Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/519
Karar No: 2010/3029
Karar Tarihi: 07.06.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/519 Esas 2010/3029 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/519 E.  ,  2010/3029 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Bayat/Çorum Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 13.10.2009 gün ve 57/335 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı, miras yoluyla intikal ve kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanarak tapuda Hazine adına kayıtlı bulunan 124 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, zilyetlik yoluyla iktisap koşullarının davacı yararına oluşmadığını ve herhangi bir hakkının bulunmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 124 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 14.9.2009 tarihli teknik bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 3.354,49 m2 yüzölçümlü bölümünün tapu kaydının iptaline ve davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu 124 ada 3 parsel, senetsizden, “ham toprak” niteliğiyle, 370523 m2 yüzölçümlü olarak, 12.6.2007 tarihinde, Hazine adına tesbit ve tescil edilmiştir. Tutanağın edinme sebebinde “...ekonomik yarar sağlanması mümkün bulunan yerlerden olup kimsenin mülkiyet iddiasında bulunmadığı...” açıklaması yer almaktadır.
    Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki keşifte dinlenen yerel bilirkişi, davacının, dava konusu yeri 30 yılı aşkın süre ile tasarrufunda bulunduğunu bildirmiş olmasına karşın bu yerin davacıya intikal şekli hususunda bir açıklama yapmamıştır. Dava dilekçesi içeriği ile dosya kapsamına ve mevcut delillerden, bu yerin davacıya hangi miras bırakanından kaldığı anlaşılamamaktadır. Öte yandan mahkemece, taraflara tanıklarını bildirmeleri için süre ve imkan tanınmamıştır. Ziraatçı uzman bilirkişi, taşınmazın güney kısmının teras yöntemiyle tesviyesinin yapıldığını ve bu alanların ekildiğini kuzey bölümünün %50-60 oranında eğimli karışık meyve bahçesi olarak kullanıldığını bildirmiştir. Kadastro çalışmaları sırasında ham toprak niteliği ile tesbit ve tescil edilen dava konusu taşınmazın, tesbit tarihinden geriye doğru 20 yıl önce ne şekilde kullanıldığının, imar ve ihyaya muhtaç yerlerden bulunup bulunmadığının, gerekiyor ise imar ve ihya faaliyetlerinin yapılıp yapılmadığının ve zilyetlik yoluyla mülk edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin herhangi bir duraksamaya meydan vermeden belirlenmesi gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için tesbit tarihi olan 5.7.2007 tarihinden 20-25 yıl öncesine ait (1981-1986 yılları arası) ölçekli iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının dosyada yer almış olması ve bu fotoğrafların stereoskop altında incelenmesi gerekir. Bu inceleme sonucunda arazinin üç boyutlu olarak görülmesi, taşınmazın sınırlarının belirlenmesi ve ekilmeyen alanların net bir biçimde tesbitinin yapılabilmesi mümkün olacaktır. (Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınlarından Doç. Dr....’in Toprak Etüd ve Haritalama kitabının 1995 yılı baskısı sh.53). Hava fotoğraflarından yararlanmanın amacı az önce de açıklandığı gibi, taşınmazın sınırlarının ve üzerinde hangi tarihte imar-ihyanın tamamlanarak zilyetlik yoluyla tasarrufta bulunulmaya başlandığının belirlenmesidir.
    Hal böyle olunca, mahkemece yapılacak iş; taraflara tanıklarını bildirmek üzere süre ve imkan tanınması, bildirildiği takdirde yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının HUMK.nun 258.maddesi hükmü uyarınca keşif yerinde hazır bulunmak üzere davetiye ile çağırılmaları, aynı kanunun 259. maddesi hükmü uyarınca keşfi yapılan taşınmaz başında dinlenilmeleri, dava konusu taşınmazın davacıya hangi miras bırakanından kaldığı, mirasçılar arasında paylaşım yapılıp yapılmadığı ya da davacıya satış veya bağış suretiyle geçip geçmediği hususlarının ayrıntılı olarak sorulup belirlenmesi, yerel bilirkişiler ile tanık beyanları arasında aykırılık olduğu takdirde bu aykırılığın HUMK.nun 265. maddesi gereğince giderilmesine çalışılması, TMK.nun 701 ve 702. maddelerinde belirtilen dava şartı üzerinde durulması, az yukarıda açıklandığı gibi tesbit tarihine göre 20-25 yıl öncesine ait iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarını usulüne uygun bir biçimde yetkili mercilerden getirtilmesi ve uzman bilirkişiler marifetiyle mahallinde yapılacak keşifte taşınmazın yeri ve sınırları belirlendikten sonra hava fotoğraflarını stereoskop alet altında inceletilmesi ve sınırları itibariyle tesbit tarihinden geriye doğru 20 yıl öncesinde imar-ihyanın tamamlanarak zilyet edilip edilmediğinin belirlenmesi gerekir. Ayrıca, dava konusu taşınmazın keşfi izlemeye yarayacak ölçekli krokisinin yanında, niteliği bakımından taşınmazın, imar-ihya ve eğim durumu üzerinde durulması, eğim durumu itibariyle ziraate elverişli olup olmadığı hususunda ziraat mühendisi uzman bilirkişiden rapor alınması, çevre parsellere ait kadastro tutanakları ve varsa revizyon gören tapu ve vergi kayıtlarının getirtilerek teknik yerel bilirkişiler ve tanıklar aracılığıyla uygulanması, komşu kayıt ve belgelerin taşınmaz yönünü ne kimi gösterdiklerinin belirlenmesi, saptamaların teknik bilirkişiye ölçekli krokisi üzerinde işaret ettirilmesinin sağlanması, HUMK.nun 366. maddesi uyarınca taşınmazı gösterir fotoğraflarının mahalline götürülecek fotoğrafçı bilirkişiler marifetiyle elde edildikten sonra hakim tasdikli olarak dosya arasına alınması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ve eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi