Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu tarafından ileri sürülen meskeniyet şikayetinin süreden reddi üzerine Dairemizin 20.1.2010 tarih 2009-19316 Esas, 1138 Karar sayılı kararı ile , yenileme haczi ile borçlunun yeniden meskeniyet şikayetinde bulunma hakkının doğduğu bu nedenle işin esasının incelenmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde benzer gerekçeyle  meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiştir. Mahkeme, H.U.M.K. 429/2 maddesi gereği Yargıtay ilgili Dairesinin bozma kararına uyma kararı verdiği takdirde, artık bozma kararı gereği işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü mahkemenin bozma kararına uyması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak doğar.( 4.2.1959 Tarih 13/5 s.lı İ.B.K.)
Dairemizin yukarıda tarih ve numarası belirtilen bozma kararında açıkça “2.11.2007 tarihli 2.ci haciz ile borçlunun yeni bir meskeniyet şikayeti hakkının doğduğunun” belirtildiği  ve mahkemece bozma kararına direnilmeyerek  uyma kararı verildiği halde, farklı bir gerekçe ile (daha önce itirazda bulunmadığı hususlarda yeniden itirazda bulunulamayacağı gerekçesiyle) meskeniyet şikayetinin esasının incelenmemesi ve eylemli şekilde kararda direnilmesi doğru olmayıp  mahkeme kararının bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.    
SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.