Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu vekili asıl ve birleşen  dosyalarda  icra mahkemesi"ne başvurarak, alacaklı banka tarafından  yapılandırılan alacağın takibe konulamayacağını, ödeme emrinin usulüne uygun olarak düzenlenmediğini, takibe dayanak belgelerin ödeme emri ekinde kendilerine gönderilmediğini ileri sürerek, takibin iptali ile geri bırakılmasını talep etmiştir.
  Somut olayda,  yukarıda belirtilen istekler  açıklanan şekliyle icra memurunun muamelesini şikayet niteliğinde olup, İİK.nun 16.maddesi gereğince doğrudan icra mahkemesi"ne başvurulmasında  yasaya aykırılık bulunmadığı gibi, harç tahsil tarihleri olan 22.02.2010 tarihi itibariyle de  şikayetler   takip şekline göre yasal 7 günlük süresi içerisinde yapılmış bulunmaktadır.
Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan şikayet nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, şikayetin 7 günlük sürede icra dairesine yapılması gerektiğinden söz edilerek  eksik inceleme ile istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.