3. Hukuk Dairesi 2014/2983 E. , 2014/5781 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ÇINAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/04/2012
NUMARASI : 2005/68-2012/163
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili 04.07.2005 tarihli dilekçesinde, sulama abonesi olan davacı hakkında 16.09.2004 tarihinde kaçak elektrik kullandığından 10.091 TL ceza tahakkuk ettirildiğini belirtip, borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
Davalı vekili cevabında; yönetmelik hükümlerine uygun tahakkuk nedeniyle davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; "davacı tarafa 415,05 TL gider avansı yatırmak üzere HMK 115/2. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre verildiği ve bu süre içinde yatırmaması durumunda dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddedileceğinin davacı vekilinin yüzüne karşı 05.04.2012 tarihli duruşmada ihtar edildiği, ancak davacı vekilinin 26.04.2012 tarihli celseye kadar ihtarda belirtilen gider avansını yapılan UYAP sorgulamasında yatırmamış olduğu, dava şartının yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle davacı tarafın son duruşmaya katılmaması ve mazeret dilekçesi vermemiş olmasının dosyanın işlemden kaldırılmasına neden olmayacağı anlaşıldığından davacının davasının 6100 sayılı HMK"nun 138.maddesi uyarınca HMK"nun 115/2.maddesi gereğince usulden reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacı vekili temyiz etmektedir.
Mahkemece, 26.04.2012 tarihli duruşmaya davacı vekilinin gelmemesi, davalı vekilinin de yargılamada bulunmaması nedeniyle HMK"nun 150.maddesi hükmü uyarınca dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmesi doğru değildir.
Kabule göre de; 01.10.2011 tarihinde yürürlülüğe giren 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunun 114/g maddesinde gider avansı dava şartı olarak düzenlenmiştir. Aynı Kanunun 448. maddesine göre “bu kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır.” 450.maddesinde ise “1086 Sayılı Hukuk Usulu Muhakemeler Kanunu ek ve değişiklikler ile birlikte kaldırılmıştır.”düzenlemesi mevcuttur. Anılan düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, 6100 sayılı HMK hükümleri tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal yürürlüğe girecektir. HMK.nun 115/2 ve 120. maddelerinden ve 30.09.2011 tarihli resmi gazetede yayımlanan HMK gider avansı tarifesinin 1 ve 6. maddelerindeki düzenlemelerden gider avansının davanın açılması sırasında alınmasının şart olmadığı, mahkemenin sonradan da bu eksikliği kesin süre vererek ikmal ettirebileceği anlaşılmaktadır. Davanın açıldığı tarihte eksik veya hiç gider alınmamış olsa bile, gider avansı dava şartı olmakla hüküm verilinceye kadar ikmal ettirilebilir. Bu durum davanın her aşamasında re"sen gözetilmesi gerekir. Gider avansının yatırılmaması halinde dava usulden reddedilir.
Mahkemelerce gider avansı olarak nitelendirilen miktarların gerçekte gider avansı mı, yoksa delil ikame avansı olup olmadığı üzerinde durulmalıdır. Zira, gider avansı dava şartı iken delil ikamesi avansı dava şartı olarak nitelendirilmeyecektir. Delil ikamesi avansının verilen kesin süre içinde yatırılmaması dava şartı nedeni ile davanın reddini gerektirmeyecek, sadece o delile dayanan tarafça belirlenen sürede delil avansı giderini yatırmaması halinde o delilinden vazgeçmiş sayılacaktır.
Mahkemece verilen kesin süre içerisinde gider avansı olarak nitelendirilerek belirlenen miktar yatırılmamışsa da davanın 2005 yılında açılmış olması, geçirdiği safahat da gözetilerek, belirlenen avans yatırılmadığından davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Diğer taraftan mahkemenin kesin süreye ilişkin 05.04.2012 tarihli ara kararında belirtilen mahkeme yolluğu, tebligat gideri, keşif, ulaşım gideri ve bilirkişi ücreti gibi giderler 6100 sayılı HMK.nun 324. maddesi uyarınca delil ikame giderleri olup, gider avansı olarak nitelendirilemez. Delil ikame giderleri yatırılmaması tarafın o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılması anlamına gelir. Gider avansı olarak nitelendirilemeyecek miktarların yatırılmamasının dava şartı noksanlığı gibi görülerek davanın reddine karar verilmesi de doğru değildir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.