21. Hukuk Dairesi 2014/18421 E. , 2015/106 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Afyonkarahisar İş Mahkemesi
TARİHİ : 17/07/2014
NUMARASI : 2014/241-2014/451
Davacı, Kurum tarafından yapılan takip ve haciz işleminin durdurulmasına, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının çalışanı olan dava dışı F...M...., davalı Kuruma olan prim borcundan dolayı kendisine gönderilen haciz bildirisi dolayısıyla davalı Kuruma borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı Kurumun, dava dışı F....M... prim borcundan dolayı davacıdaki hak ve alacaklarına haciz koyulduğuna dair 6183 sayılı Kanun"un 79.maddesine göre düzenlenen haciz bildirisi gönderdiği, davacının haciz bildirisini 20.01.2012 tarihinde tebliğ aldığı, ancak süresi içinde borca itiraz etmediğinden davacıya 10.03.2012 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiği ve davacı şirketin araçları üzerine haciz koyulduğu, davacının ihtirazi kayıtla 17.05.2012 tarihinde işçisi F... M... davalı Kuruma olan borcunu ödediği, mahkemece 07.02.2013 tarihinde 2012/421E, 2013/75K numarası ile verilen ilk kararda davacının dava dışı F.... M... hakkında davalı Kurum tarafından başlatılan icra takibinin durdurulmasını istediği gerekçesi ile husumet yokluğundan davanın reddine karar verildiği, Dairemiz tarafından davanın 6183 sayılı Yasa"nın 79.maddesi uyarınca açılan bir dava olduğundan işin esasına girilip incelenmesi için kararın bozulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un "üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi" başlıklı 79.maddesinde; "Hamiline yazılı olmayan veya cirosu kabil senede dayanmayan alacaklar ile maaş, ücret, kira ve saire gibi her türlü hakların ve fiilen tutanak düzenlemek suretiyle haczi kabil olmayan üçüncü şahıslardaki menkul malların haczi, borçlu veya zilyed olan veyahut alacak ve hakları ödemesi gereken gerçek ve tüzel kişilere, kurumlara haciz keyfiyetinin tebliği suretiyle yapılır. Tahsil dairesi tarafından tebliğ edilecek haciz bildirisi ile; bundan böyle borcunu ancak tahsil dairesine ödeyebileceği ve amme borçlusuna yapılacak ödemenin geçerli olmayacağı veya elinde bulundurduğu menkul malı ancak tahsil dairesine teslim edebileceği ve malın amme borçlusuna verilmemesi gerektiği, aksi takdirde amme
borçlusuna yapılan ödemeler ile malın bedelini tahsil dairesine ödemek zorunda kalacağı ve bu maddenin üç, dört ve beşinci fıkra hükümleri üçüncü şahsa bildirilir... Haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorundadır. Üçüncü şahsın süresinde itiraz etmemesi halinde, mal elinde ve borç zimmetinde sayılır ve hakkında bu Kanun hükümleri tatbik olunur.
Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. Menfi tespit davası açılması halinde mahkemece bu Kanunun 10 uncu maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebilir.
Teminat, alacaklı tahsil dairesine verilir ve haciz varakasına dayanılarak haczedilir. Taraflar arasında teminata ilişkin olarak çıkan anlaşmazlıklar, takip işlemlerinin durdurulması hakkında kararı veren mahkeme tarafından çözümlenir. Davasında haksız çıkan üçüncü şahıs aleyhine, haksız çıktığı tutarın % 10"u tutarında ayrıca inkâr tazminatına hükmedilir" düzenlemesi ile davalı Kurum borçlularının, davacı gibi üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacaklarının haczedilmesi ile davalı Kuruma alacağını tahsil imkanı getirilmiştir.
Somut olayda, davacının 6183 sayılı Yasa"nın 79.maddesinde düzenlenen sorumluluğunu yerine getirip getirmediğinin yeterince araştırılıp incelenmeden karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, dava dışı F... M... hangi tarihler arasında davacı işyerinde çalıştığı, davacının haciz bildirisini tebliğ aldıktan sonra davalı Kuruma ya da davalı Kurum yerine işçisi F... M... ödeme yapıp yapmadığı, davacının işçisi F.... M... maaşına, alacaklarına uygulanan hacizden dolayı başka icra takibi dosyalarına ödemede bulunup bulunmadığı, ödeme yapmışsa hangi tarihler arasında ödeme yaptığını söz konusu icra takibi dosyalarını da getirterek araştırmak ve davacının, varsa mevcut icra takibi dosyalarından uygulanan hacizleri de göz önünde bulundurarak, 6183 sayılı Yasa"nın 79.maddesinde düzenlenen sorumluluğunu yerine getirip getirmediğini tespit ederek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.