Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5607
Karar No: 2017/9352

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/5607 Esas 2017/9352 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, köyde bulunan ancak tapuda kayıtlı olmayan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla edinildiğini ve adına tescilini istemiş, birleştirilen dosyada davacı Hazine ise aynı bölgede bulunan ve kadastro harici bırakılan 2000 m2'lik yere davalı tarafın müdahalesinin önlenmesini istemiştir. Mahkeme, davacıya ait olan 10.055,032 m2'lik yeri davacı adına tapuya tescil etmiş ve Hazine'nin dava konusu olan 6302,41 m2'lik yere davalının müdahalesinin önlenmesi kararını vermiştir. Ancak, Hazine vekili tarafından yapılan temyiz başvurusu sonucu karar bozulmuştur. Yapılan yeniden keşif sonucu, 3402 sayılı Kanunun 17. maddesi gereği zilyetlikle kazanım koşullarının davacı lehine oluşmadığı anlaşılmış ve davacının temyiz itirazı reddedilmiştir. Bu kanun maddesi, taşınmazın orman sayılıp sayılmadığının araştırılması gerektiğini ve sayılıyorsa orman kadastro komisyonunun incelemesi sonucunda kazanım koşullarının oluşup oluşmadığına karar verilmesi gerektiğini belirtmektedir.
Kanun Maddeleri: Medeni Kanunun 713. Maddesi, 3402 Sayılı Kanunun 14. ve 17. Maddeleri.
20. Hukuk Dairesi         2016/5607 E.  ,  2017/9352 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R


    Davacı ..., 23.08.2004 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği; ... köyü Türbebeleni mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir.
    Birleştirilen dosya davacısı Hazine, ...mevkiinde bulunan ve kadastro harici bırakılan 2000 m2"lik yere davalı ...’nin müdahalesinin önlenmesini istemiştir.
    Mahkemece, davacı ... tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile 24.01.2007 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen 10.055,032 m2"lik yerin davacı adına tapuya tesciline, davacı Hazine, tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile 24.01.2007 tarihli fen bilirkişi raporunda (A1), (A2 ve (A3) ile gösterilen 6302,41 m2"lik yere davalının müdahalesinin önlenmesi ile bu kısımların Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün davalı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 02.06.2009 gün ve 2009/7294-9145 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanuna göre 1948 yılında yapılan orman kadastrosuna ilişkin işe başlama, çalışma ve aski ilân tutanakları ile çekişmeli taşınmazın bulunduğu yeri orman sınır noktalarıyla birlikte gösteren orijinal renkli orman tahdit haritası veya onaylı fotokopisi getirtilerek yeniden yapılacak keşifte; kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; taşınmazın 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman tahdit sınırları dışında kaldığı ve orman tahdidinin de seri bazda yapıldığının anlaşılması halinde bu seri dışında bırakılan taşınmazalara ilişkin orman kadastro komisyonunca inceleme yapılmadığı gözetilerek, dosyaya getirtilecek eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı çekimeli taşınmaz ile birlikte çevre araziyede uygulanmak suretiyle öncesi belirlenmeli, orman sayılmayan yerlerden olduğunun anlaşılması halinde, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerindeki zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir."denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davacı ..."nin açmış olduğu davanın kısmen kabulü ile; ... ili, ... ilçesi, ... köyü Türbebeleni mevkiinde bulunan, dosyada mevcut, müşterek bilirkişilerin 30.03.2010 rapor ve eki krokisinde (A) harfiyle gösterilen 10.055.32 m2"lik kısmın davacı...oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, diğer kısımlara ilişkin isteminin reddine, bu dosya ile birleştirilen Mahkemenin 2004/502 Esas sayılı dosyasında davacı Hazinenin davasının kısmen kabulü ile; ... ili, ... ilçesi, ... köyü Türbebeleni mevkiinde bulunan dosyada mevcut, müşterek bilirkişilerin 30.03.2010 rapor ve krokisinde (A1), (A2) ve (A3) ile gösterilen toplam 6302,41 m2"lik kısmın davacı Hazine adına kayıt ve tesciline, bu yerlere davalı ..."nin müdahalesinin men"ine, davacı Hazinenin diğer yerlere ilişkin tescil ve men"i müdahale talebinin reddine karar verilmiş, hüküm Hazine vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 26/03/2015 tarih ve 2015/3731 Esas- 2015/2107 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin, 26/03/2015 tarih ve 2015/3731 Esas - 2015/2107 Karar sayılı kararında özetle; ”İncelenen dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın krokide (A1), A2) ve (A3) ile gösterilen bölümleri hakkındaki hükmün, bozmadan önceki kararı davacının temyiz etmemesi nedeniyle kesinleşmiş ve tapuda infaz edilmiş olduğu anlaşıldığından, bu bölümler hakkında mahkemece tekrar tescil kararı verilmesi usûl ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir.
    Davalı ve birleştirilen dosya davacısı Hazinenin, dava konusu taşınmazın, krokide (A) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dairenin iade kararı gereğince, keşifte görev alan bilirkişilece düzenlenen 26.02.2015 tarihli ek rapor gereğince, 1978 ve 1990 tarihli hava fotoğrafları incelenmiş, her iki hava fotoğraflarında da, taşınmazın (A) bölümünde toprağın doğal haliyle durduğu, tarım amaçlı toprak işlemesinin yapılmadığı, dava konusu taşınmazın dosyadaki fotoğraflarından da imar ve ihya edilmediği ve tarım arazisi görünümünde olmadığı, 1990 yılından sonra kullanılmaya başlanılsa dahi, dava tarihi olan 23.08.2004 tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı, bu durumda 3402 sayılı Kanunun 17. maddesindeki zilyetlikle kazanım koşullarının davacı lehine oluşmadığı anlaşıldığından, bu bölüm hakkında da davacı gerçek kişinin davasının reddine, Hazinenin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır."" denilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra asıl davanın reddine, birleşen 2004/502 Esas sayılı davanın kabulü ile; ... ili ... ilçesi, ... köyü Türbebeleni mevkiinde kain, tescil harici taşınmazın 30/03/2010 tarihli rapora ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 10055,32 m2 yüzölçümündeki kısmının hali arazi vasfı ile son parsel numarası ile davacı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, bu kısma yönelik davalı ..."nin müdahalesinin men"ine, aynı tarihli rapora ekli krokide (A1), (A2), (A3) harfleri ile gösterilen toplam 6302,41 m2 yüzölçümündeki kısım hakkında daha önce verilen tescil kararı kesinleştiğinden ve tapuda infaz edilmiş olduğundan bu bölümler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, bu bölümlere yönelik ..."nin müdahalesinin men"ine karar verilmiş. hüküm davacı ... vekili tarafından esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dava, Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince açılan, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
    Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde, 1948 yılında yapılan orman kadastrosu, 16.01.2002 tarihinde ilân edilip kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması bulunmaktadır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 13/11/2017 günü oy birliği ile karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi