3. Hukuk Dairesi 2013/20882 E. , 2014/5599 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : MANAVGAT 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2013
NUMARASI : 2012/149-2013/248
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacı vek.Av. R. A..geldi. Aleyhine temyiz olunan davalılar ve vekili gelmedi. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile davalıların murisi Vehbi Ünal arasında düzenlenen 28.03.1967 tarihli harici satış sözleşmesi gereğince davalıların murisine ait 168 nolu parseldeki taşınmazı 3.500 TL"ye davacının satın aldığını, o tarihten beri davacının kullandığını, taşınmazın tapu kaydının adına tescil edilmesi için açılan davanın reddedildiğini, taşınmaz satışı sırasında ödenen 3.500 TL"nin denkleştirici adalet kuralı gereğince 20.000 TL"nin davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevabında, davacı ile muris Vehbi Ünal arasında düzenlenen satış sözleşmesini kabul etmediklerini, davacının açtığı tapu iptal tescil dava tarihi olan 07.02.2006 tarihi itibariyle davanın zamanaşımına uğradığı beyan etmiştir.
Mahkemece, davacının satın aldığı Vehbi Ünal"ın 1990 yılında öldüğünü, o tarih itibariyle 01.03.2012 dava tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğinden bahisle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosya kapsamında bulunan 28.03.1967 tarihli harici satış sözleşmesi gereğince davacı ile davalıların murisi Vehbi Ünal arasında taşınmaz satımına ilişkin davacının 3.500 TL ödediği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından, Vehbi Ünal mirasçıları aleyhine Manavgat 2.Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan dava konusu taşınmaz ile ilgili tapu iptal-tescil davasının taşınmazda Vehbi Ünal dışındaki kişilerle iştirak halinde malik olması ve taşınmazın hangi kısmının hangi malike ait olduğu tespit edilemediğinden davanın reddine karar verilmiş, hüküm 8.Hukuk Dairesinin onama ilamı ile 16.04.2012"de kesinleşmiş, bu dava ise 01.03.2012 tarihinde açılmıştır.
Davada geçersiz(harici) satış sözleşmesi gereğince taşınmaz satışı ile ilgili ödenen bedelin denkleştirici adalet kuralı gereğince tahsili talep edilmektedir.
6098 sayılı TBK"nun 77.(818 sayılı BK"nun 61.) maddesinde, haklı bir sebep olmaksızın bir başkasının mal varlığından veya emeğinden yararlanma olarak sebepsiz zenginleşmenin tanımı yapılmıştır. Geçerli olmayan sözleşme gereğince haksız değer kaymalarının iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, geçersiz sözleşme gereğince ödenen paranın ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması ile gerçekleşir. Bunun için altın, döviz, ÜFE, maaş artış oranları, emsal taşınmaz değerleri gibi unsurların ortalaması alınmak suretiyle belirlenmesi gerekir.
Sebepsiz zenginleşmeden bahsedebilmek için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın mal varlığına katılması gerekir. 02.02.1991 tarih, 1990/1 E.- 1991/1 K.sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, sebepsiz zenginleşmede iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Geçersiz sözleşme nedeniyle verilen şeyin iadesi talebinde bulunabilmek için bir tarafın mal varlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir.
Ayrıca, davacı tarafından davalılar aleyhine açılan tapu iptal-tescil davasının ise bu dava tarihi olan 01.03.2012 tarihinden sonra 16.04.2012 tarihinde kesinleştiği, bu tarih itibariyle akdin ifasının imkansız hale geldiği anlaşılmaktadır.
Bundan başka, dosyada davacı vekilinin beyanından taşınmazın halen davacının tasarrufunda olduğu ve davacı tarafından kullanıldığı belirtildiğine göre, bu süre içinde zamanaşımı süresinin başlamadığı düşünülmeden, mahkemece; bu hususta araştırma yapılmadan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.