Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2109
Karar No: 2017/9184
Karar Tarihi: 09.11.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/2109 Esas 2017/9184 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacılar, tapuda kayıtlı bir taşınmazın orman olduğu gerekçesiyle hükmen tapusunun kısmen iptal edildiği ve tapunun iptal edilmesi sebebiyle zarar oluştuğunu ileri sürerek tazminat istemiyle davacı açmıştır. Davalı Hazine, orman tahdidinin Orman Yönetimi tarafından yapıldığı ve böylelikle tapunun iptal edildiği için, husumetin Orman Yönetimine yöneltilmesi gerektiği, istenilen tazminat miktarının fahiş olduğu, zarar ile iptal işlemi arasında illiyet bağı olmadığı gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur. Mahkeme davanın kabulüne karar vererek 54.276,15.-TL tazminatın mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikle davalıdan alınarak davacılara hisseleri oranında verilmesine karar vermiştir.
Ancak, dava tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sebebiyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Tapu sicilinin yanlış kaydedilmesinden kaynaklanan zararın tazmini istemine dair davalarda, nispi harca tabi davalardır. Harçlar Kanununda, yargı işlemlerinden alınacak harçların ödenmediği sürece müteakip işlemlerin yapılamayacağı ve harç alınması veya tamamlanması yanların isteğine bırakılmamıştır. Bu sebeple, ilgili taraf harcı ödemediği takdirde, müteakip işlemler yapılamaz. Nitekim, Hukuk Genel Kurulu 2011/3-629 K. 2011/613 ve E
20. Hukuk Dairesi         2016/2109 E.  ,  2017/9184 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili 29/6/2015 tarihli dava dilekçesi ile, müvekkilleri adına tapuda kayıtlı ... ilçesi, ... köyü 545 parsel sayılı taşınmazın orman olduğu gerekçesiyle bedelsiz olarak hükmen tapusunun kısmen iptaline karar verildiğini, tapunun iptal edilmesi sebebiyle zararın oluştuğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutup şimdilik 54.276,15.-TL tazminatın tapu iptali ve tescil davasının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Hazineden tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
    Davalı Hazine, orman tahdidinin Orman Yönetimi tarafından yapıldığı ve bu işlem nedeniyle davacının tapusunun iptaline karar verilmiş olması nedeniyle husumetin Orman Yönetimine yöneltilmesi gerektiği, zamanaşımı süresinin geçtiği, zarar ile iptal işlemi arasında illiyet bağı olmadığı, istenilen tazminat miktarının fahiş olduğu gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile, 54.276,15.-TL tazminatın mahkeme kararının kesinleştiği 01/11/2011 tarihinden tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikle davalıdan alınarak davacılara hisseleri oranında verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sebebiyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
    Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davalar nispi harca tabi davalardandır.
    492 sayılı Harçlar Kanununun 32. maddesinin birinci cümlesinde “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.” hükmüne yer verilmiştir.
    Harçlar Kanununda, harç alınması veya tamamlanması yanların isteğine bırakılmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesi hükme bağlanmış ve yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmıştır. Nitekim bu ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 12.10.2011 gün ve E. 2011/3-629 K. 2011/613 ile 23.10.2013 gün ve E. 2013/7-31 K. 2013/1481, 24.12.2013 gün ve 2013/21- 445 E. - 2013/1625 K. sayılı ilâmlarında da benimsenmiştir.
    Somut olayda davacılar vekili dava dilekçesinde 54.276,15.-TL tazminat talebinde bulunmuş ise de dava açılırken davacılar vekilinden nispi harç alınmamıştır. Davacı taraf 492 sayılı Kanun kapsamında kendisi harçtan muaf olmadığı gibi işlemi de yargı harçlarından müstesna değildir. Davalı taraf harçtan muaf olsa dahi dava değeri üzerinden hesaplanacak nispi harcın alınması gerekir.
    Mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ortaya konulan ilkeler gözardı edilerek, dava harcı alınmadan yargılamaya devamla işin esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Bu durumda mahkemece; yürürlükteki Harçlar Tarifesi uyarınca dava değeri üzerinden hesaplanacak olan nispi harcın ödemesi konusunda davacılara usulünce süre verilip sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, harcı yatırılmayan dava dilekçesine değer verilerek yazılı şekilde karar verilmesi bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA 09/11/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi