3. Hukuk Dairesi 2016/20049 E. , 2018/7321 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, evlilik birliği içinde takılan pırlanta, inci set, pırlanta alyans, beş taş ve tektaş yüzük ile pırlanta bileziğin ve diğer ziynet eşyalarının kendisine ait olduğunu, ziynetlerden bir adet tek taş yüzüğün, inci setin ve beş taş yüzüğün kasa dışında, diğer ziynetlerin ise kasa içinde bulunduğunu ve evde yokken davalı tarafından alındığı halde iade edilmediğini ileri sürerek, ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde değeri olan 20.000,00 TL"nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ziynet eşyalarının davacıda olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyizi üzerine; Dairemizin 01.10.2014 tarih, 2014/5878 Esas, 2014/12834 Karar sayılı ilamı ile “kasa içerisinde bulunan ziynet eşyaları tespit edilerek bunlara yönelik istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken icapsız yemin hakkı hatırlatılmak suretiyle davalının sonuca etkili olmayan yemin beyanına dayalı olarak karar verildiği” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne, 1 inci set (150), 18 karat pırlanta bilezik, (1.050), 6 bilezik (4.936,20), 5"i bir yerde (3.117,60) aynen iadesine, olmadığı taktirde dava tarihindeki değerleri olan 10.753,80TL"nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilşikin talebin reddine,karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; davacının evlilik sırasında takılan evlilikten önce ve sonra edinilen ziynet eşyalarının tamamının, evde olan ve anahtarı davalıda bulunan kasada muhafaza edildiği, günlük yaşamda ise tek taş yüzük, beş taş yüzük, inci takımı ve tek taşlı takımı kullandığını, davalı da altınların kasada olduğunu, anahtarlardan birinin kendisinde diğerinin davacıda olduğunu belirtmişlerdir. Dava konusu olayda, taraflar altınların satıldığı yönünde herhangi bir beyanda bulunmamışlardır. Bu takdirde davacının günlük kullanımı dışında belirttiği altınların hepsi kasada bulunmaktadır.
Somut olayda, davacı ziynet eşyasının varlığını ispat etmek için delil olarak düğün CD"sini dosyaya sunmuş, konusunda uzman olmayan avukat tarafından düzenlenen bilirkişi raporu hükme dayanak yapılmıştır.
O halde mahkemece, dosyanın kuyumcu bilirkişiye tevdii ile, davanın açıldığı tarih itibariyle talep edilen ziynet eşyalarının gram, ayar ve niteliklerinin gözönüne alınarak, CD ve fotoğraflar incelenmek sureti ile, düğün töreni sırasında takı sepetine atıldığı tespit edilen kapalı kutular içinde hayatın olağan akışına uygun olarak ne miktarda (gram /çeyrek /yarım /bilezik vs.) ziynet eşyası olabileceği davalı vekilinin 15.09.2015 tarihli dilekçesi de nazara alınarak tek tek yazılıp hükümde ayrı ayrı gösterilerek ve davalının infaz sırasında seçimlik hakkının kullanılması (aynen iade veya bedeli tercih etmesi) bertaraf edilmeden taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirlenip Yargıtay ve taraf denetimine elverişli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince taraflar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.