21. Hukuk Dairesi 2014/16339 E. , 2015/223 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kilis 1. Asliye Hukuk ( İŞ) Mahkemesi
TARİHİ : 20/05/2014
NUMARASI : 2013/712-2014/215
Davacı, kurum işleminin iptali ile borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, konusuz kalan dava hakkında karar vermeye yer olmadığına karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davacının ve davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacıların şirket paylarının % 2 olması ve şirketi temsil ve idare yetkilerinin bulunmaması hukuksal nedenine dayalı olarak Kurum işleminin iptali ile davacıların söz konusu borçlardan dolayı sorumlu olmadıklarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Yasa"nın 80/12. maddesinde, sigorta primlerini haklı bir neden olmaksızın yasal süresi içinde ödemeyen özel hukuk tüzel kişilerin üst düzey yönetici ve yetkililerin Kurum"a karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları öngörülmüştür. Yerleşmiş Yargıtay uygulamaları ile öğretide kabul edildiği üzere "üst düzey yönetici" kavramından anlaşılan şirketin mali ve idari konularında tek başına emir ve tasarruf yetkesine sahip özel şekilde kendisine yetki verilen kişidir. Türk Ticaret Kanunu"nun 317. maddesine göre Anonim şirketlerde şirketi yönetmek ve temsil etmek yönetim kuruluna aittir. Anonim şirkette primlerin ödenmesinde müteselsilen sorumlu üst yönetici ve yetkiliden söz edebilmek için primlerin tahakkuk ve ödenmesinde yetkili üst düzey yönetici olması, yönetim kurulu başkanı, başkan yardımcısı gibi ünvan taşıması veya temsil ve ilzam yetkisine sahip yönetim kurulu üyesi olması gerekir.
Öte yandan süresinde ödenmeyen prim ve diğer kurum alacaklarının bizzat Kurumca cebren takip ve tahsil edilebileceği 506 sayılı Yasa"nın açık hükmü gereğidir. Cebren tahsil ve takip esasları 6183 sayılı Yasa"da gösterilmiştir. 6183 sayılı Yasa"nın mükerrer 35. maddesinde tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin malvarlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen ve tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının, kanuni temsilcilerinin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerince tahsil edileceği bildirilmişse de 506 sayılı Yasa 6183 sayılı Yasa"ya nazaran özel bir yasa olup uygulanma önceliğine sahiptir.
01.07.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanun"un 88.maddesinin 20.fıkrasına göre "Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur." Kanun"un bu düzenlemesine göre 01.07.2008 tarihinden itibaren Kurum alacaklarından sorumluluk için şirket yönetim kurulu üyesi olmak yeterlidir.
Somut olayda, davacılar M.. K.. ve N.. K.. dava dışı asıl borçlu-işveren U.... Madeni Yağ ve Taş. San ve Tic.AŞ"nin yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmışlardır. Kurum alacağının 19.08.2013 tarihinde ödenmesi üzerine mahkemece davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dosyada mevcut ticaret sicil belgelerinin incelenmesinde; 27.10.2007 tarihli genel kurulda ve 30.10.2007 tarih ve 2007/4 sayılı yönetim kurulu kararı ile davacıların pay devrine genel kurulca onay verilmiş, 2/100 payı olan davacılar M.. K.. ve N.. K.. 3 yıl süreliğine yönetim kurulu üyeliğine seçilmiş ve yapılan işbölümü sonucunda M.. K.. yönetim kurulu başkan yardımcılığına, N.. K.. ise yönetim kurulu üyeliğine seçilmiştir. Yönetim kurulu kararı ile yönetim kurulu başkanı S...Ö.... 3 yıl süreyle münferiden şirketi temsil ve ilzama yetkili kılınmıştır.
14.05.2008 tarihli genel kurulda ve 14.05.2008 tarih ve 2008/3 sayılı yönetim kurulu kararı ile davacılar 3 yıl süreliğine yönetim kurulu üyeliğine seçilmiş ve yapılan işbölümü sonucunda M.. K.. yönetim kurulu başkan yardımcılığına, N.. K.. ise yönetim kurulu üyeliğine seçilmiştir. Yönetim kurulu kararı ile yönetim kurulu başkanı M.... C...3 yıl süreyle münferiden şirketi temsil ve ilzama yetkili kılınmıştır.
10.02.2009 tarihli genel kurulda ve 15.02.2009 tarih ve 2009/3 sayılı yönetim kurulu kararı ile davacı M.. K.. payını devretmiş, davacı N.. K.. 3 yıl süreliğine yönetim kurulu üyeliğine seçilmiş ve yapılan işbölümü sonucunda N.. K.. yönetim kurulu üyeliğine seçilmiştir. Yönetim kurulu kararı ile yönetim kurulu başkanı S.... Ö....3 yıl süreyle münferiden şirketi temsil ve ilzama yetkili kılınmıştır.
Yukarıda yer alan maddi ve hukuki açıklamalar ışığında;
a) Dava olumsuz tespit istemine ilişkin olup ödeme emirlerinin, tebliğ belgelerinin ve takip dosyalarının eksiksiz bir örneği getirtilmeli ve öncelikle borcun kesinleşip kesinleşmediğinin ve davanın hak düşürücü sürede açılıp açılmadığının belirlenmesi, tebliğ edilmeyen ödeme emri var ise davacı tarafın Kuruma sunduğu 26.06.2013 tarihli dilekçe ile öğrenmiş sayılıp sayılmayacağının karar yerinde tartışılması gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
b) Dava olumsuz tespit istemine ilişkin olup, dava konusu Kurum alacağının 19.08.2013 tarihinde ödenmiş olması davayı konusuz kılmaz, istirdata dönüştürür.
Mahkemece, eksik dava harcı tamamlatılarak davaya devam edilmesi ve istirdat istemi hakkında bir hüküm kurulması gerekirken, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
c) Davacılardan M.. K.., 27.10.2007 tarihli genel kurulda pay devraldıktan sonra 30.10.2007 tarih ve 2007/4 sayılı yönetim kurulu kararı ile yönetim kurulu başkan yardımcılığına seçilmiştir. Yine 14.05.2008 tarihli genel kurulda ve 14.05.2008 tarih ve 2008/3 sayılı yönetim kurulu kararı ile 3 yıl süreliğine tekrar yönetim kurulu başkan yardımcılığına seçilmiştir. Davacı 10.02.2009 tarihli genel kurulda payını devretmiştir.
Davacı bu dönemde yönetim kurulu başkan yardımcısı olması nedeniyle 506 sayılı Yasa"nın 80/12. maddesine göre üst düzey yönetici sayılır ve Kurum alacaklarından sorumludur. Bu dönemde şirketi temsil ve ilzam yetkisinin bir başkasına verilmiş olması özel kanun niteliğinde olması nedeniyle 506 sayılı Yasa"nın 80/12.maddesi kapsamında sorumluluğu kaldırmaz.
Mahkemece davacı M.. K.."nın yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğu döneme ait Kurum alacaklarından sorumlu tutulması gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Kabule göre;
a) 1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 168.maddesi gereğince 6183 sayılı Yasa"dan kaynaklanan davalarda maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği halde Kurum aleyhine nispi avukatlık ücretine hükmedilmesi,
b) 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu"nun 36.maddesine göre davalı Kurum harçtan muaf olduğu davacının peşin yatırdığı harcın yargılama giderlerine dahil edilerek davalı Kurumdan tahsiline karar verilmesi,
doğru değildir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflardan davacılara iadesine
15.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.