MAHKEMESİ : Acıpayam Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31/10/2013
NUMARASI : 2012/490-2013/430

Davacı Acıpayam Orman İşletme Müdürlüğü vekili Avukat M.. A.. tarafından, davalı A.. U.. aleyhine 18/12/2012 gününde verilen dilekçe ile Acıpayam Sulh Ceza Mahkemesi"nin 06/10/2010 tarih, 2010/585 Esas ve 2010/555 Karar sayılı kararı ile davalı aleyhine hükmedilen 3.893 TL tazminat ile 1272 TL ağaçlandırma bedelinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava zamanaşımının dolduğuna ve bu sebeple hukuk mahkemesinde tazminat talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen 31/10/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı Acıpayam Orman İşletme Müdürlüğü vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Davacı, ormanlık alana verilen zararın tahsilini istemiştir.
Davalı, haksız ve yersiz açılan davanın zamanaşımına uğradığını belirterek reddini savunmuştur.
Dava, haksız eylem nedenine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece istemin zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir
Somut olayda, davalının su borusu döşemek ve ağaç kesmek suretiyle ormanlık alana zarar verdiği bu eylemlerinden dolayı Acıpayam Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2010/585 Esas ve 2010/555 Karar sayılı dosyasında 6831 sayılı Kanuna muhalefet suçundan yargılandığı, zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilen ceza davasının 10/02/2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Haksız eylemin gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu 60/1 maddesine göre zamanaşımı haksız eylemin ve failinin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl her halükarda 10 yıldır. Aynı yasanın 60/2 maddesine göre haksız eylem aynı zamanda suç teşkil ediyorsa suç için yasada öngörülen çıplak ceza zamanaşımının uygulanacağı açıktır.
Davaya konu eylem, 16/06/2004 tarihinde gerçekleşmiş, davacının müdahil olup tazminat isteminde bulunduğu ceza yargılaması 10/02/2012 tarihinde kesinleşmiş eldeki dava ise 18/12/2012 tarihinde açılmıştır. Davacının ceza yargılamasına müdahil olup tazminat isteminde bulunmuş olması da gözetildiğinde ceza yargılaması devam ederken zamanaşımının işlemeyeceği açık olup ceza davasının kesinleştiği 10/02/2012 ile eldeki davanın açıldığı 18/12/2012 tarihi arasında 1 yıllık dava açma süresi geçmediğinden davanın süresinde açıldığının kabulü gerekir. Şu halde davanın esasına girilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde zamanaşımı dolduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.