3. Hukuk Dairesi 2014/2846 E. , 2014/5763 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/05/2012
NUMARASI : 2010/140-2012/188
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının alt kapağı mühürsüz idareye kayıtsız sayaçtan elektrik kullanmak suretiyle kaçak elektrik kullandığının tespiti üzerine tahakkuk eden 12.858,25 TL kaçak elektrik bedelini ödememesi üzerine Bakırköy 6.İcra Müdürlüğünün 2008/8316 Esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunduklarını, davalı borçlunun icra takibine haksız ve yersiz itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, %40"dan az olmamak üzere icra inkar tazminatını ödemesine mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya konu elektriğin kullanıldığı belirtilen kahvehanenin kendisine ait olduğunu, 2003 yılı Nisan ayında N. Y..isimli kişiye devrettiğini, elektrik aboneliğinin bu kişiye ait olduğunu, bu sebeple kullanılan elektrik bedelinden sorumluluğunun bulunmadığını, icra takibine itirazının haklı olduğunu, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, dava konusu kaçak elektrik tespitine konu iş yerinin davalı tarafından N. Y.. isimli kişiye devredildiği, 14/11/2007 tarihli tutanakta Necmettin Yurttürk"ün imzadan imtina ettiğinin belirtildiği, kahvehanenin davalı tarafından değil, dava dışı kişi tarafından işletildiği, davalı itirazının yerinde olduğu kanaatine varıldığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm, süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kural olarak, abonelik sözleşmelerinde kullanılan elektrik tüketiminden abone ile birlikte fiili kullanıcı da sorumludur. Abonelik sözleşmesi bulunmayan yerlerde kullanılan kaçak elektrik bedelinden ise, ancak kaçak kullanım yapan gerçek ve tüzel kişiler sorumludur.
Alacak davalarında davalı olma sıfatı, alacağın borçlusuna, haksız fiillerde zarar sorumlularına aittir. Borçlu veya zarar sorumluları dışında üçüncü bir kişiye karşı dava açılması durumunda davanın sıfat yokluğu, bir başka deyişle husumet yönünden reddine karar verilmesi zorunludur.
Somut olaya gelince; dava konusu yere ilişkin elektrik abone sözleşmesinin dava dışı Necmettin adına düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davacı görevlileri tarafından düzenlenen tutanaklarda, davalının ticarethanede kaçak elektrik kullandığının tespit edildiği belirtilmiştir. Davalı, husumet itirazında bulunmuştur. Davacı ile davalı arasında abone sözleşmesi olmadığı için davalının sözleşmeden kaynaklanan sorumluluğu yoktur. Bu noktada davalının fiili kullanıcı olup olmadığının tespiti önem arz etmektedir.
Yargılama sırasında dava konusu tutanakların tutulduğu ticarethanenin 2003 yılına kadar davalı Musa tarafından işletildiği, bu tarihten sonra Necmettin"e devir edildiği, elektrik aboneliğinin Necmettin adına olduğu, ancak, işyeri ruhsatının, vergi kaydının halen Musa adına olduğu anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece tutanak düzenlenen tarihlerde ve tutanaklarda belirlenen adreste davalının ticari faaliyette bulunduğunun (dosyada mevcut ve davalı imzasını ihtiva eden yoklama fişi vs. belgeler ile) anlaşılmasına göre Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümleri ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun kararlarına göre bilirkişi tarafından hesaplanacak kaçak elektrik bedelinden davalının sorumlu tutulması gerekirken, itibar edilmeyen gerekçeler ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.