3. Hukuk Dairesi 2014/4863 E. , 2014/5830 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 1. ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/05/2013
NUMARASI : 2012/268-2013/254
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin .. İlçesi ..köyünde bulunan 14310 nolu elektrik abonesi olduğunu ve söz konusu elektrik aboneliği nedeniyle müvekkili hakkında Şanlıurfa 2.İcra Müdürlüğünün 2010/6419 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, davalı tarafça müvekkilinden istenen 55.000.00.TL.nın kaçak elektrik bedeli, gecikme cezaları, normal sarfiyat ve tüm bunlara uygulanan faiz olduğunu, ancak müvekkilinin kaçak elektrik kullanmadığını, ayrıca harcamış olduğu elektrik bedelinin yanlış hesaplandığını, yine müvekkili hakkında kaçak elektrikten dolayı açılan ceza davasından beraat etmiş olduğunu, sonuç olarak müvekkilinden talep edilen 55.000,00.TL.yi kabul etmediklerini, zaten davalı tarafa tüm borçlarının 10.000,00.TL. civarında olduğunu, ileri sürerek söz konusu elektrik aboneliği nedeniyle Şanlıurfa 2.İcra Müdürlüğü"nün 2010/6419 Esas nolu dosyası kapsamında 45.000,00.TL.borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun “Amaç” başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder, şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gereklidir.
Somut uyuşmazlıkta ise, davacı ile davalı arasında mesleki amaçlı tarımsal sulama aboneliği sözleşmesi bulunduğundan davacı tüketici tanımına uymadığı gibi, olayda 4077 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması da mümkün değildir. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.
Hal böyle olunca; mahkemece, davaya genel mahkeme sıfatıyla bakılması gerekirken, yazılı şekilde tüketici mahkemesi sıfatıyla hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.