Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5868
Karar No: 2016/13913
Karar Tarihi: 25.10.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/5868 Esas 2016/13913 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/5868 E.  ,  2016/13913 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    vek. Av. ...


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararı üzerine yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av.... ile davalılar vek. Av...."nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-

    Davacı vekili, müvekkilinin murisi olan ... oğlu ..."in muvazaalı şekilde bono düzenleyerek murisin oğlu ..."in boşanmış eşi ..."yı alacaklı gösterdiğini, muris ...oğlu ... hakkında icra takibi yapıldığını, murisin ölümünden 2 gün önce takip alacağının ..."nın kardeşi ..."a temlik edildiğini belirterek, tasarrufun iptali ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar vekili davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, dava konusu 15.03.2002 tanzim tarihli ve 100.000 USD bedelli bononun düzenlendiği tarih itibariyle davacı murisi hakkında verilmiş bir kısıtlama kararı bulunmadığı, aksine 16.07.2002 tarihli sağlık kurulu raporuna göre senet borçlusunun sağlam ve ne yaptığını bilen bir kişi olduğunun anlaşıldığı, bononun aksini kanıtlayan yazılı bir delil sunulmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dairemizin 11/03/2014 gün ve 2013/18920 - 2014/4660 E.-K. sayılı ilamı ile;"Dava icra takibine konu bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Menfi tespit davasının konusunu oluşturan 15.03.2002 tanzim ve 15.06.2003 vadeli 100.000 USD bedelli bononun eklenerek birlikte gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesine ilişkin Dairemizce verilen karar üzerine, senet aslının tüm aramalara rağmen bulunamadığı ve davalılarda da olmadığı belirtilerek dosya temyiz incelemesi için Dairemize gönderilmiştir.
    İİK’nun 167’nci maddesine göre, “Alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede müstenit olan alacaklı, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile bu bölümdeki hususi usullere göre haciz yolu ile veya borçlu iflâsa tabi şahıslardan ise iflâs yolu ile takipte bulunabilir. - Alacaklı, takip talebinde 58 inci maddedeki hususlardan başka iflâsa tabi borçlusu aleyhine haciz ve iflâs yollarından hangisini istediğini bildirmeğe ve takip talebine kambiyo senedinin aslını ve borçlu adedi kadar tasdikli örneğini eklemeğe mecburdur.” Bu kanun hükümleri uyarınca takip alacaklısının kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapabilmesi için öncelikle bono aslının bulunması ve takip talebine eklemesi zorunludur. Bu yönler gözetilip bir karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, senet aslı dosya arasına getirtilip gerekli inceleme yapıldıktan sonra, dava konusu 15.03.2002 tanzim, 15.06.2003 vadeli ve 100.000,00 USD bedelli senedin düzenlendiği tarihte senet borçlusu olan muris (...oğlu ...) hakkında verilmiş herhangi bir kısıtlama kararının bulunmadığı gibi, o tarihlere yakın olan tarihlerde örneğin 16.07.2002 tarihli ... Devlet Hastanesinden verilen sağlık kurulu raporunda senet borçlusunun sağlam, ne yaptığını bilen bir kişi olduğunun belirtildiği, bu senedin hata, hile ya da tehdit sonucu muristen (senet borçlusundan) alındığına dair her hangi bir delil ibraz edilemediği, senedin aksini kanıtlayıcı mahiyette her hangi bir yazılı delil davacı vekilince ibraz edilmediği, İ.İ.K."nun 53. maddesine göre de takibin kesinleşmesinden önceki safhaya ilişkin mirasçıların takip hukukuna yönelik itirazlarda bulunmayacakları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili dava konusu senedin müvekkilinin murisi olan... oğlu ... tarafından muvazaalı olarak düzenlenip oğlu ..."in boşanmış eşi ...."ya verildiğini de iddia etmiştir.
    Mahkemece davacının muvazaa iddiası yönünden herhangi bir değerlendirme ve inceleme yapılmadığı gibi kararda bu konuda bir gerekçeye de yer verilmemiştir. Bu nedenle hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 25/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi