Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/20364
Karar No: 2018/7306
Karar Tarihi: 28.06.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/20364 Esas 2018/7306 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/20364 E.  ,  2018/7306 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı ile eski arkadaş olup ikisinin de veteriner hekim olduğunu, Aralık 2010 tarihinde özel veteriner muayenehanesi açmaya karar verdiklerini, kendisinin bir süre daha maaşlı işinde, iş yerinden arta kalan zamanlarda klinikte veteriner olarak çalışmasını, davalının ise istifa ederek muayenehanenin sorumluluğunu üstlenmesini kararlaştırdıklarını, adi ortaklık ilişkisi içerisinde muayenehane açılışı yaptıklarını, klinik henüz yeni olduğundan beklenen verimin sağlanamadığını, kiraların zorlukla ödenir hal aldığını, Mayıs 2012 tarihinden itibaren aktif olarak çalışmadığını ve kar payı da almadığı veteriner kliniği nedeniyle borçlandığı kredilerin halen geri ödemesini yapmakta olduğunu, bu klinik için maddi ve manevi varını yoğunu ortaya koyduğunu, buna rağmen davalı ile ilişkileri bozularak ayrılık kararı aldıklarını, bahse konu veteriner kliniğine yaptığı masrafların ve alamadığı kar payının faizi ile birlikte tahsili için başaltılan takibe de davalının itiraz ettiğini beyan ederek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; davacı ile aralarında adi ortaklık ilişkisi kurulduğunu kabul ettiğini, bu nedenle tasfiye usulü uygulanmadan davacının alacağı olduğunu ileri sürerek takip başlatması, itirazın iptali ya da alacak davası açmasının hukuka uygun olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; taraflar arasındaki ilişkinin adi ortaklık niteliğinde bulunduğu ve daha sonra bu ilişkinin bozulduğu, bir ortak tarafından adi ortaklığa ilişkin olarak sermaye payının istenmesinin, ortaklığın faaliyetlerinden dolayı uğradığı zararın veya kar payının talep edilmesinin aynı zamanda ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsayacağından tasfiye memuru görevlendirilerek adi ortaklığın tasfiye işlemlerinin gerçekleştirilmesine ve tasfiye görevlilerine ödenecek ücretin 1/2 oranında taraflardan alınmasına karar verilmiş; her iki tarafça 1/2 oranındaki bilirkişi ücretinin ödenmesi gerektiği ara kararda belirtilmiş ve her iki taraf vekiline eksik gider avansının tamamlanması hakkında muhtıra çıkarılarak dosyanın tasfiye memurlarına tevdi edileceği HMK 324.maddesi uyarınca delil ikamesi için gereken avansın muhtıranın tebliğinden itibaren 7 günlük kesin süre içinde yatırılması ve yatırılmadığı taktirde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılacağı ihtar edilmiş, tarafların ise kesin süre içinde işlemi yerine getirmemeleri üzerine dosya kapsamına göre her iki taraf da iddia ve savunmalarını ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içince davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-6100 sayılı HMK’da gider avansı ve delil avansı ayrı ayrı düzenlenmiştir. Kanun’un 324. maddesinin başlığı “Delil İkamesi İçin Avans” olup, “Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler” hükmü düzenlendikten sonra, ikinci fıkrasında tarafların bu yükümlülüğü yerine getirmemeleri halinde talep ettikleri delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılacakları öngörülmüştür.
    HMK m. 324’te mahkemenin delil ikamesi için ne kadar avans isteyeceği belirtilmemiştir. Meblağ, ikamesi istenen delile göre (bilirkişi, tanık, keşif vs.) belirlenecektir. Mahkeme tarafından belirlenen meblağın düşük olduğu sonradan anlaşılırsa mahkeme bakiye kısmın yatırılmasını isteyecektir.
    Delil ikamesi için avans ödeyecek taraf mahkemeden delil ikamesi talebinde bulunan taraftır. Bunun ispat yükünün hangi tarafa düştüğü ya da delil ikamesinin hangi tarafın menfaatine olduğuyla bir ilgisi yoktur. Taraflardan her ikisinin de aynı delilin ikamesini talep etmeleri durumunda avansı taraflar arasında yarı yarıya paylaştırılabilir.
    Mahkemece, taraflar arasındaki ilişkinin adi ortaklık olarak kabulü ile fesih ve tasfiyeye yönelik ara karar kurulması yerinde görülmekle birlikte tarafların adil yargılanma hakkının ve adalete erişim hakkının ihlaline sebebiyet verecek şekilde, bilirkişiler için 20.000 TL fahiş delil avansı belirlenerek taraflardan 10.000’er TL’yi yatırmalarını istemek doğru görülmemiştir.
    O halde mahkemece, her ne kadar bilirkişi tasfiye memurları için belirlenen delil avansı taraflarca süresinde yatırılmadığından dosya kapsamına göre her iki taraf da iddia ve savunmalarını ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmiş ise de; daha makul bir miktar delil avansı belirlenerek taraflara yeniden süre verilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi