3. Hukuk Dairesi 2016/19641 E. , 2018/7144 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı il özel idaresinin mülkiyetinde bulunan ... Çarşı’da 24.12.2003 tarihinde meydana gelen yangın sonucunda, kiracı olarak bulunduğu işyerindeki 400.000 TL tutarındaki emtianın, 15.000 TL tutarındaki demirbaşın ve 40.000 TL tutarındaki tefrişat malzemesinin tamamının hasar gördüğünü, ayrıca ticari faaliyetini bir süre yürütememesi ve müşteri portföyünü kaybetmesi nedeniyle 50.000 TL zarara uğradığını, meydana gelen zararın 270.000 TL"lik bölümünün sigorta şirketi tarafından karşılandığını, geriye kalan zarardan yangını bizzat başlatan 66-67 nolu dükkan kiracısı davalı ... ve işçisi olan davalı ... ile bina maliki olarak gerekli tedbirleri almayan davalı İl Özel İdaresinin sorumlu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, şimdilik 3.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş; 23.12.2008 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 100.000 TL"ye artırmıştır.
Davalı İl Özel İdaresi; yangının meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ...; işhanında 66-67 nolu adreste faaliyet gösteren ... Plastik adlı şirkette işçi olarak çalıştığını, olay günü elektriklerin kesik olduğunu görünce jeneratörü çalıştırmak isterken bir anda alevler içerisinde kaldığını, işyerinde yanıcı plastik malzemelerin bulunması sebebiyle yangını durduramadığını, tarafına kusur izafe edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Davalı ... hakkındaki dava atiye bırakılmıştır.
Mahkemece; davacıya ait iş yerinde olup yanan bazı malzeme, demirbaş ve emtia nedeniyle açılan hasar dosyası ve ekspertiz raporuna istinaden ... Sigorta A.Ş. tarafından 132.273 TL, ... Sigorta A.Ş. tarafından ise 115.869 TL ödeme yapıldığı, her ne kadar davacı tarafça yangın sırasında 400.000 TL ticari emtia, 40.000 TL tefrişat malzemesi ve 15.000 TL demirbaş malzemenin yandığı, bunun dışında iş yerini taşıması, müşteri portföyünü kaybetmesi nedeniyle 50.000 TL zarara uğradığı iddia edilmiş ise de; davacı tarafa ait iş yerinde meydana gelen ticari emtia, tefrişat ve demirbaşlara ilişkin olarak, ... Sigorta A.Ş. ve ... Sigorta A.Ş. tarafından sigorta kapsamında hasar dosyası açıldığı, ekspertiz incelemesi yapıldığı, davacı tarafça ayrıca uğranıldığı belirtilen ticari emtia, tefrişat ve demirbaş malzemelerinin muhasebe kayıtları ve diğer belgelerle ispatının gerektiği, ancak, dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin yangın tarihi olan 24.12.2003 tarihi itibari ile stok durumunu tespite elverişli olmadığı, başka bir ifadeyle davacı tarafın sigorta kapsamında iş yerinde fazladan bulunduğu belirtilen emtia, tefrişat ve demirbaş malzemelerine ilişkin iddialarını ispat edemediği, öte yandan davacı tarafça yeni bir iş yeri kiralandığı, iş yerinin taşınması ve ayrıca müşteri ve ciro kaybı nedeniyle zarara uğranıldığı belirtilmiş ise de, davacı tarafça verilen kurumlar vergisi beyannamesi içeriğine göre, davacı tarafın yangından sonra bu yönde bir ciro kaybının bulunmadığının belirlendiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı tarafın, işyerini taşıması ve müşteri kaybına uğraması nedeniyle talep ettiği tazminat istemine yönelik sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, davalıların sebep olduğu ileri sürülen yangın nedeniyle uğranılan zararın (sigorta tarafından karşılanmayan bölümünün) tazmini istemine ilişkindir.
Uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan mülga 818 sayılı BK"nun 42. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, zararın ve kapsamının davacı tarafından kanıtlanması gerekir. Ancak, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca, zararın gerçek miktarının kanıtlanamadığı veya kanıtlanmasının zor olduğu yahut davacıdan beklenemeyeceği durumlarda ise; işlerin olağan gidişi ve zarar görenin aldığı önlemler de göz önünde tutularak, zararın kapsamı hakim tarafından belirlenir. Burada, hakime verilen bir yetkinin ötesinde görevin söz konusu bulunduğu da göz ardı edilmemelidir.
Buna göre, mahkemece; yukarıda açıklanan kanun hükümleri çerçevesinde uyuşmazlık hakkında bir değerlendirme yapılması ve ulaşılacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı taraf yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.