14. Hukuk Dairesi 2016/9194 E. , 2017/2687 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki mirasın hükmen reddi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 10.03.2016 gün ve 2015/18733 Esas - 2016/3076 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirasın hükmen reddin tespiti istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, 24.06.2013 tarihinde vefat eden muris ..."in terekesinin borca batık olduğunun tespitini istemiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin temyiz talebi üzerine hükmün, Dairemizin 10.03.2016 tarih, 2015/18733 Esas, 2016/3076 Karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dava, mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu"nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir.
Somut olayda, murise ait ... Noterliği"nden verilen 06.11.2013 tarihli veraset belgesi ve nüfus kayıt örneklerinden, murisin çocukları ... anneleri davacı ..."un mirasçı olmadığı, çocukları adına velayeten bu davayı açmaya hakkı olsa da kendi adına asaleten dava açamayacağı anlaşıldığından, davacı ... açısından davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddi gerekir.
Ayrıca, murisin aktif ve pasif malvarlığı araştırmasının ölüm tarihi itibariyle yapılmaması, davacılar vekilinin 31.01.2014 havale tarihli dilekçesiyle muirisin borçu olduğunun bildirildiği ... ve ...Bankası ..."dan murisin borçlu olup olmadığının araştırılmaması, borçlu olduğunun anlaşılması durumunda ölüm tarihi itibariyle borç miktarının sorulup adı geçen alacaklılarının davaya dahil edilmemesi, mirasçıların mirası kabul anlamına gelebilecek davranışlarının araştırılmaması doğru görülmemiştir.
Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş,davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, önceki hükmün eksik inceleme ve araştırma nedeniyle, açıklanan bu gerekçelerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 10.03.2016 tarih, 2015/18733 Esas, 2016/3076 Karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA, hükmün yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 04.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.