11. Hukuk Dairesi 2016/5047 E. , 2017/7569 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/12/2015 tarih ve 2014/316-2015/1066 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin hissedarı ve yönetim kurulu üyesi olduğu, yıllarca beraber çalıştığı ve ortaklık yaptığı kişinin vefatından sonra davalı şirketin kontrolünün ... ve ... adlı çocuklarına geçtiğini, bu kişilerin yıllarca beraber çalıştıkları ve ortaklık yaptıkları müvekkilini şirketten uzaklaştırmak için her yolu denemeye başladıklarını, müvekkilinin davalı şirketteki odasında çalışırken yine davalı şirketin hissedarı ve yönetim kurulu üyesi... ve ..."nın davacıyı birçok kez tehdit ettiğini, bir takım yazılı yazısız kağıtlar getirerek hisselerini devrediyorsun, yönetim kurulu üyeliğinden istifa ediyorsun, şunları imzala, bunları imzalamadan buradan çıkamazsın diyerek, müvekkilini zorlayarak kağıtların müvekkiline imzalattırıldığını, müvekkilinin okumasına fırsat verilmemesi nedeni ile söz konusu belgelerde usulsüzlük yaptığını kabul ettiği yönünde bir ifadeden haberinin dahi olmadığını, davalı şirket yetkililerinin bu şekilde müvekkilini 250.000,00 TL borçlandırdığını, tüm hisselerinin devralındığını, müvekkilinin kâr payından mahrum edildiğini, müvekkilinin şirketin parasını aldığına dair son derece önemli bir koz elde ettiklerini, savcılığa şikayette bulunulduğunu, ancak takipsizlik kararı verildiğini, kararın kesinleşmesi üzerine söz konusu belgenin icra takibine konu edildiğini, müvekkilinin davalı şirketin hiçbir şekilde parasını almadığını, bu nedenle şirkete herhangi borcunun da bulunmadığını, müvekkilinden ikrah, hile ve hata ile elde edilen belgeye dayanılarak tahsil edilen 324.314,18 TL"nin iadesi gerektiğini, bu nedenlerle, müvekkilinin davalı şirketin parasının almadığının tespiti ile ... 14. İcra Müdürlüğünün 2009/5254 esas sayılı dosyasına ödemek durumunda kaldığı 324.314,18 TL alacağından şimdilik 10.000,00 TL"lik kısmının davalıdan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada asıl davada talep edilmeyen kısım olan 314.335,18 TL"nin davalıdan tahsili talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili, davalı şirketin, cari hesapları, tahsilat ve tediye işlemleri ile o dönem hissedar ve yönetim kurulu üyesi olan davacı ..."in ilgilendiğini, davalı şirket yetkilisi muhasebe departmanı tarafından uyarıldığını, ..."in tahsil edilen bazı çekleri, şirket kayıtlarından sildirdiğini, genel müdür ve diğer ortaklara verilen çek listelerinde sürekli oynanalar yaptığını ve yapılmasını istediğini, tahsil edilen bazı çeklerin
tutarlarının kasada olmadığının iletildiğini, 09.05.2008 tarihinde ... ve ..., davacı ... ile birlikte toplantı yaptıklarını, tahsil edilmiş olan bir kısım çeklerin parasının, davacı ... tarafından şirket kasasına konulmadığını, davacının ikrarı ile öğrendiklerini, bunun üzerine şirketten 250.000,00 TL miktarındaki parayı diğer ortak ..."nın bilgisi dışında aldığını ve artık kendisine güven duyulmayacağını, hisselerini devredip şirketten ayrılmak istediğini, bu konunun bu şekilde kapatılmasını beyan ettiğini, davacının kötü niyetli asıl ve birleşen davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, alınan belgenin zorla imzalattırıldığı iddiası değerlendirildiğinde, bu kapsamda dinlenen tanık beyanlarında davacı iddiasını doğrulayan bir sonuca ulaşılamadığı, ayrıca dinlenen tanıkların, bir kısım çeklerin davacı tarafından imzalanıp verildiği ve kendileri tarafından tahsil edilerek parasının davacıya verildiği, davacının da çeklerin kendisi tarafından tahsil edildiği ve parasının da kendisi tarafından alındığı hususunun saklı tutulması, kimseye söylenmemesi konusunda tembihte bulunduğu yönündeki beyanları ve 4 adet 123.400,00 TL toplam bedelli çeklerin arka yüzlerinde de davacı cirosunun mevcut olduğu, belgede birden fazla hususta anlaşmaya varılmış olduğu, belgedeki imzaya bir itiraz olmadığına göre ikrah nedeniyle belgenin tümünün geçersizliği ileri sürülmeyip, borç ikrarına ilişkin kısmın ikrah nedeniyle geçersizliğinin ileri sürülmesi de yerinde olmadığı, sözleşme doğrultusunda hisse devri yönünden sözleşmenin gereğinin ifa edilmiş olması dikkate alınarak, bu yönden de davacı iddiasının yerinde olmadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 25/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.