Esas No: 2019/777
Karar No: 2020/514
Karar Tarihi: 10.03.2020
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/777 Esas 2020/514 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/777
KARAR NO: 2020/514
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/05/2017
NUMARASI: 2015/1185 2017/476
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 10/03/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dilekçesinde özetle; kazada ölen dava dışı ...'ün davacılar murisi ...'ün kardeşi olduğunu, ...'ün 26.08.2014 tarihinde saat:22.00 sıralarında, davalılardan ... Tic A.Ş'de mikser şöförü olarak çalışan diğer davalı ...'in sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı aracın altında kalarak ağır bir şekilde yaralandığını ve hastanede tedavisi sırasında vefat ettiğini, kazanın oluşumunda mikser sürücüsü davalı ...'in asli kusurlu olarak tamamen kusurlu olduğunu, ölen ...'ün kusuru bulunmadığını, davacıların amcası ve kayınbiraderi ...'ün davacılar murisi ...'ün yaşlı olması sebebi ile onun bakımını yapmakta olduğunu, davacılar murisine hizmet ve destek verdiğini, ... öldükten sonra da bu hizmetlerden davacılar murisin yoksun kaldığını, davacılar murisi ...'ün kardeşinin vefatından duyduğu üzüntü ve kederden etkilenerek 02.05.2015 tarihinde vefat ettiğini, davacılar murisi için ölen kardeşin desteğinden sekiz ay yoksun kalması, defin masrafları ve fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak üzere 5.000 TL maddi zarar ile 15.000 TL manevi zarar talebi ile dava ikame etmişlerdir. Davalılar ... Ticaret A.Ş ile ... vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulunduktan sonra davacının belirsiz alacak davası açma hakkı bulunmadığını, davacı taleplerinin ayrıştırması gerektiğini, müteveffanın kaza tarihinde ne iş yaptığının, ne kadar süredir çalıştığının ve davacılara ne şekilde maddi destek sağladığının araştırılması gerektiğini, maddi tazminat talebine dayanak olan masrafların belirtilmesi ve belgelenmesi gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... San A.Ş ve ...vekili davanın reddini talep etmiştir. Davalı ... Sigorta Şirketi vekili öncelikle davanın reddini, aksi takdirde poliçe limiti ve kusur oranıyla sınırlı olarak sorumlu olduklarını beyanla davanın reddini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince; davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile HMK 114/1-d maddesi gereğince reddine karar verilmiş, kararı davacılar vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Murisin dava açma hazırlığı yaparken vefat ettiğini, murisin kendisine bakan kardeşinin ölümünden çok üzüntü duyduğunu ve ceza mahkemesindeki kararın bekletici mesele yapılması gerektiğini, cenaze masrafları hakkında talepler ayrıştırılmadan karar verilmiş olmasının usule aykırı olduğunu, davacılar murisine vefat eden kardeşi tarafından bakıldığını, buna ilişkin delillerini sundukları halde taleplerinin reddilmesinin yersiz olduğunu beyanla, İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılarak, talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Dava, vefat eden kişi adına mirasçıların açmış olduğu maddi manevi tazminat davasıdır. HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan inceleme sonunda: İlk Derece Mahkemesince; manevi tazminat hakkının mirasçılara geçemeyeceği ve davacıların murisleri ...'ün vefat eden kardeşi ...'den destek aldığı ispatlanamadığı, muris ...'ün 70 yaşında ve metastatik akciğer kanseri tanısı ile vefat ettiği, bu sebeble muris ...'ün ölümü ile kardeşi ...'ün ölümü arasında ilişki kurulamadığından, davanın reddine karar verilmiştir. Davacıların maddi tazminat talebi, vefat eden muris ...'ün kendisinden önce vefat eden kardeşi ...'ün desteğinden yoksun kaldığı iddia edilen sekiz aylık süreye ve cenaze ve defin giderlerine ilişkin olup İlk Derece Mahkemesince, yanılgılı olarak davacıların kendi murisleri ...'ün desteğinden yoksun kaldıkları iddiası ile davacıların kendileri için tazminat talebinde bulundukları değerlendirilerek ret kararı verildiği görüldüğünden, davacılar vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf itirazlarının kabulü ile açıklanan sebeplerle vefat eden davacılar murisi ...'ün kendisinden önce vefat eden kardeşi ...'den destek görüp görmediği ve ...'e ait cenazenin defin masrafları yönünde değerlendirme yapılmak ve hüküm kurmak üzere, kararın kaldırılarak İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Davacılar vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf itirazları değerlendirildiğinde: Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2012/7255 2013/5874 karar numaralı ilamında da belirtildiği üzere, manevi tazminat talep hakkı kural olarak zarar görene ait olan bir hak olmasına karşın zarar gören ölmeden önce manevi tazminat hakkında dava açmış veya dava açma iradesini belli etmiş ise mirasçılar açılmış davaya devam edebilirler veya henüz ikame edilmemiş bir davayı bizzat açabilirler. Aynı şekilde destek tazminatı açısından da, mirasçılar davacının ölüm tarihine kadar olan sürede hakkedeceği tazminatı miras payları oranında talep edebilirler. Dosyada mevcut bulunan dava konusu trafik kazası ile ilgili İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/330 numaralı ceza dosyasında, 16/03/2016 tarihli duruşmasında davacılar murisin vekili aracılığı ile ceza dosyasına katılma talebinde bulunduğu, maddi manevi zararlarının giderilmediği yönünde beyanda bulunduğu, Ceza Mahkemesince davacılar murisinin katılma talebi üzerine kabul kararı verildiği, davacılar murisin katılan sıfatını almış olduğu görüldüğünden, davacılar murisi ...' ün vefatından önce kardeşinin ölümü sebebiyle manevi tazminat davası açmak niyetinde olduğu değerlendirilmiş, davacıların murisleri adına manevi tazminat davası açma hak ve sıfatlarının bulunduğu anlaşıldığından, davacılar vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile; HMK'nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere : 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK'nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Yukarıda açıklanan hususlar değerlendirilerek davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacılar vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, 7-İİK'nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre davacılar ..., ... ve ... vekili tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına ödenen teminatların davacılara iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK'nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/03/2020
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.