Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/16530
Karar No: 2015/224
Karar Tarihi: 15.01.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/16530 Esas 2015/224 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2014/16530 E.  ,  2015/224 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 12. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 12/06/2014
    NUMARASI : 2012/464-2014/366

    Davacı, kurumca düzenlenen ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, Kurum alacağına dair 2008/23573 sayılı ödeme emrinin davacı M.. K.."a 06.09.2012 tarihinde tebliğ edildiği ve eldeki davanın 13.09.2012 tarihinde süresinde açıldığı, Kurumun asıl borçlu olan işveren Beykoz Spor Kulübü 1908 AŞ"nin borcu karşılayacak malvarlığının bulunmadığı ve icra takibinin sonuçsuz kaldığı gerekçesiyle yönetim kurulu üyesi sıfatıyla davacıya karşı icra takibi başlattığı, Kurum alacağının 2008/9-12.aylar ile 2009-2012 yıllarının prim, işsizlik sigortası primi ve damga vergisine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
    İşveren Beykoz Spor Kulübü 1908 AŞ 13.04.1999 tarihinde tescil edilerek kurulmuştur. Şirket ana sözleşmesinin 7.maddesine göre yönetim kurulu üyesi en çok üç yıl için seçilir. Davacı ilk defa 15.08.2007 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulda ilk olağan genel kurula kadar görev yapmak üzere yönetim kurulu üyesi seçilmiş olup bu dönemde temsil ve ilzam yetkisi bulunmamaktadır. Davacı yine 04.06.2008 tarihli olağan genel kurulda, 29.07.2008 tarihli olağanüstü genel kurulda ve son olarak 11.03.2009 tarihli olağan genel kurulda 1 yıllığına yönetim kurulu üyesi seçilmiş ise de yine bu dönemlerde temsil ve ilzam yetkisi bulunmamaktadır. Davacı 11.03.2009 tarihli olağan genel kurulda 1 yıllığına yönetim kurulu üyesi seçilmiş olup 15.06.2009 tarihli yönetim kurulu kararında üye olarak imzası bulunmakta iken 13.07.2012 tarihli genel kurulda yönetim kuruluna seçilmemiştir.
    Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Yasa"nın 80/12. maddesinde, sigorta primlerini haklı bir neden olmaksızın yasal süresi içinde ödemeyen özel hukuk tüzel kişilerin üst düzey yönetici ve yetkililerin Kurum"a karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları öngörülmüştür. Yerleşmiş Yargıtay uygulamaları ile öğretide kabul edildiği üzere "üst düzey yönetici" kavramından anlaşılan şirketin mali ve idari konularında tek başına emir ve tasarruf yetkesine sahip özel şekilde kendisine yetki verilen kişidir. Türk Ticaret Kanunu"nun 317. maddesine göre Anonim şirketlerde şirketi yönetmek ve temsil etmek yönetim kuruluna aittir. Anonim şirkette primlerin ödenmesinde müteselsilen sorumlu üst yönetici ve yetkiliden söz edebilmek için primlerin tahakkuk ve ödenmesinde yetkili üst düzey yönetici olması, yönetim kurulu başkanı, başkan yardımcısı gibi ünvan taşıması veya temsil ve ilzam yetkisine sahip yönetim kurulu üyesi olması gerekir.
    Öte yandan süresinde ödenmeyen prim ve diğer kurum alacaklarının bizzat Kurumca cebren takip ve tahsil edilebileceği 506 sayılı Yasa"nın açık hükmü gereğidir. Cebren tahsil ve takip esasları 6183 sayılı Yasa"da gösterilmiştir. 6183 sayılı Yasa"nın mükerrer 35. maddesinde tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin malvarlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen ve tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının, kanuni temsilcilerinin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerince tahsil edileceği bildirilmişse de 506 sayılı Yasa 6183 sayılı Yasa"ya nazaran özel bir yasa olup uygulanma önceliğine sahiptir.
    01.07.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanun"un 88.maddesinin 20.fıkrasına göre "Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur." Kanun"un bu düzenlemesine göre 01.07.2008 tarihinden itibaren Kurum alacaklarından sorumluluk için şirket yönetim kurulu üyesi olmak yeterlidir.
    Somut olayda Kurumun takibe konu alacağı 2008/9-12.aylar ile 2009-2012 yıllarının 1-12.aylarına aittir. Davacı 15.08.2007 tarihinden itibaren yönetim kurulu üyesi ise de temsil ve ilzam yetkisi bulunmadığından 2008/1-6.aylara ait Kurum alacağından sorumlu değildir ve mahkemenin bu yöndeki kabulü doğrudur.
    Ne var ki 2008/7.aydan itibaren yönetim kurulu üyesinin sorumluluğu için temsil ve ilzam yetkisi aranmadığı halde mahkemece temsil ve ilzam yetkisi bulunmadığı gerekçesine dayalı kabul kararı doğru değildir.
    Öte yandan, davacı yönetim kurulu üyeliğinin 29.08.2007 – 15.06.2009 tarihleri ile sınırlı olduğunu iddia etmektedir. Dosyada yer alan ticaret sicili belgelerine göre davacının 11.03.2009 tarihli olağan genel kurulda 1 yıllığına yönetim kurulu üyesi seçildiği ancak 13.07.2012 tarihine kadar genel kurul yapılmadığı anlaşılmaktadır. 11.03.2009 tarihli olağan genel kurulda 1 yıllığına yönetim kurulu üyesi seçilmesine rağmen davacının 11.03.2010 tarihinden itibaren de yönetim kurulu üyesi olup olmadığı, genel kurul yapılmadığı takdirde yönetim kurulu üyeliğinin devam edip etmeyeceği araştırılmadan ve karar yerinde tartışılmadan hüküm kurulması da doğru değildir.
    Yapılacak iş, davacının 11.03.2009 tarihli olağan genel kurul sonrasında yönetim kurulu üyeliğinin hangi tarihe kadar sürdüğünü ticaret sicil kayıtlarını eksiksiz getirterek belirlemek ve karar yerinde tartışmak, 01.07.2008 tarihinden itibaren yönetim kurulu üyesinin sorumluluğu için temsil ve ilzam yetkisinin zorunlu olmadığını gözetmek, davacının 6552 sayılı Kanun kapsamında yapılandırmadan yararlanıp yararlanmadığını Kuruma sormak ve sonucuna göre davacının sorumlu olduğu Kurum alacağını belirleyerek karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuksal olguları dikkate alınmadan eksik inceleme ve araştırma sonucunda yerinde olmayan gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi