1. Ceza Dairesi 2015/4478 E. , 2016/2936 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme, nitelikli hırsızlık, kişinin hatırasına hakaret
HÜKÜM : TCK.nun 81/1, 62/1 maddeleri uyarınca 25 yıl hapis cezası
TCK.nun 142/2-a, 62/1 maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası
TCK.nun 130/2, 62/1 maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası
TÜRK MİLLETİ ADINA
1) Maktulün annesi ve babasının davaya katılmak istemediklerini belirtmeleri karşısında, amcası olan ..."nın CMK"nun 237/1. maddesi uyarınca açılan davaya katılmaya ve aynı Yasanın 260. maddesi gereğince kurulan hükümleri temyize hak ve yetkisi bulunmadığından, vekilinin duruşmalı temyiz isteminin CMUK"nun 317. maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
2) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..."ın maktul ..."ya yönelik kasten öldürme ve nitelikli hırsızlık suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların nitelikleri tayin, takdire ilişen cezaları azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde düzeltme nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
A) Sanık hakkında kasten öldürme ve nitelikli hırsızlık suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
aa) 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu maddeyle yaptığı uygulamalar,
ab) Davaya katılma hak ve yetkisi bulunmayan maktulün amcası Doğan lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ile,
ac) Baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin mali durumunun iyi olmadığı dosyaya yansıyan sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeksizin, yazılı şekilde sanıktan tahsiline karar verilmesi,
Yasaya aykırı ise de, bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarında yer alan 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin "Anayasa Mahkemesi"nin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK"nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine" şeklinde değiştirilmesine, hükmün 5 nolu bendinde yer alan katılan lehine vekalet ücreti tayinine dair bölümün tümüyle çıkartılmasına, hükmün 8 nolu bendinde yer alan, zorunlu müdafii ücretinin de içinde bulunduğu yargılama giderlerine dair bölümdeki “16.444,90 TL” ibaresinin ise “16.272,90 TL” olarak değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN, kısmen re"sen de temyize tabi bulunan mahkumiyet hükümlerinin, tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA;
B) Sanık hakkında kişinin hatırasına hakaret suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede ise;
1) Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın olay tarihinde para karşılığında anlaşarak maktulün evinde cinsel ilişkiye girdiği, maktulün yeniden ilişkiye girmek isteyen sanıktan ek ücret istemesi üzerine çıkan tartışmanın kavgaya dönüştüğü, sanığın bıçakla vücudunun çeşitli yerlerine, bira şişesiyle kafasına vurup, yine kafasını duvara vurarak yaraladığı maktulü sürükleyerek yatak odasındaki yatağın üzerine yüz üstü yatırıp külotunu yarıya kadar sıyırarak kendini boşalttığı, yine kendi beyanına göre maktulü yatağa yatırdığında baygın vaziyette olduğu, hırıltılı şekilde nefes aldığı, evden çıkarken yarı baygın olup bu eylemi maktul sağ iken gerçekleştirdiği ve cinsel saldırı suçundan TCK"nun 102/1-3 maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, oluşa uygun düşmeyen gerekçeler ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK"nun 326/son maddesi saklı kalmak kaydıyla tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 06.06.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.