3. Hukuk Dairesi 2014/2864 E. , 2014/5757 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : AKÇAKALE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2012
NUMARASI : 2011/209-2012/231
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı kurum tarafından 15.9.2008 tarihinde kaçak elektrik kullandığı iddiasıyla tutanak düzenlendiğini ve 45.845,60.-TL’lik borç çıkarıldığını, yapılan tahakkukun hiçbir yasal dayanağının bulunmadığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının harici hat kullanarak kaçak elektrik tükettiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; davalı tarafından tutulan kaçak tespit tutanağının tek taraflı tanzim edildiği, hükme esas alınamayacağı, davacıya ait sayaç dışından harici hat çekilse de harici hattın ucunun boşta durduğu harici hattın kullanımı halinde dahi trafo yakınında bulunan ve sayaçlı elektrik kullanan baz istasyonundan başka hiçbir yerde kullanılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyizi üzerine 19. Hukuk Dairesinin 14.02.2011 tarih ve 2011/614 E.-2011/1796 K sayılı ilâmı ile; "15.09.2008 tarihli kaçak tespit tutanağı ile trafodan ölçü devresine inen kolon kablosu sayaçtan önce açılıp başka bir kablo bağlanmak suretiyle kaçak elektrik kullanıldığı tespit edilmiştir. Kaçak tespit tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli sayılır. Somut olayda kaçak tespit tutanağının aksi kanıtlanamamış olup, yorum ile düzenlenen eksik incelemeye dayalı ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Bu durumda mahkemece Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği hükümleri ve kaçak tespit tutanağı ile belirlenen hususlar gözetilerek konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulundan (gerektiğinde talimat yoluyla) bilirkişi raporu alınıp hasıl olacak sonuca göre karar verilmek gerekir." gerekçesi ile bozulmuş olup, mahkemece bozma ilâmına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile davacı tarafın 15/09/2008 tarih 46331 seri nolu kaçak tespit tutanağına istinaden 12.244,64 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, sayaca müdahale edilerek mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15.madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek, Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır.
Davalı 15.09.2008 tarihli tutanağa dayanarak, ayrı ayrı 1 701,50 TL kaçak tahakkuku ve 44 144,10 TL kaçak ek tahakkuku yapmıştır. Mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, talep edilen kaçak elektrik ve ek tahakkuk bedelleri ayrı ayrı yönetmelik ve kurul kararlarında açıklanan yöntemle hesaplanmamış, mahkemece benimsenen bu bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, sayaca müdahale edilerek, mevzuata aykırı bir şekilde enerji tüketilmesinin kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak tanımlandığı kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, talep edilen kaçak elektrik ve kaçak ek tahakkuk bedellerinin ayrı ayrı yönetmelik ve kurul kararlarında açıklanan yöntemle hesaplanarak davalının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının belirlenmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.