3. Hukuk Dairesi 2017/3284 E. , 2018/7294 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, ... marka 1998 model paletli iş makinasının davalı şirketin yol yapım işlerinde kullanılmak üzere 01/08/2006 tarihli sözlü kira akdiyle davalıya kiralandığını, söz konusu iş makinasının davalının zilyetliğindeyken sabotaj nedeniyle yandığını, araç bedeline ilişkin hasarın ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2006/51 D.iş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, zararın tazmini için açılan ... Ticaret Mahkemesi"nin 2008/295 Esas sayılı dava dosyasında davalının 45.401,60 TL hasar tazminatını ödemeye mahkum edildiğini, ancak aracın yanma tarihi ve tazminat bedelinin tahsil edildiği tarihe kadar munzam zararının oluştuğunu belirterek dava konusu paletli iş makinasının kullanılmaması nedeniyle elde edilebilecek muhtemel kira alacağının tahsil edilememesi nedeniyle meydana gelen munzam zararının, beklenen menfaatinin, kira gelirlerinin tespiti ve tahsili ile taraflarına verilmesi için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere belirsiz alacak davası olarak şimdilik 5.000,00 TL alacağın 22/08/2006 tarihinden yangın nedeniyle iş makinasında oluşan zararın karşılanması için mahkemece tespit edilen hasar tazminatının tahsil edildiği 21/06/2012 tarihine kadar işlemiş ve işleyecek olan ticari faizi ile birlikte tespiti ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş , hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, munzam zarar istemine ilişkindir. Munzam zarar,borçlunun temerrüdü ile başlayan ve ödemesi ile sona eren devrede alacaklının faizi aşan zararı olup 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 122. maddesinde ; "" Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür. Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder"" şeklinde düzenlenmiştir. Davacı işbu dava ile kiralanan aracın yanarak hasar gördüğü 22/08/2006 tarihinden mahkemece tespit edilen hasar tazminatının tahsil edildiği 21/06/2012 tarihine kadar oluşan munzam zararının tespit edilerek tahsiline karar verilmesini talep etmiş olup bu itibarla Mahkemece yapılacak iş ; davacının oluştuğunu iddia ettiği munzam zararın tespitine ilişkin yöntemine uygun araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi iken bundan zühul edilerek dava konusu kiralananın yanarak kullanılmaz hale geldiği sabit olduğundan taraflar arasındaki dava konusu aracın kiralanmasına ilişkin sözleşmenin kiralanan aracın yandığı 22/08/2006 tarihinden itibaren feshedilmiş olduğunun kabulü gerektiği, davacının aracın yanmasına ilişkin zararlarının tazmini için ... Ticaret Mahkemesi"nin 2008/295 Esas sayılı dosyasında talepte bulunduğu, mahkemece bu taleplerinin hükme bağlanıp kararın kesinleştiği dikkate alındığında, davacının bu tarihten ileriye doğru kira sözleşmesine dayanarak ayrıca munzam zararını istemesinin imkanı olmadığından bahisle eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm, bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.