3. Hukuk Dairesi 2016/20394 E. , 2018/7247 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ... ile 2013 yılında evlendiklerini, diğer davalıların ise aynı evde yaşadıkları kayınbaba ve kayınvalide olduğunu, düğünde kendisine takılan 6 adet 22 ayar bilezik, hediyelik 3 adet bilezik, 4 adet döndü altın, 23 çeyrek, 1 altın kaplama saat ve altın yüzüğün davalılar tarafından " borcumuz var " denilerek elinden alındığını ve iade edilmediğini, davalıların bu altınlar ile çeşitli harcamalar yaptıklarını, ayrıca dava dilekçesinde dökümü yapılan çeyiz eşyalarının davalıda kaldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ziynet eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde misline, diğer eşyaların ise bedellerinin yasal faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, düğünde 22 ayar 20 gram 5 bilezik takıldığını, 3 adet 8 gramlık bilezik, 3 adet yarım altın ve 18 adet çeyrek altın takıldığını, 5 bileğin hala davacıda olduğunu, 3 adet hediyelik bileziğin davacının rızası ile düğünden kalan masraflara harcandığını, 18 çeyrek ve 3 adet yarım altının ise bozdurularak 1 adet bilezik alındığını, bu bileziğin de davacının bademcik ameliyatı ve davalı tayfunun burun ameliyatı için harcandığını, yüzük ve saatin ise düğünde takılmadığını, fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere Mayıs 2014 tarihinde davacının kolunda bileziklerin olduğunu, şahsi eşyalarının odasında durduğunu belirterek davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, her biri 25 gram 22 ayar 6 adet altın bilezik (6 * 1.925,00 TL = 11.550,00 TL), her biri 8 gram 3 adet hediyelik bilezik (615,00 TL * 3 = 1.845,00 TL), 4 adet döndü altın (570,00 TL * 4 = 2.280,00 TL), 23 adet çeyrek altın (140,00 TL * 23 = 3.220,00 TL), 1 adet yüzük (300,00) TL, 1 adet saat (300,00 TL) şeklindeki ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde misli ile bunun da mümkün olmaması halinde bedellerinin toplamı olan 19.495,00 TL"nin dava tarihi olan 03/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, yatak odası takımı (1.000,00 TL), 1 adet visco yatak (250,00 TL), 150 * 200 baza (200,00 TL), 1 adet yatak odası halısı (50,00 TL), 4 adet yün yorgan (200,00 TL), 1 adet ipek yorgan (75,00 TL), 1 adet yün battaniye (25,00 TL), 2 adet battaniye (20,00 TL), 1 adet yatak örtüsü (50,00 TL), 8 adet yastık (80,00 TL), 15 adet çeyizlik örgü patik (75,00 TL), 30 adet çeyizlik oyalı tülbent (150,00 TL), 20 adet çeyizlik oya işlemeli havlu (100,00 TL), 15 adet çeyizlik lif (75,00 TL), 3 adet hurç (15,00 TL), 1 adet uyku seti (50,00 TL), yatak odası dantel takımı (150,00 TL), 1 adet 9 m2 atlas marka halı (125,00 TL), 1 adet m2 halı (100,00 TL), 1 adet 5 metre halı yolluk (75,00 TL), 6 adet namazlık (60,00), 1 adet fantom marka elektrikli süpürge (60,00 TL), 1 adet arçelik marka ütü (50,00 TL), 1 adet korkmaz marka çaydanlık (20,00 TL), 1 takım korkmaz marka tencere seti (100,00 TL), 1 adet termo marka düdüklü tencere (120,00 TL), 6 kişilik yemek takımı (50,00 TL), 6 kişilik çatal bıçak takımı (50,00 TL), 12 kişilik çay takımı (50,00 TL), 1 adet gümüş tepsi (20,00 TL), 6"lı çerez takımı (10,00 TL), abajur (15,00 TL), 7 adet eşarp (35,00 TL), 5 adet şal (50,00 TL), 3 çift bayan ayakkabı (60,00 TL), 3 takım boy bayan elbise (100,00 TL), bayan mont (75,00 TL), 5 adet etek (50,00 TL), 3 adet bayan gömlek (45,00 TL), 3 adet bluz (45,00 TL), 3 adet bayan pantolon (45,00 TL) şeklindeki ev eşyalarının bedellerinin toplamı olan 3.875,00 TL"nin dava tarihi olan 03/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalılar tarafında temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayları kanıtlaması gerekir.
Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardan olduğu için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Hayat deneyimlerine göre olağan olan bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz.
Diğer taraftan, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça kanıtlandığı takdirde, koca bunları iadeden kurtulur.
Bu bağlamda davacı kadın, dava konusu ziynet eşyasının varlığını ve evlilik birliği içinde elinden zorla alındığını veya bozdurulduğunu ispat yükü altındadır.
Somut olayda, davacının iddiası altınların tümünün davalılar tarafından elinden alındığı ve harcandığına ilişkindir. Davacı bu iddiasınını ispatla yükümlüdür. Davacının iddiasının ispatına yönelik olarak tanıkları dinlenmiş, davacı tanıkları, davacıya düğünde 6
bilezik takıldığını, bunun dışında bilezik, çeyrek vs takıldığını, 6 bilezik haricindeki altınların düğünden hemen sonra, bileziklerin ise daha sonra davacının elinden zorla alındığını, davalı tanıkları ise bilezikleri davalının kolunda gördüklerini beyan etmişlerdir. Davalı ayrıca düğünden sonraki zamana ait davacının kolunda bilezikleri olduğunu gösterir fotoğrafları delil olarak dosyaya sunmuştur. Görüldüğü üzere davacı iddiasını ispatlayamamıştır.
Davalılar ise, 3 adet hediyelik bileziğin davacının rızası ile düğünden kalan masraflara harcandığını, 18 çeyrek ve 3 adet yarım altının ise bozdurularak 1 adet bilezik alındığını, bu bileziğin de bozdurulduğunu savunmuş, davacı kadının bunları iade edilmemek üzere rıza ile verdiğini kanıtlayamamışlardır.
Öyle ise, mahkemece; sadece davalıların bozdurulduğunu kabul ettikleri altınlar olan 3 hediyelik bilezik, 18 çeyrek altın ve 3 adet yarım altın yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken,yanılgılı değerlendirme ile davacının ispatlanamayan teleplerinin de kabulü şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.