esas unsuru da "..." ibaresi olup diğer unsurların tanımlayıcı ve açıklayıcı unsur niteliğinde olduğu, her iki markanın aynı sınıf ve emtiayı içerir şekilde tescil edildiği, markalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, aralarında bağlantı kurulma ihtimalinin söz konusu olduğu bu nedenle markalar arasında iltibas ve karıştırılma ihtimali olduğu gerekçesiyle, davacı tarafın davasının kabulü ile davalıya ait markanın hükümsüzlüğüne ve TPE kayıtlarından terkinine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, marka hükümsüzlük talebine ilişkin olup, mahkemece, davacı adına tescilli ""..."" unsurlu marka ile davalı adına tescil olunan ""... ... ... Dershanesi"" ibareli marka arasında, KHK"nın 8/1-b maddesi uyarınca karıştırılma ihtimaline yol açacak şekilde benzerlik olduğu gerekçesi ile davanın kabulü kararı verilmiş olup her ne kadar dava hükümsüzlük davası 5 yıllık yasal süre içerisinde açılmış olmakla dava süresinde açılmış ise de; gerek markalar arasındaki benzerlik düzeyi, gerekse davacının söz konusu ibare ile ilk defa 2005 yılında bu isimle dershanecilik faaliyeti yapmaya başlamış olması, 2007 yılında marka tescil başvurusu yapıldıktan ve hatta tescil işleminden sonra, 02/04/2012 tarihli davacı taraf ile yapılan sözleşmede de davalının markayı kullandığı ve bu kullanımın davacının da bilgisi dahilinde olduğu, her iki markanın uzun yıllar birlikte ve birarada karıştırılmadan kullanıldığının anlaşılmış olması nedeniyle, davalı markasının davacı markasından bağımsızlaşarak ayırt ediciliğini sağlamış olduğu halde; mahkemece markaların karıştırılabileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi doğru olmadığı gibi, davacı tarafın daha önce aynı markayla ticari ilişki kurduğu davalı tarafa karşı söz konusu bu davanın açılmış olmasının çelişkili davranış yasağına aykırılık teşkil edeceği ve TMK. 2. maddesine aykırı olacağından, hükmün davalı taraf yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz başvuru harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 20/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi