3. Hukuk Dairesi 2016/19627 E. , 2018/7320 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali- tenkis davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; murisi ..."in 08/11/2013 tarihinde vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak oğlu olan kendisi ve davalının ikinci eş olarak kaldığını, murisin 10/08/2011 günlü, ... 11.Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2013/1461 Esas sayılı dosyasında açılıp okunan vasiyetname ile ... mahallesinde bulunan tapunun 32 Pafta, 1019 Ada, 593 parselde kayıtlı mesken niteliğindeki gayrimenkulün tamamını; ... İşletme Kooperatifindeki 39 numaralı üyelik hak ve hissesinin tamamını; ... Obası Arsa Konut ve Turistik Tesisler Yapı kooperatifindeki 199 numaralı üyelik hak ve hisselerinin tamamını davalıya vasiyet ettiğini, vasiyetnamenin şekil konularına uyulmadan düzenlendiğini, murisin vasiyetnamenin düzenlendiği sırada tasarruf ehliyetinden yoksun olduğunu, murisin böyle bir vasiyetname yapmaya zorlandığını, ayrıca ... ili, ... Mahallesinde bulunan tapunun 32 Pafta, 1019 Ada, 593 parseldeki taşınmazın 2009 yılında davalıya satış gösterildiğini beyan ederek vasiyetnamenin iptaline olmazsa saklı payı oranında tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; murisin vefat tarihine kadar kendisi tarafından davacının hiç bir desteği olmaksızın tek başına bakıldığını, muris ile ilgili çeşitli tarihlerde ve çeşitli sağlık kuruluşlarında akıl sağlığı ile ilgili raporlar alındığını ve bu raporlar ile son olarak vasiyetname tarihinde ... Devlet Hastanesince düzenlenen sağlık raporuna göre de murisin akıl sağlının yerinde olduğunun sabit olduğunu, dava dilekçesinde ileri sürülen tüm iddiaların gerçek dışı olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; 10.09.2011 tarihli vasiyetnamenin konusunu iki kooperatif hissesi ve bir taşınmazın oluşturduğu, murisin ölümünden önce S.S. Yenilevet Sitesi Orbir İşletme Kooperatif üyeliğinden çıkartıldığı, böylece murisin vasiyet tarihinde mal varlığında
bulunmayan hak üzerinde tasarrufta bulunmuş olduğu, bu haliyle tasarrufun geçerli olmayacağı, bunun yanı sıra, ... Obası Arsa kooperatifindeki hissesini, kooperatif hisse devir sözleşmesi ile, dava dışı ...’na devir ettiği, böylece vasiyet sırasında malvarlığında bulunan hissesini, sonrasında ölümünden önce olmak üzere bir başka şahsa devir ettiği, vasiyetin konusunun kalmadığı, devamla vasiyetin konusu 1019 ada, 593 parsel olan taşınmazı, miras bırakan tarafından davalı eşine vasiyet edilmiş ise de, bu tasarrufundan önce, taşınmazı davalı eşine 27.04.2009 tarihinde tapuda devir ettiği, bu haliyle vasiyetname düzenlendiği sırada, kendi tasarrufunda olmayan taşınmazın, artık vasiyet konusu yapılamayacağının açık olduğu, ölümünden sonra davacı tarafından davalı hakkında ... 12. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan muris muvazaasının kabul edildiği ve davanın kesinleştiği, mahkemenin kararı muris adına kayıt şeklinde verilmiş ise de, muvazaa davalarında aslında mirasçı davacının hissesi oranında iptaline yönelik olacağı, murisin malvarlığına iadesinin mümkün olmadığı, başından itibaren yani, vasiyet tarihinden itibaren zaten davalıya muvazaalı devir edilen taşınmazın, murisin malvarlığına geri dönmediği, vasiyetin hukuken ayakta olmadığı, uygulanabilirliği dahi bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile, Beşiktaş 16.Noterliğinin 10/08/2011 tarih ve 37700 yevmiye numaralı vasiyetnamenin iptaline karar verilmiş, hüküm süresi içince davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, fiil ehliyeti olmayan murisin baskı ve zorlama altında şeklen eksik olarak düzenlediği vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkisi istemine ilişkindir.
TMK. nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; 1-Ehliyetsizlik, 2-Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3-Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, 4-Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir.
TMK"nun 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez.
Muris vasiyetnameye konu taşınmazı 27.04.2009 tarihinde davalıya satmış, daha sonra da 10.08.2011 tarihinde bu taşınmazı davalıya vasiyet etmiştir, murisin ölümünden sonra ... 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/5 esas, 2015/177 karar sayılı ilamı ile de 27.04.2009 tarihli satış işleminin muvazaalı olduğu kabul edilerek vasiyetnameye konu taşınmazın tapusunun iptaline karar verilmiş, karar 08.06.2015 tarihinde kesinleşmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, muvazaa ile illetli olarak yapılan temlikin yok hükmünde olduğu (baştan itibaren geçersiz olduğu) ve bu sebeple de mirasbırakanın terekesinden çıkmayacağı, mirasbırakanın ölümü ile de tüm mirasçıların taşınmazda mirastan kaynaklanan hak sahibi olacakları açıktır.
Bilindiği üzere; muvazaa nedenine dayalı olarak verilen kararlar yenilik doğurucu değil, açıklayıcı nitelik taşırlar. Bu suretle oluşan kararlara konu işlemler yapıldıkları tarihten itibaren butlanla malul olup yapılmamış sayılırlar ve iptal hükmü geriye etkili olarak sonuç doğurur.
Mahkemece; vasiyetin hukuken ayakta olup olmadığı, uygulanabilirliği bulunup bulunmadığı yönünden inceleme ve değerlendirme yapılmış, dava dilekçesinde dayanılan iptal sebepleri bakımından vasiyetnamenin iptaline ilişkin bir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece; dosya kapsamında toplanan deliller ve özellikle vasiyetnameye konu taşınmazın vasiyetname tarihinde murisin terekesinde olduğu dikkate alınarak, vasiyetnamenin iptaline ilişkin sebepler yönünden değerlendirme yapılarak uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.