3. Hukuk Dairesi 2017/16467 E. , 2018/7307 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ... Fermantasyon ve Gıda San. ve Tic. A.Ş.vekili ile bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; maliki ve kiracısı olarak bulundukları binada, 25.12.2005 tarihinde davalıların murisine ait komşu ahşap binada yangın çıkması ve alevlerin sıçraması sonucu maddi zararların meydana geldiğini beyan ederek davacılardan ... Gıda San. ve Tic.Ltd.Şti’nin taşınmaz maliki olarak uğradığı 8.000 TL zarar ile diğer davacı kiracı ... Fermantasyon Ve Gıda San. ve Tic. A.Ş,’nin uğradığı 26.284,50 TL zararın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsilini talep ve dava etmişlerdir.
Mahkemece; davalılar ... açısından atiye terk nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden davanın kabulü ile 26.284,50 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte atiye terk kararı verilen davalılar ... ve ... dışındaki davalılardan tahsili ile davacı ...Fermantasyon ve Gıda A.Ş"ye verilmesine, 8.000 TL"nin atiye terk kararı verilen davalılar... dışındaki davalılardan tahsili ile davacı ... Gıda San. Tic.Ltd.Şti"ne verilmesine karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş; Dairemizin, 10.10.2012 gün ve 2012/15683 E.-2012/21241 sayılı ilamı ile “Kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkraları arasında çelişki bulunduğundan” mahkeme kararı bozulmuştur.
Mahkemece; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davalılar ... açısından atiye terk nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden davanın kabulü ile; 26.294,50 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan (atiye terk kararı verilen davalılar ... dışındakiler) tahsili ile davacı... Fermantasyon ve Gıda A.Ş’ye verilmesine, 8.000,00 TL’nin davalılardan (atiye terk kararı verilen davalılar ... dışındakiler) tahsili ile davacı ... Gıda San. Ve Tic.Ltd.Şti.’ne verilmesine karar verilmiş, hükmün bir kısım davalılar vekili ile davalı ... tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine Dairemiz 01.10.2013
tarih ve 2013/15054 Esas, 2013/13651 karar sayılı ilamı ile “...Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; 08.12.2011 tarihi itibariyle, davacılara ait klimalarda meydana gelen hasarın 31.900-37.451 TL arası bir bedelle giderileceği belirtilmiştir. Oysa, olay tarihi 25.12.2005 tarihidir. Olay tarihi itibariyle, hasar bedelinin belirlenmemiş olması ve yetersiz olan bu bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bundan ayrı, yandığı ve hasar gördüğü belirtilen klimaların eski cihazlar olduğu ifade edilmiştir. Klimaların amortisman değerlerinin raporda gözetilmemiş olması ve soyut değerlendirmeye dayalı bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olması da doğru değildir.” gerekçeleri ile hüküm bozulmuştur.
Mahkemece; bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; yangın nedeniyle ahşap binada meydana gelen hasarın keşfen bilirkişi raporu ile belirlendiği, ancak yandığı söylenen klimalarla ilgili olay anında ya da sonra olan herhangi bir tutanak tutulmadığı, tutulan tutanak ve yangın raporunda klimaların varlığı, niteliği ve yanma durumu hakkında hiçbir bilgi ve belgenin mevcut olmadığı gerekçesi ile davalılardan Ahmet Kemal Arın ve Aşure Esra Arın yönünden atiye terk nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına, davacının yanan binanın dış kısmına ait zarar nedeniyle talebin kısmen kabulüne, klimaların tespiti ve verilen zarar tespit olunamadığından buna ilişkin zarar taleplerinin ise reddine karar verilmiş, hüküm süresi içince davacı Carl Kühne Fermantasyon ve Gıda San. ve Tic. A.Ş. vekili ile bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1- Yargıtay"ın bozma kararına gerek iradi, gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme, uyma kararını kaldırarak, direnme kararı veremeyeceği gibi; hükmün bozma kararı kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da yeni bir hüküm kuramaz. Bozmaya uyulmakla, bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğar.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda ve Hukuk Muhakemeleri Kanununda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır.
Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Y.İ.B.K.). Bu ilke, kamu düzeni ile ilgili olup; Yargıtay"ca kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Hakimin değişmesi dahi açıklanan bu hukuki ilkeye etki yapamaz.(Aynı yönde HGK.nun 26.2.1986 gün ve 1986/1-50 E.-174 K.; 11.5.1994 gün ve 1994/8-252 E.-314 K.; 1.12.1999 gün ve 1999/18-1041 E.-1006 K.; 11.5.2005 gün ve 2005/2-315 E.-333 K.; 27.09.2006 gün ve 2006/19-635 E.-573 K. sayılı ilamları).
Davacılar yangın nedeniyle zarar gören yapı bedeli ve klima bedelinin istemiyle dava açmış, mahkemece davanın kabulüne ilişkin önceki tarihli karar temyiz incelemesi nedeniyle sair temyiz itirazları reddedilerek yukarıda belirtilen sebeplerle bozulmuştur. Ancak yerel mahkeme bozma kararına uymakla birlikte bozma gereğini yerine getirmemiştir. Zira; bozma ilamında yangında zarar gören klimalar yönünden hesaplamanın olay tarihine göre yapılması gerektiği ve amortisman bedelinin düşülmesi gerektiği belirtildiği halde, mahkemece bu talep yönünden zarar tespit edilemediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece yapılacak iş, bozmaya uyulmakla gerçekleşen usule ilişkin kazanılmış hak nazara alınmak suretiyle klimaların zarar gördüğünün sabit olduğu kabul edilerek, hükmüne uyulan bozma gereklerinin yerine getirilmesi ve bozma ilamında belirtildiği şekilde olay tarihi itibari ile klimaların değerleri ve amortisman bedelleri dikkate alınarak oluşacak sonuca göre karar vermektir. Ancak uğranılan zarar miktarı tam olarak tespit edilemiyorsa olayın oluş biçimi, zarar görenin bu kapsamda aldığı önlemler göz önünde tutularak 818 sayılı Borçlar kanunu 42. maddesi (6098 sayılı TBK 50.madde) uyarınca hakkaniyete göre belirlenmelidir. Mahkemece bu husus gözden kaçırılarak yukarıda açıklandığı şekilde taraflar yararına oluşan usuli müktesep hak ihlal edilmek suretiyle bu talep yönünden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Mahkemenin ilk kararı sadece davalılar ... vekili ile ... tarafından temyiz edilmiş, ilk karar diğer davalılar tarafından temyiz edilmediğinden bozma kararının, hükmü temyiz etmeyen davalılar lehine sonuç doğurması düşünülemez. Davacının usuli kazanılmış hakkı gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Kabule göre de, davalılar ... ve ...’ın yargılama sırasında ölmeleri ve tüm mirasçılarının davaya dahil edilmiş olmasına göre, ölü davalılar hakkında hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda birinci, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince davacılar yönünden kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık, davalılar yönünden kapalı olmak üzere, 28.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.