3. Hukuk Dairesi 2014/2930 E. , 2014/5940 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(KAPATILAN 4.AS.TİC.MAH.)
TARİHİ : 07/09/2012
NUMARASI : 2010/270-2012/1021
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ...adlı işletmesinin 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında turizm yatırım belgesine haiz bir işletme olup, davalı şirketin 1277166 nolu abonesi bulunduğunu, 2634 sayılı yasanın 16. maddesine göre o bölgede sanayi ve meskenlere uygulanan tarifeden en düşüğü üzerinden elektrik, gaz ve su bedellerini ödeyeceği hükmünün yer aldığını, bu yasa ile turizm gelirinin artmasının amaçlandığını, söz konusu yasaya aykırı uygulamanın 08/01/2002 tarihinde yürürlüğe giren 4736 sayılı kanunun yanlış yorumlanması ile ortaya çıktığını, 01/01/2002 tarihinden itibaren en düşük sanayi tarifesi yerine en yüksek tarifenin uygulanmaya başlandığını, tepkiler üzerine yasaya aykırı olarak 19/01/2002 tarihinden itibaren yapılmış olan fazla tahsilatların iade edildiği gibi en düşük olan sanayi tarifesi uygulanmasına dönüldüğünü, 2634 sayılı yasanın 16. maddesi ve bunu teyit eden 2002/4100 sayılı Bakanlar Kurulu kararı yürürlükteyken davalının müvekkili şirketin tesisinin 17/11/2009-15/03/2010 tüketim sürecine ilişkin olarak tanzim ettiği faturalardan sanayi tarifesi yerine ticarethane tarifesi uyguladığını, anılan faturaların itirazı kayıtla ödendiğini, belirtilen dönem faturaları için işbu davayı açmanın zaruretinin doğduğunu, aynı mahiyette çeşitli mahkemelerde açılan davaların haklı talepleri gibi kabul ve neticelendiğini, pek çoğunun Yargıtay’ca onandığını, tashihi karar taleplerinin de reddedildiğini, 18/08/2009 tarih ve 13655 sayılı dilekçede fazla ödenecek faturaların faiz ve masraflarının talep etme haklarının saklı kalmak üzere ödeneceğini belirtildiğini, müvekkil şirket adına kayıtlı 1277166 nolu tesisata ilişkin olarak toplam 311.378,50 TL meblağlı (4) adet faturayı ticarethane tarifesi üzerinden itirazı kayıtla ödediğinden bahisle, şimdilik 10.000,00 TL lik fazla ödemenin her bir faturaya ilişkin olarak her bir fazla tediyenin tediye tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte ve dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiz, dava masrafı ve avukatlık ücreti ile davalıdan tahsilini talep etmiş, ayrıca davacı vekili 24/07/2012 tarihli ıslah dilekçesiyle faturaya ilişkin haklarını saklı tutarak dava açtığını şimdilik toplam 82.320,90 TL yi her bir faturaya ilişkin fazla ödemenin ödeme tarihinden avans faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 2002/4100 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile indirimli tarifeden yararlanan kuruluşların belirlendiğini, 233 sayılı KHK’nin 35. maddesine göre üretilen mal ve hizmet fiyatlarının tespitinde serbest olduğunu, görevden doğan zararlarında hazine tarafından karşılanacağının hüküm altına alındığını, ancak 02/04/2004 tarih 2004/22 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulunun Kararı ile TEDAŞ ve bağlı ortakların özelleştirme kapsam ve programına alınarak 2002/4100 sayılı Bakanlar Kurulu kararının mesnet alındığı, 233 sayılı KHK kapsamı dışında bırakıldığını, hazine müsteşarlığının 14/05/2004 tarihli yazısı ile 02/04/2004 tarihinden sonraki görev zararlarının hazine müsteşarlığının bütçesinden karşılanma olanağının kalmadığının bildirildiğini, TEDAŞ yönetim kurulunca 28/07/2004 tarih 25-597 sayılı karar ile turizm belgeli abonelere uygulanan indirimli tarife uygulamasının 02/04/2004 özelleştirme kapsamına alındığı tarihten itibaren uygulanmadığını, bu sebeple davanın hazine müsteşarlığı ile TEDAŞ Genel Müdürlüğü’ne açılması gerektiğini, bu nedenle husumet itirazları olduğunu, ayrıca davanın idarî yargıda açılması gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, 233 sayılı KHK kapsamından çıkartılmış olmaları nedeniyle 1277166 nolu tesisat abonesi davacı firma hakkında yapılan uygulamanın usul ve yasaya uygun bulunduğunu, EPDK’nın 15/01/2004 tarih ve 25347 sayılı resmî gazetede yayımlanan 08/01/2004 tarih 284/1 sayılı kurul kararı ile Dağıtım Tarifesi Usul ve Esaslarının belirlenmiş olup, madde 1/e-a göre turizm işletmelerinin ticarethane olarak belirtildiğini, davacı talebinin 284/1 sayılı kurul kararına da açıkça ayrılık teşkil ettiğini, 2634 sayılı yasanın 16. mad. göre turizm belgeli işletmelere 28/07/2005 tarihinden itibaren tümüyle indirimli tarifenin kaldırıldığını, ticarethane grubundan sayıldığını, dava konusu faturaların turizm belgeli işletmeye ait olduğunu ve ödeme yaptığının ispat etmesi gerektiğini, TTK nun 23. mad. göre tebliğinden itibaren 8 günlük sürede itiraz edilmediğinde münderacatının kabul edilmiş sayıldığını, indirimli tarifenin kabul edilmesi hâlinde belgenin geçerlilik süresinin belirtilmesi kaydıyla onaylı belgelerin ibraz edilmesi gerektiğini, belgede geçerlilik süresinin belirtilmediğini, yapılan tahakkuk ve tahsilatın yönetmelik ve yasalara uygun olduğunu, indirimli tarife uygulanmasının kamu yararına aykırılık teşkil edileceğinden bahisle davanın hazine müsteşarlığı ile Tedaş Genel Müdürlüğüne açılması gerektiğinden husumet, görev ve zamanaşımı yönünden reddine, bu olmadığı takdirde davanın esastan da reddi ile yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahalli mahkemece; davanın fazla ödenen bedelin istirdadına ilişkin olduğu, davacı şirketin davalının 1277166 sayılı abonesi olduğu, davalı tarafından davacıya ait tesisatta 17/11/2009-15/03/2010 dönemi arasında (4) adet fatura tahakkuk ettirildiği, faturalara ticarethane tarifesinin uygulandığını, toplam tutarının 311.378,50 TL olduğunu, davalı tarafından 18/08/2009 tarih 13655 kurum sayılı dilekçe ile itiraz kaydıyla faturaların son ödeme günlerinde ödendiğini, davacının turizm yatırım belgesine haiz bulunduğunu, davalının indirimli tarife yerine ticarethane tarifesinden uygulama yaptığını, davanın hukukî niteliği itibariyle; elektrik abonesi uyarınca indirimli tarifeden tahakkuk ettirilmesi gerekirken ticarethane abonesi olarak tahakkuk ettirilen fatura bedelleri nedeniyle fazla ödemelerin istirdatı isteğine ilişkin bulunduğunu, davacının turizm belgeli işletme olduğu davalı şirketin abonesi olduğunun tartışmasız bulunduğunu, Turizm Teşvik Kanunu 16. maddesi gereğince; “Turizm belgeli yatırım ve işletmeler elektrik, gaz ve su ücretlerini o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden öderler.” hükmü ile davacı hakkında indirimli tarife üzerinden tahakkuk yapılmasının gerektiğini, oysaki davalı tarafından indirimli tarifeden tahakkuk yapılmadığını, faturaların indirimli tarifeden yapılması hâlinde tahakkuk etmesi gereken dönem faturaları ve davacı tarafından fazla yapılan ödemelerin ticarethane tarifesinden yapıldığı takdirde; 17/11/2009-15/12/2009 dönemi 28/12/2009 son ödeme tarihli 68.728,40 TL, 16/12/2009-14/01/2010 dönemi 29/01/2010 son ödeme tarihli 78.102,20 TL, 15/01/2010-15/02/2010 dönemi 03/03/2010 son ödeme tarihli 93.367,30 TL, 16/02/2010-15/03/2010 dönemi 01/04/2010 son ödeme tarihli 71.180,60 TL, toplam:311.378,50 TL, indirimli tarifeden yapılması hâlinde; 17/11/2009-15/12/2009 dönemi 28/12/2009 son ödeme tarihli 51.022,40 TL, 16/12/2009-14/01/2010 dönemi 29/01/2010 son ödeme tarihli 57.598,90 TL, 15/01/2010-15/02/2010 dönemi 03/03/2010 son ödeme tarihli 68.337,60 TL, 16/02/2010-15/03/2010 dönemi 01/04/2010 son ödeme tarihli 52.098,70 TL, toplam:229.057,60 TL, fazla ödenen bedelin 82.320,90 TL olduğunu, Turizm Teşvik Kanunu madde 16 uyarınca “Turizm belgeli yatırım ve işletmeler elektrik, gaz ve su ücretlerini o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden öderler” hükmünün bulunduğunu, anılan hükmün bir kanun hükmü olduğunu, buna karşın davalının dayanak yaptığı hukukî düzenlemelerin ise Özelleştirme Yüksek Kurulunca alınan 02/04/2004 tarih ve 2004/22 sayılı kararı, 2002/4100 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ve 2010/478 sayılı Kararname olduğunu, Kanunlar hiyerarşisi uyarınca herhangi bir özerk idarî kurumun ve Bakanlar Kurulu Kararnamesi’nin mevcut kanunlara aykırı olmasının mümkün olmadığı gibi kanuna herhangi bir aykırılık hâlinde bu düzenlemelerin uygulanmasının mümkün olmayacağını, Turizm Teşvik Kanunu madde 16 hükmünün yürürlükte kaldığı sürece bu maddeye aykırı herhangi bir idarî düzenlemenin uygulanma kabiliyetinin bulunmadığını, kanunlar hiyerarşisine göre mümkün olmadığını, turizm yatırım belgesi olan davacı için davalı idare tarafından indirimli tarife yerine, ticarethane tarifesi uygulanarak (4) adet faturayla fazladan 82.320,90 TL tahsil edildiği, Turizm Teşvik Kanununun 16. maddesi yürürlükte olduğundan idarî düzenlemenin uygulama kabiliyeti olmadığı, davacının ıslah talebinin de BK’nunda belirtilen sürede olduğundan, davanın kabulüne, 82.322,90 TL alacaktan; 17.706,00 TL alacağın 28/12/2009 tarihinden, 20.503,30 TL alacağın 29/01/2010 tarihinden, 25.029,70 TL alacağın 03/03/2010 tarihinden, 19.081,90 TL alacağın 01/04/2010 tarihinden itibaren değişen ve değişecek olan avans faiz oranları uygulanmak suretiyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığı giderecek meri mevzuat hükümlerinin incelenmesinde yarar vardır.
16/03/1982 tarihli ve 17635 sayılı resmî gazetede yayınlanan 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunun; amaç başlıklı 1. maddesinde “Bu Kanunun amacı; turizm sektörünü düzenleyecek, geliştirecek, dinamik bir yapı ve işleyişe kavuşturacak tertip ve tedbirlerin alınmasını sağlamaktır”, Kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, turizm hizmeti ile bu hizmetin gereği kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinin tespiti ile geliştirilmelerine, turizm yatırım ve işletmelerinin teşvik edilmesine, düzenlenmesine ve denetlenmesine ilişkin hükümleri kapsar”, 16. maddesinde ise “Turizm belgeli yatırım ve işletmeler elektrik, gaz ve su ücretlerini o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden öderler”. Hükümleri yer almaktadır.
2010/478 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 1. maddesinde “bu kararın amacı, Kültür ve Turizm Bakanlığından Turizm Yatırım Belgesi veya Turizm İşletme Belgesi almış yatırım veya işletmelerin tükettikleri elektrik enerjisi bedellerinin bir kısmının bütçeden karşılanmasını temin etmektir”. 2.maddenin 1-a fıkrasında bu kararda geçen “Bakanlık: Kültür ve Turizm Bakanlığını” ifade eder. 3. maddede “elektrik enerjisi desteği miktarı. Bakanlıkça belgelendirilmiş turizm yatırımları veya işletmelerde, şantiye dönemi dâhil tüketilen elektrik enerjisi giderlerinin; tesisin bulunduğu ildeki mesken ve sanayi abonelerine uygulanan tarifelerden en düşüğü ile kendi abone grubuna uygulanan tarife arasındaki fark kadardır. Elektrik enerjisi desteği ödemeleri Bakanlık bütçesine konulacak ödenekten karşılanır”. 7. maddesinde “12/04/2002 tarihli ve 2002/4100 sayılı Kararnamenin eki Kararın 2. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile 3. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi yürürlükten kaldırılmıştır”. 8. maddesinde “Bu karar 16/07/2009 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer”. Hükümleri yer almaktadır.
2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu"nun 16. maddesine göre Turizm belgeli yatırım ve işletmelerin elektrik bedelini en düşük tarifeden ödeyecekleri öngörülmüştür. Turizm Teşvik Kanunu"nun 16. maddesi yürürlükte olmakla birlikte, Bakanlar Kurulu"nun 24/05/2010 tarihli Turizm Belgeli Yatırım ve İşletmelere Elektrik Enerjisi Desteği Hakkında Kararı 29/06/2010 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kararda Kültür ve Turizm Bakanlığından “Turizm Yatırım Belgesi” veya “Turizm İşletme Belgesi” almış yatırım ve işletmelerin tükettikleri elektrik enerjisi bedellerinin bir kısmının bütçeden karşılanmasının usul ve esasları düzenlenmiştir. Kararın 16/07/2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinden itibaren yürürlüğe gireceği bu kararın 8. maddesinde öngörülmüştür. 16/07/2009 tarihinden önce Turizm Teşvik Kanunu"nun 16. maddesine aykırı olarak yüksek tarifeden tahsil olunan enerji bedellerinin ilgili tedarikçi firmadan, 16/07/2009 tarihinden sonraki enerji bedellerinin ise Kültür ve Turizm Bakanlığından talep edilebileceği kabul edilmiştir.
Davacının istediği bedel 17/11/2009 ila 16/02/2010 tarihleri arasını kapsamaktadır. O hâlde davacı fazla ödediğini iddia ettiği bedeli Kültür ve Turizm Bakanlığından isteyebilir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.