3. Hukuk Dairesi 2016/19660 E. , 2018/7123 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, tarafların boşandıklarını ve boşanma davasının temyiz aşamasında olduğunu, düğünde davacıya takılan ve dava dilekçesinde yer alan listede belirttikleri ziynet eşyaları ile bir miktar paranın balayına giderlerken davalının annesi tarafından çaldırırsınız denilerek elinden aldığını, söz konusu ziynet eşyalarının daha sonra kendisine geri verilmeyip bozdurularak davalıya otomobil alındığını, listede belirtilen çeyiz eşyalarının da evliliğin hitamında davalı tarafta kaldığını ileri sürerek, listede belirtilen ziynet ve çeyiz eşyalarının rayiç değerlerinin tespiti ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 32.415,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 20/16/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 35.645,33-TL"ye yükseltmiştir.
Davalı; davacının çeyizinde listede belirtildiği kadar eşya bulunmadığını, kaldı ki davacının kendisinin haberi olmaksızın ailesi ile birlikte eşyalarını toplayıp evden ayrıldığını, planlı bir şekilde evden ayrıldığı için ziynet ve kişisel eşyalarını da yanında götürdüğünü, adet gereği düğünde erkeğe takılan altınların erkeğe ait olup bunların istenmesinin örf ve adete aykırı olduğunu, düğünde davacıya takılan ziynet eşyalarının davacıda olup kendisinin bunlara hiçbir şekilde dokunmadığını, sadece düğünde takılan paraların davacının da rızasıyla balayı ve evin ihtiyaçları için harcandığını, davacıya ait diğer eşyaların da depoya konulmuş olup teslim etmeye hazır olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; ziynet eşyalarının düğünden sonra bozdurularak davalı tarafça otomobil alındığının davacı ve davalı tanık beyanları ve trafikten gelen yazı ile sabit olduğu, çeyiz eşyaları yönünden de bir kısım davalı tanık anlatımları ile davalının cevap dilekçesindeki çeyiz eşyalarını teslime hazır olduğuna dair açıklamaları karşısında davanın kısmen kabulüne, ziynet eşyalarının bedeli olan 16.524,34 TL ile çeyiz eşyalarının bedeli olan 5.975,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın tüm, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) Dava; ziynet ve çeyiz eşyalarının bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK 26. maddesi (HUMK 74. maddesi) hükmüne göre, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır. Açılan bir davada hakim istenilenden fazlasına veya başka bir şeye hükmedemez. Öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanır.
HMK"nun 176. (HUMK 83.) ve devam maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya istem sonucunun değiştirebilmesi imkanı sağlamaktadır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür.
Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Bu hale göre yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı bulunmamaktadır. Davacı isterse dava dilekçesini tamamen ıslah ederek dava konusunu değiştirebilirse de, yeni dava konusu önceki dava konusunun yerine geçer ve yine tek bir dava söz konusu olur.
Islahta dava konusu olmayan bir talebin dava kapsamına alınması mümkün değildir. HGK"nın 26.09.2011 tarih, 2011/1-364 E.-2011/453 K.sayılı ilamında da "Dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır." ilkesi benimsenmiştir.
Somut olaya gelince; dava dilekçesinde talep edilen ziynet eşyaları tek tek sayılmış olup, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu üzerine verilen ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde sayılmayan "1 adet 22 ayar makarna modeli bilezik, 3 adet 14 ayar hediyelik bilezik, 1 adet 14 ayar künye, 1 adet 14 ayar taşlı yüzük, 1 adet 14 ayar tek taş yüzük ve 1 adet 14 ayar alyans" bedeli de davacı tarafından talep edilmiştir.
Dava dilekçesinde talep edilmeyen bir alacağın ıslah dilekçesiyle istenilmesi mümkün değildir. Mahkemece dava dilekçesinde yer almayıp bilirkişi raporunda belirlenen "1 adet 22 ayar makarna modeli bilezik, 3 adet 14 ayar hediyelik bilezik, 1 adet 14 ayar künye, 1 adet 14 ayar taşlı yüzük, 1 adet 14 ayar tek taş yüzük ve 1 adet 14 ayar alyans" bedeline de hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
3- Kabule göre de; davacı dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmış olup, 26.10.2015 havale tarihli dilekçesi ile ve 03.06.2016 tarihli celsede davalıya yemin teklifinde bulunma talebini bildirmiş olması karşısında mahkemece davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu davalı yönünden açık, davacı yönünden kapalı olmak üzere, 26/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.