
Esas No: 2017/13309
Karar No: 2018/11245
Karar Tarihi: 08.05.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/13309 Esas 2018/11245 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili davacının davalıya ait işyerinde ziraat teknikeri olarak 19.01.2008 tarihinden itibaren çalışmaya başladığını, 13.05.2013 tarihinde evlendiğini iş akdinin davacı tarafından 27.07.2013 tarihinde feshedildiğini belirterek kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık kıdem tazminatı hesabına esas alınan giydirilmiş ücret konusundadır.
Kural olarak ücretin miktarı ve ekleri gibi konularda ispat yükü işçidedir. Giydirilmiş ücretin tespitinde, 4857 sayılı Kanun"un 32. maddesinde sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler göz önünde tutulur. Buna göre ikramiye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler dikkate alınır.
Somut olayda, dosya kapsamından davacının işyerine ait lojmanda kaldığı ve işverence iki öğün yemek verildiği, lojman işyerine yürüme mesafesinde olduğundan servisten yararlanmadığı tespit edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda lojman rayici bildirilmediği gerekçesiyle sadece yemek bedeli ücrete eklenmiştir. Dosya içerisinde mevcut belgelere göre lojman rayici tespit edilerek lojman bedeli de dahil edilerek kıdem tazminatı hesaplamaya esas giydirilmiş ücret belirlenmeli iken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13/1. maddesi, “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” ve 13/2. maddesi “Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” şeklinde düzenlenmiştir.
Ayrıca hakkaniyet indirimi sonucunda reddedilen kısım üzerinden yargıtay uygulamaları dikkate alınarak vekalet ücreti takdir edilemez.
Kabule göre de taraflar lehine hükmedilen vekalet ücretleri, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 7/2, 13/1 ve 2. maddelerine de açıkça aykırıdır. Bozma doğrultusunda kurulacak hükümde vekalet ücretleri, belirtilen maddelere göre hesaplanıp hüküm altına alınmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 08.05.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.